Zaman her şeye kadirdir
Kendini yok sananlara bile
Önce dert etmek,pes etmek
Ses çıkarmadan katlanmak
Hayata küsmüş olmak
Göz yaşlarını silip
''artık yok biriyim ben'' derken,
Uzakta bir ışık görmek
Ve o ışığı takip etmek,inanmak
Işık onu hayatın doğusundan batısına koyar
Geride bırakılmış bir hayat
Bugüne getirilmiş yeni bir hayatta
Milyonlarca farkı görür,
''Merhaba'' der, hayatın temizliğine,güzelliğine,
Kalbinin küçük bir köşesinde kalan sevgiyi görür
Onu sevenleri görür,
Sevgi ona her şeyi verir
Defterini açar ve yeni bir sayfayla hayata devam eder....
MİHRİCAN
Bu şiiri Göle'de ki manevi kızlarımdan biri olan Mihrican, bana yazdığı mektupların birinde paylaşmış. Mihrican 16 yaşında, köyünde ilkokulu bitirdikten sonra arkadaşları ile birlikte yatılı ilk öğretimokulu' nu taşımalı eğitimle tamamlayıp ilçede halen 5 arkadaşı ile beraber liseye devam etmektedir. Yatılı İlk Öğretim Bölge Okulu' da (YİBO) taşımalı eğitimle okulu tamamlayan kızlarımın biri ne yazık ki ailesi tarafından okuldan alındı ve eğitimi engellendi.
4+4+4 eğitim sitemine kurban edilen kız çocukları ya ailelerinin tarla, bahçe, ev işlerine dahil oluyor ya da çocuk yaşta evlendiriliyorlar. Örgün öğretimin 12 yıl olduğu yalanı ve bu şekilde okuldan alınan kız çocuklarının sayısının fazlalığı ise apaçık ortadadır. Okuldan alınan kız çocuklarının açık öğretime devam edip etmedikleri takip edilmemekte, çocuk yaşta evlenenler ise gözardı edilmektedir. Manevi kızımın okuldan alındığını aramalarım sonucunda öğrenmiştim ve bu bilgiyi okul müdürü, köy muhtarı, İlçe Milli Eğitim ve İl Milli Eğitim olmak üzere ilgili tüm kurumları arayarak bildirdim. Bir çok telefon görüşmesinden sonra çocuğun açık liseye devam edeceğini söylediler. O zamana kadar çocuğun okuldan alındığından bu kurumların bilgisi dahi yoktu. Ailesi ile görüştüğümde ne yazık ki çocuklarını nişanladıklarını o yüzden okuldan aldıklarını söylediler.
Benim ısrarlı aramalarım sonucunda ve Yatılı İlk öğretim okulu müdürü'nün devreye girmesi ile çocuğun babası tarafından açık liseyi tamamlayacağı söylendi. Ve bu aşamada öğrendiğim bir başka bilgi ise bu durumda olan kız çocuklarının sayısının oldukça fazla olduğu idi. Bu şiiri mektubunda benimle paylaşan Mihrican ve diğer 5 arkadaşı şanslıydı. Onların aileleri özellikle anneleri okumalarını istiyordu. Anneleri ile telefonda konuştuğumda hepsinin en büyük isteği özellikle kızlarının okuması ve mutlaka bir meslek sahibi olması yönünde oluyor. En büyük destekçileri anneleri ve bu bizlere umut veriyor. Hepsi yaşadıkları bölgede ki en iyi okulların sınavlarını kazandılar ve halen liseye devam etmektedirler. Manevi kızlarım, okuldan alınan arkadaşları için üzgün olduklarını ve kendilerinin çok şanslı olduğunu her defasında dile getiriyorlar.
Hepsinin hayalleri ve hedefleri var. Aynı yaşlarlarda, aynı köyde, aynı okulda okumaları gibi bir çok ortak yönlerinin yanında benim için önemli olan en büyük özellikleri yaşadıkları yeri çok sevmeleri ve bana yazdıkları her mektupta oraları anlatırken kurdukları cümlelerin sıcaklığı ve içtenliğidir. Onlar için uzakta her zaman bir ışık var. Bu ışığın hep yanması için bizlerin yapması gereken şeyler de var. Mutlaka hepsine tek tek ulaşmak kolay değildir. Ancak herkes bir çocuk için özellikle kız çocuğu için elini uzatabilir. Hiç tanımadığınız bir çocuğun sizi hayal ederek uyuması, sizi özlemesi, size anne, abla, teyze derken seslerine yansıyan o huzur her şeye değer. Okudukları kitaplarla ilgili duygularını, okulda yaşadıkları bir olayı sizinle paylaşmaları, olmak istediği meslekle ilgili sizden bilgi istemeleri, annesi ile paylaşamadığı sorunlarını arayıp sizinle paylaşması, sizi bir umut olarak görmesi en büyük mutluluk.
Aileleri tarafından okula gönderildikleri için şanslı olduklarını her defasında dile getiren kızlarım bu yıl üniversite sınavına hazırlanıyorlar. Kaynak kitaplara ihtiyaçları var. Cumhuriyet Kadınları Derneği olarak onların ihtiyaclarının bir kısmını tamamlayıp gönderdik. Her birinin hayata atılması için maddi ve manevi desteğimiz devam edecektir. Bu çocuklarımızın geleceğin birer annesi, eğitimcisi olduğunu düşünerek, Milli uyanışa en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde;
Hiç tanımadığımız bir çocuğun umudu olalım diye,
Karlı dağların ardında sıcacık yüreklerin onları unutmadığını bilsinler diye,
Hayallerinde yaktıkları ışık hiç sönmesin diye,
Bir atkı bir çift eldivenle elleri hiç üşümesin diye,
Bir çift botla karda bıraktıkları izler hiç silinmesin diye,
Göndereceğimiz bir kitabın sayfalarında kendi hayallerini büyütsünler diye,
Sevgilerin paylaşarak çoğalacağını yaşayarak görsünler diye,
Birer yetişkin olduklarında paylaşmayı amaç edinsinler diye,
Umutları hiç tükenmesin ve hayatlarında hep yeni bir sayfa olsun diye,
En önemlisi de Ulus olma bilincimizi, biz olma,birlik olma bilincimizi bu yaşlarda öğrenip geleceğimize sahip çıksınlar diye..
Sevgiyle kalın..