Terörist; zorbadır, barbardır ve acımasızdır.
Terörist genelde ateşli silahlar kullanır: Tabanca, makineli tüfek, el bombası, patlayıcılar, roket, mayın…
Teröristin amacı öldürmek, yıkmak, yakmak ve yok etmektir.
Her terör örgütünün arkasında en az bir gizli istihbarat servisi vardır: CIA, MOSSAD, MI6, BND, FSB…
Ancak, çok farklı bir terörist tipi daha vardır.
Bu tip terörist ateşli silah kullanmaz.
Bu tip teröristin amacı öldürmek değildir. Amacı yıldırmak, korkutmak ve sindirmektir.
İşte, bu yazımda sizlere bu tip bir teröristi tanıtacağım.
Önce bir tarikata girdi. Sonra görünürde dinci, gerçekte ABD’nin gizli istihbarat servisi CIA tarafından kurdurulup yönetilen vakıflar, dernekler ve birliklerde yer aldı. Daha sonra siyasete soyundu, milletvekili oldu, bakan oldu ve en sonunda Mustafa Kemal ATATÜRK’ün kurduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) başkan oldu.
Değerli Dostlar,
Bu yazımda sizlere, “Uydurma Din”i silah olarak kullanan terörist İsmail Kahraman’ı kısaca tanıtacağım.
Ancak önce “Uydurma Din”in tanımını yapmam gerekiyor:
İslam dinin kutsal kitabı Kuran’ı esas alan din, “Gerçek İslam Dini”dir.
Kuran’ın ayetlerini göz ardı edip uydurma hadisleri, uydurma sünnetleri, sahtekâr din adamlarının sözlerini esas alan, mezhepçiliğe ve tarikatlara yer veren din ise “Uydurma Din”dir.
Milli Marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy, uydurma dine de uydurma dincilere de çok sert bir dille karşı çıkmıştır.
Şimdi, “Uydurma Dinci” İsmail Kahraman’ın dosyasını açalım.
25 Nisan 2016 günü İstanbul’da bir konferansta konuşan TBMM Başkanı İsmail Kahraman şöyle dedi:
“Laiklik yeni anayasada yer almamalıdır.” İsmail Kahraman, Laiklik ilkesinin savunucusu Cumhuriyetçilere gözdağı veriyordu.
16 Aralık 2014 günü Eskişehir’de kurucularından olduğu Birlik Vakfı’nın toplantısında şöyle konuştu:
“Cumhuriyeti kuran kadro dinsizdi.” Cumhuriyeti kuran kadro, Mustafa Kemal ATATÜRK ve arkadaşlarıydı. İsmail Kahraman, Kemalist kadroyu dinsizlikle suçlayarak günümüz Kemalistlerini sindirmek istiyordu.
Başbakan Necmettin Erbakan’ın kurduğu RefahYol hükümetinde, 28.06.1996 – 30.06.1997 sürecinde Kültür Bakanı oldu. Bakanlığın bütçesinden toplam 2 milyar 205 milyon harcayarak tüm Tarikat Yayınlarını bakanlığa abone yaptı. İbrahim Kahraman, “Uydurma Din”in sözcülüğünü ve yayıcılığını yapan Tarikatlara parasal destek vererek güç sağlıyordu.
İsmail Kahraman, “Uydurma Din”in temsilcisidir. Mezhepçilerden, tarikatçılardan aldığı destekle Cumhuriyetçilerin üzerine gitmiş, onları korkutup sindirmeye çalışmıştır.
16 Şubat 1969 günü İstanbul’da, Cumhuriyet devrimcisi üniversite gençleri “Tam Bağımsızlık İçin Mustafa Kemal Yürüyüşü” adlı bir yürüyüş düzenlediler. Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) Genel Başkanı İsmail Kahraman hemen harekete geçti. MTTB’nin “uydurma dine” inandırılmış gençlerini kışkırttı, Cumhuriyet devrimcisi gençlerin üzerine saldırttı. Devletin polisi de MTTB’li gençlerden yana oldu. Ortalık kan gölüne döndü. Yaralananlar, dövülenler, gözaltına alınanlar Cumhuriyet devrimcisi gençlerdi. Daha sonraları bazıları okudukları üniversitelerden atıldı. Hiçbir MTTB’li genç gözaltına alınmadı, okuldan uzaklaştırılmadı.
Şimdi ben, bu kanlı olayın düzenleyicisi İsmail Kahraman’a şu soruyu sorsam acaba cevap verir mi? “MTTB’nin başkanı olarak, CIA İstanbul İstasyon Şefi Ramsdeli Clarridge ile kaç kez görüştünüz? Bu görüşmelerde neler konuştunuz?”
3 Ağustos 1968 günü İstanbul Beyazıt Meydanı’nda düzenlenen mitingde İsmail Kahraman şöyle tehditler savuruyordu:
“Komünizme zemin hazırlayanlara yeter ve dur deme zamanı gelip geçmektedir!” ABD’nin çıkarlarının savunuculuğunu üstlenen İsmail Kahraman, “Tam Bağımsız Türkiye” diye haykıran Cumhuriyet devrimcisi gençlerimizi korkutmak ve sindirmek istiyordu.
Bizim, hukukçu bir aydınımız vardı: İmran Öktem. Yargıtay Birinci Başkanı olan İmran Öktem, 7 Eylül 1967 günü, Yeni Adli Yıl’ın açılış töreninde şu konuşmayı yapmıştı:
“Türkiye’de bir İslam Devleti ve hilafet rejimi kurmak, Türk milletini dini esaslara dayanan bir hukuk düzenine sokmak isteyen ve bunun için gizli ve açık çalışan mistik hezeyan halindeki bir avuç deli, ruh hastası veya dini kazanç metası haline getirmiş kimseler, saf ve cahil yurttaşın en temiz varlığını, inancını, imanını geçim vasıtası yapmış olan bezirgânlar – o bezirgânlar ki, dinin emrettiğini yerine getirmezler, yasak ettiklerini gizli gizli yaparlar ve fakat dindar görünürler – evet bunlar ve bir takım hurafeleri dini esaslar gibi göstermeye kalkan be suretle halkı uyuşturan kökü dışarıdaki yurt düşmanları daima hüsrana uğrayacaklardır.”
Bu konuşma, başta Nurcular olmak üzere tüm tarikatçıları ayağa kaldırdı, tepki büyüktü!
İmran Öktem, 1 Mayıs 1969 günü görevdeyken öldü. Ve hemen Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) ortaya fırladı.
“Dinsiz Öktem’in cenaze namazı kılınmasın!” kampanyasını başlattı. CIA destekli MTTB’nin başında, İsmail Kahraman bulunmaktaydı.
3 Mayıs 1969 günü, Ankara Maltepe Camisi’nde yapılan cenaze töreni basıldı!
Çoğunluğunu MTTB Genel Başkanı İsmail Kahraman’ın kışkırttığı “Uydurma Din”e inandırılmış gençlerin oluşturduğu kalabalık cenaze namazının kılınmasını engellemeye çalıştı ve imamlar da cenazeyi kaldırmak istemedi! Sonunda cenaze namazını bir avukat kıldırdı.
İsmail Kahraman, başında bulunduğu CIA destekli MTTB’nin kandırılmış gençlerini öne sürüp “Uydurma Din”i kullanarak tüm Cumhuriyet aydınlarına gözdağı vermiş, onları korkutup sindirmeyi amaçlamıştı.
İmran Öktem’i sevgi, saygı ve özlemle anıyorum.
16 Şubat 1969 günü, ABD’nin 6. Filosu, İstanbul Dolmabahçe önlerine gelmişti. Cumhuriyet devrimcisi gençler filoyu protesto etmek için Taksim’de toplanmaya karar verdi. Toplantı için Valilikten izin alınmıştı. Cumhuriyet devrimcisi gençler önce Beyazıt’ta toplandılar, buradan Taksim’e doğru yola çıktılar. Ancak CIA destekli Milli Türk Talebe Birliği’nin (MTTB) “Uydurma Din”le kandırdığı gençler daha önce Taksim Meydanı’na gelmişlerdi. Ellerinde sopalar, taşlar ve bıçaklarla Cumhuriyet devrimcisi gençlere tekbir getirerek saldırdılar. İki gencimiz bıçaklanarak öldürüldü, onlarca gencimiz yaralandı. Toplumsal tarihimize “Kanlı Pazar” olarak geçen bu saldırıyı düzenleyen MTTB’nin Genel Başkanı, İsmail Kahraman’dı. İsmail Kahraman, bir yandan sırtını Mason başbakan Süleyman Demirel’e dayamış, bir yandan da CIA’nın desteğini almıştı. İşte, bu güçle ülkenin gençlerini birbirine kırdırtıyordu. Bu eylemini “Uydurma Din” adına yapıyor, tüm Türk halkını korkutup sindirmeyi amaçlıyordu.
Değerli Dostlar,
Tekrar başa dönelim.
“Uydurma Din”in yayıcılığını yapan tarikatlardan ve CIA tarafından kurulup denetlenen vakıf, dernek ve birliklerde yöneticilik yaparak palazlanan Cumhuriyet Devrimleri karşıtı İsmail Kahraman bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlık koltuğunda oturmaktadır.
Çok merak ediyorum:
Bu kahredici tablo karşısında bile sözde Atatürkçüler nasıl oluyor da hâlâ “Yıkılmadık Ayaktayız” diyebiliyorlar?
Sözde Atatürkçüleri, sözde Ulusalcıları ve sözde Milliyetçileri tahminlerinin ötesinde kara günler bekliyor!
Bu tabloyu ancak Cumhuriyet Devrimcisi Kemalistler parçalayacaklardır...
Yılmaz DİKBAŞ, 13 Mayıs 2016, Cuma
dikbas@kalinka.com.tr
0532 233 31 52
News
Site map
SitemapIndex
RSS Feed