VATAN TEHLİKEDEDİR, GÜN BUGÜNDÜR, SİYASETTE ARTIK BİZ DE VARIZ
Size söz verdim, ''siyasi parti üyesi değilim, siyasette aday olmayacağım'' dedim, sözümü tuttum ve bir partiye girmedim ve aday olmadım...
Şimdi söz hakkı bizimdir, bizim de söyleyecek sözümüz vardır…
AKP siyasetinin son dokuz yılda aldığı yanlış kararlar ve yaptığı yanlış uygulamalar sonucunda vatanımızın birlik ve bütünlüğü ile çocuklarımızın geleceği fiilen tehlikeye düşmüştür…
Türkiye Cumhuriyeti’ni tehdit eden unsurlar artık gizlenme gereği bile duymadan polisimizi tokatlamaya, polisimizi linç etmeye kadar işi vardırmıştır, işte televizyonlar, sizler de olup biteni izleyip görüyorsunuz…
Kutsal şehitlerimizin katilleri artık bir kahraman edasıyla halkımızın içinde dolaşmaya başlamış, kutsal Türk Bayrağı taşlanır, yırtılır, yere atılır olmuştur, siz hepsine tanıksınız, gördünüz…
PKK hain bir terör örgütü olmaktan çıkarılarak bir siyasi parti gibi çaresiz halkımızı yönetmeye ve yönlendirmeye başlamıştır, devleti ardında göremeyen halkımız çaresizlik içinde bir bataklığa doğru sürüklenmektedir…
Dini bir, devleti bir, bayrağı bir, dili bir olan milletimiz Türk-Kürt diye, Alevi-Sünni diye bir Yahudi planıyla ayrıştırılmaktadır…
AKP siyasetinden güç alan İmralı’daki hain devleti savaşla tehdit edebilecek kadar cüretini ileri götürmüştür…
Türkiye, AKP siyaseti ve kanlı terör örgütü PKK’nın eliyle bir iç çatışmaya, bir kardeş kavgasına doğru götürülmek istenmektedir…
Doğu ve Güneydoğu’da devletin güç ve otoritesi, AKP siyaseti eliyle PKK’ya devredilmiştir…
Türk Ordusu, işbirlikçi medya ve AKP siyaseti eliyle ağır bir saldırı altındadır…
Türk adaleti yine AKP eliyle siyasallaştırılmış, halkımızın adalet duygusu yok olma noktasına getirilmiştir…
Türk Gençliği, üniversite sınavlarında yapılan şifreleme olaylarıyla geleceğe olan güven duygusunu yitirmek üzeredir…
Halkımız borçlandırılarak, yoksullaştırılarak nefes alamaz bir hale düşürülmüş olup endişe içinde olup biteni izlemekte, ülkenin bu kötü gidişatını durdurup güven, iş, aş, huzur dolu bir ortamı sağlayacak bir siyaseti sabır ve umutla beklemektedir…
İçte huzur ve güveni yok olmuş Türk Milleti, dışta da milli hak ve menfaatlerini koruyamamakta, Türk devletinin itibarı ve caydırıcı gücü yok olma noktasına doğru hızla sürüklenmektedir…
Bundan güç bulan Barzani, bir yandan devletimizin bütünlüğünü açıkça tehdit ederken, öte yanda Musul ve Kerkük’teki Türk varlığını da yok saymaya başlamıştır. Barzani Güney Kürdistan adında bir bağımsız devlet ilan etmeye hazırlanırken, Kerkük’ü de başkent yapma çabası içine girmiştir…
Kıbrıslı Rumlar, “Türk milli menfaatlerinin Akdeniz’deki olmazsa olmazı” olan Kuzey Kıbrıs Türk Devleti’ni açıkça tehdit etmeye başlamıştır.
Kafkaslar’da Azerbaycan’ın hak ve menfaatleri yok sayılarak Ermeni diasporası güç kazanmaktadır.
İçte ve dışta güç kaydeden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, devletin kurucusu Türk Milleti’nin, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile teminat altına alınmış olan birliği, bütünlüğü, dili, kimliği, iç huzur ve barışı fiilen ve doğrudan tehdit altına girmiştir…
Bu aşamada yumuşak siyasi manevralarla, PKK terör örgütü ile pazarlıklar yapmakla, sözde demokrasi ve insan hakları diyerek Türk milletinin varlığı ve bekasını tehlikeye düşürmeye kimsenin hakkı yoktur…
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasa gereği Türk Milleti’ne emanettir ve Anayasa’dan güç alarak varlığımızı ve bekamızı tehdit eden her unsurla mücadele etmek kararlığı içindeyiz ve son nefesimize kadar da bu mücadele içinde olacağımıza hepinize söz veririm…
Gün bugündür ve şimdiye kadar sizlerin desteği ile bir başıma sürdürdüğüm mücadelemi Milliyetçi Hareket Partisi çatısı altında örgütlü olarak sürdüreceğim…
Bugün 17 Mayıs, Ankara-Çankaya Milliyet Harekât Partisi ilçe teşkilatına giderek partiye üye oldum…
Milliyetçi Hareket Partisi’nin;
- Türk milli menfaatleri ile Anayasayla teminat altına alınmış olan TÜRK MİLLİ DEVLET siyasetinin korunması konusunda takınmış olduğu tavizsiz tutum…
- İç ve dış tehdit unsurlarına karşı göstermiş olduğu kesin ve kararlı duruş…
-Türk Milleti’nin varlığı ve bekası söz konusu olduğunda mücadeledeki azim ve kararlığı,
artık bu siyasi parti çatısı altında ülkemize hizmet etmemin zamanı geldiğini göstermiştir.
Siyasete atılırken kimseden izin almadım, kimseye sormadım ve ülkemin içinde bulunduğu tehditleri görüp bu tehditleri yok edebilmek için, demokratik sistem içinde siyaset yapmanın ve açıkladığım bu şart ve koşullar altında MHP’de siyaset yapmamın doğru olacağına karar verdim.
Birkaç yıldır birlikteyiz, duygu ve düşüncelerimi hep sizlerle paylaştım, asla sizi yanıltmadım, asla koltuk ya da başka bir çıkar peşinde olmadım, siyasete girme kararını verdiğimde de aynısını yaptım, kimseye sormadan doğrudan MHP ilçe teşkilatına gidip “ben geldim” deyip kayıt oldum, partiye üye oldum, “verilecek görevleri yapmaya hazırım” dedim…
Bu sayfamız bakidir, sizlerle her zaman yaşayacaktır…
Unutmayınız ki vatan tehlikedir, gün bugündür ve ben MHP çatısı altında bu mücadeleyi sürdüreceğim, ilk olarak bunu siz bilesiniz istedim…
Saygılarımla
Erdal Sarızeybek