Başbakanın annesi vefat etti..Başı sağolsun..88 yaşında bir kadın..Neyse ki fazla acı ve ızdırap içinde kıvranmadan hayata gözlerini yummuş...Besbelli böyle bir evlat yetiştirdiği için kesinlikle cennete gidecektir...Ali Rıza Demircan´a göre cennet kadınlar için oldukça tehlikeli bir yer ama yine de cehennemden iyidir...Biz yalancının yalancısıyız...
Herkesin aklına takılan sorular, bizim de aklımıza takıldı ama biz Başbakan olmadığımızdan net yanıtı veremedik...Rahmetliyi Anadolu Yakasından alarak, Avrupa Yakasında ki Fatih Camiine getirdiler...Nedenini bilmeyiz..Bazıları gibi "Protokol Camisi" diyerek konuyu sulandırmayacağız...Zira, Hanımefendinin, benim annemden bir üstünlüğü olduğunu söyleyecek var mı ? Şehit analarını konunun içine hiç katmıyorum zira eziliriz büzülürüz ve dilimiz lal olur söz edemeyiz...Bu nedenle kendi annemi örnek verdim...
Ve camiden sonra tekrar Anadolu Yakasına getirilerek defnedilecek...Rahmetlinin bu işlerde bir dahli yok...Dinciler ; yaşadığını sananları kullanmayı iyi bilirler ama esas yetkin oldukları konu, ölülerin üzerinden siyaset yapma cambazlıklarıdır...
İstanbul´da yaşayanlar, "İstanbul İstanbul olalı böyle zulüm görmedi" diyorlar...Bütün yollar kapatılıyor ve Devlet Erkanı, sayın Başbakanın annesinin tabutu ardında saf tutuyorlar...Ve bu arada hastahaneye yetişemediğinden hayatını kaybedenlerin seceresi tutulabiliyor mu ? Ya bindiği arabada doğum yapan "Anne"lerin durumu göz önüne alınabiliyor mu ? Elbette hayır...Varsa yoksa Başbakanın vefat eden annesi...O da diğer anneler kadar saygıdeğerdir ama kilitlenen İstanbul trafiğinde gösteriş ve yalakalık adına son nefesini vermek üzere olan insanların vebalini kim taşıyacaktır...
Bu vebal taşımanın ağırlığını dindar insanlara soruyorum...Yoksa, tüyü bitmemiş yetimin hakkını büyük bir iştahla ceplerine indiren lanet olası dincilere değil...
Emperyalizmin uşaklığını kendilerine asli görev bilen ve insan canı aldıkça keyiften zılgıt çekenlerin daha geçenlerde katlettikleri kadınlarımız ne olacak...Karnında ki yavrusuyla can veren annenin, Başbakanın 88 yaşına gelmiş annesi kadar değeri yok mu ?
Elbette yok...Eğer olsaydı, o anneyi öldürenlerle, 88 yaşında ki annesi ölen kişilerin müzakere masasına oturmaları gerçekleşebilir miydi ? 88 yaşında ki annesi, için, 13 milyonluk bir metropolü yaşanmaz hale getirenler ve bunu siyasi şova dönüştürenler, öz oğlunun TSM sanatçısı Sevim Tanürek´in ölümüne neden olmasına seyirci kalmadılar mı ? Üstelikte izleri yoketmek için canla başla çalışmadılar mı ? Sevim Tanürek Hanımefendi, anne değil miydi ?
Bir de derler ki, "Ateş düştüğü yeri yakar"...Külliyen yalan değil...Yakar da, adamına göre yakar...Bir ateş düştü İstanbul´un ortasına,13 milyon yandı...Ama 30 yılda 30 bin can verdik, sadece 30 bin aile yandı...88 yaşında bir hanımefendi can verdi, tüm İstanbul yandı...Şehit cenazelerine yasak koyanlar, kendi anneleri vefat edince İstanbul´da yaşamaya yasak koydular...
Konuyu saptırmak istemediğimden aynı yörüngede dönüp duruyorum ama yine de sormadan edemiyorum...Sürü psikolojisinin en somut örneklerini sergileyen akp nin kuş beyinli müridlerinin içinde şayet dindar insanlar varsa ne düşünüyorlar.? O çok sevdikleri Osmanlı Padişahlarının valideleri vefat ettiğin de İstanbul'a böylesine karabasan mı çöküyordu ?
Yoksa, o devir kapandı, şimdi neo osmanlıcılığın ilk padişahının validelerinin vefatın da ,sadece İstanbul'da değil tüm ülkede artık ulusal yas mı ilan edilecek ?
Ülkemizin Ulusal Onuruna , toprağına, bayrağına sahip çıkan ve Atatürk´ün ilke ve devrimlerinin giderek geliştirilmesi adına canlarını verecek olan yurtseverler zaten 10 yıldır matemdeler....
Ama artık zaman doldu...Karanlıklar, aydınlığa gebe oldu...Güneş doğuyor....Matem bitmek üzere...Ne olur bundan sonrası bilinmez....!!!