Vah Diyarbakır’ım

Vah Diyarbakır’ım

İletigönderen Pınar » Prş Şub 28, 2008 8:29

TÜRKİYE’de yerel seçim siyaseti nereye mi gidiyor?İşte size ilk fotoğraf.

Görmeyenlerinize ayrıntılarıyla anlatayım.

Yer Diyarbakır.

Tarih: 26 Şubat 2008.

Yani geçen pazartesi günü.

Demokratik Toplum Partisi (DTP), Diyarbakır’da miting yapıyor.

Leyla Zana konuşacak.

Ama kürsüye ondan önce bir imam çıkarılıyor.

Başında sarık, elinde Kuran.

Müthiş bir öfke belagatiyle elindeki Kuran’ı aşağıdaki kalabalığa doğru sallıyor.

Bu fotoğraf, DTP’nin önümüzdeki belediye seçimindeki stratejisini de ortaya koyuyor.

Belli ki DTP’yi, Diyarbakır Belediyesi’ni AKP’ye kaptırma telaşı sarmış.

Yine belli ki, mantıkları şu:
AKP din faktörünü kullanacağına göre, biz daha erken davranıp o kozu elinden alalım.

Anlayacağınız, iş yine malum "siyasi hasat" meselesine geliyor.

Yeni siyasi ahlakımızın, daha doğrusu ahlaksızlığımızın özeti de şu:

"Hasat kaldırmak için her şey meşrudur..."

Ve artık hasadın adı, İslam dinidir.

Türbandır.

Kuran’dır.

21’inci yüzyıl Türkiye’sinin icat ettiği dini Makyavelizmin de hülasası.

* * *

İlk işaret, türban için Anayasa’nın değiştirilmesi sırasında geldi.

DTP durup dururken bu değişikliğe destek verdi.

İkinci işaret, Diyarbakır meydanında verildi.

Biz daha "Bu türbana destek nereden çıktı" sorusuna cevap ararken, Kuran kürsüye çıktı.

Vah zavallı Diyarbakır’ım.

Kanalizasyon meselen bir başka bahara kaldı.

Yollarda akan lağım, trafik keşmekeşin, işsizlik, çocukların sefaleti, çerçöp, pislik, zevksizlik, şehirde iyi gitmeyen her şey başka mevsime.

Bu seçim meselemiz "din".

Sağ partiler dini istismar yarışında startı aldı.

Bir zamanların Marksist PKK’sı ve DTP de depara kalktı.

Dini kim daha fazla sömürürse, kim daha fazla "türbandan", "camiden", "hocadan, imamdan" bahsederse; kimin vaaz üslubu ötekinden daha etkileyici; kimin nefesi, belagati daha güçlü, öfkeli; kimin hançeresi daha çatlamışsa o kazanacak.

Duyduk duymadık demeyin, Diyarbakır, belediye seçimine hazırlanıyor.

Şehri 2015 yılına kadar yönetecek insanlar bu seçimle işbaşına gelecek.

Kafada sarık, elde Kuran.

Ağızlarda şehvetli, öfkeli belagat...

Bakın "kaos" dememize kızanların açtığı yol Türkiye’yi nerelere götürüyor.

* * *

Çok umutlu olmasam da Diyarbakırlı kardeşlerime seslenmek istiyorum.

Dinin böylesine kötü biçimde istismarına izin vermeyin.

Diyarbakır’ın çok ciddi sorunları var.

Mevcut yöneticiler bunlarla uğraşmak yerine, durmadan etnik siyaset yaptılar.

Etnik istismar yüzünden geçmişi kaybettiniz.

Geleceği de dini istismar yüzünden kaybetmeyin.

Türbanla, sarıkla sizi avlamaya çalışan bu siyaset erbabına, yolsuzlukları, şehrinizin kanalizasyonlarını, çöpünü, trafiğini hatırlatın.

* * *

İçim parçalanarak izliyorum.

Türban artık belediyelerdeki yolsuzlukları, yönetimdeki beceriksizlikleri gözlerden saklayan bir perde haline getiriliyor.

Din istismarı, siyasetin her alanına bulaşıyor.

Sizce Müslümanların buna karşı çıkma zamanı gelmedi mi?..

Ertuğrul ÖZKÖK-Hürriyet
Halk tarafından devlete "Sen bana hizmet etmek için varsın, bunun ötesinde senin bir anlamın yok" dendiğinde herşey yoluna girecektir...

(Osman Pamukoğlu)
Kullanıcı küçük betizi
Pınar
Üye
Üye
 
İletiler: 1380
Kayıt: Çrş Haz 06, 2007 7:47

İletigönderen ihsanerden » Prş Şub 28, 2008 15:28

bu yaziyi ertugrul ozkok yazmis. demekki artik zilleri taktik. canim Selda nasil unuturum o guzel sarkini.
Kullanıcı küçük betizi
ihsanerden
Üye
Üye
 
İletiler: 113
Kayıt: Pzt Ara 31, 2007 5:39

ERTUGRUL OZKÖK GAZETECİ MİDİR?

İletigönderen hakan deveci » Cum Şub 29, 2008 23:11

Ertuğrul Ozkök' ü yaklaşık 22 senedir izliyorum. Türkiye' de olup bitenler konusunda TÜSİAD olaya nasıl yaklaşıyor sorusunun karşılıklarını hep onda buldum.

Bir dönektir; dönekliğin ne yüce bir erdem olduğunun teorisini ( demagoşisini)
büyük bir pişkinlikle yazabilen bir kalemdir.

Bu topraklarda "büyük bir yazar" sıfatı almış, daha doğrusu sahibolduğu herşeyi
bu topraklara ve bu insanlara borçlu olmasına rağmen, hiç bir sadakatı kalmamış
bir kalemdir.

Son iki seçim öncesinde de TÜSİAD sonradan konuştu ve öncesine tüm alt yapısını
E.Ozkök hazırladı.
E.Ozkök 'ün yazdıklarından TÜSİAD'ın neye karar verdiğini öğrendim.

Ertuğrul Ozkök Aydın Doğan ve kızlarının özel kaprisleri ile uğraşırken de yazılarını yazacak
bir adam tuttu. Solculuktan dönen bir adamdan ziyade, bir misyon adamına ihtiyaç duymuş olmalı,
İslami Cepheden para için biat edebilmiş birisi olan Ahmet Hakan' ı buldu.

Solcu Döneğin kötü bir kopyası, islamcı dönek oluyor ve A.Hakan ise biçilmiş kaftandır.

Artık medya çöplüğündeki tüm haince tahrifatların iki adı bulunuyordu.
Kapitalist medyaya karşı açtığım savaşta kalemimi en başta iki kişiye çektim.
Kalem çekecek ve karşı duracak adam sayısı da gittikçe artan bir ivme kazandı.
Can Dündar yetişti, menzilime almakta hiç sakınca görmedim.

Siteye yeni katılıyorum, ancak bu savaşta güç kazanmak için sitenin duyarlılığını da yanıma almak istiyorum.

daha önceki yakın tarihli yazılarımı kalemlervekiliclar.com fan sitesinin 'medya' bölümünde
kalemlerimizi kılıç yapalım başlığı altında topladım.

Eğer site yöneticileri izin verirler ise bazı yazılarımı buraya aktarmak isterim.
Son yazdıklarımı ve buradaki konuları da buraya yazmayı isterim.

Medyadaki kokuşmuş bataklığa karşı, duyarlı arkadaşlarla beraber,
bir mumluk da olsa beraber bir ışık yakmayı isterim.

Ertuğrul Ozkök ve Amet Hakan'ın hangi manevralar ile tahrifatlar yaptıklarını,
vatansever, aydın, emekçi ve devrimci insanlarımıza ve tüm emeğe karşı
nasıl haince bir savaş verdiklerini yazılarımda bulabilirsiniz.
Burada da bu savaşı sürdürmeye başlıyorum.

Sevgiler.
Kullanıcı küçük betizi
hakan deveci
Üye
Üye
 
İletiler: 4
Kayıt: Sal Şub 26, 2008 10:31

İletigönderen Ram » Cum Şub 29, 2008 23:33

hakan deveci, :arrow: http://www.guncelmeydan.com/forum/gazet ... vf148.html , bu bölümde yeni bir başlık açıp yazılarınızı yayınlayabilirsiniz.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 7 konuk

x