Vatanını seven toprağı sever, vatanını seven insanları sever, vatanını seven ağaçları, hayvanları, çocukları sever. Vatanını seven içinde sevgi taşıyan, yaşamdaki her canlıya saygı duyan kişidir. Vatanını seven hümanisttir. Vatanı sevmek günümüz koşullarında öyle herkesin anlayabileceği bir duygu değildir. Vatanı sevmek milli günlerde sadece bayrak asmak değildir. “Biz bu vatan için ölürüz” gibi içi boş söylemler hiç değildir. Vatanını sevmek bir yerde kendini de sevmektir. Öz benliğine sahip çıkmaktır. Gerektiğinde ise kendini feda edebilmektir.
Bugün içinde bulunduğumuz siyasal ortamı irdeleyecek olursam. Vatan toprakları üzerinde vatanını seven neredeyse kalmamış diyebilirim. Neden; çünkü büyük çoğunluk vatanın bekâsına karşılık yapılan tüm olumsuz işleri boş gözlerle seyredip tepkisiz ve sessiz kalıyorlar.
En yakın örnekler, Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı insan müsveddeleri toplumda prim yapıyor.
Mesela Gaziantep’in Şahinbey ilçe camisindeki imamın kepaze ve haince söylemleri.
Cemaat sus pus ne bir ses ne bir nefes zahir imamı kutsal bir varlık zannederler sanırsam.
Başka bir örnek gene aynı söylemleri gerçekleştiren fesli kadir, hayasızca Atatürk ve annesine dil uzatmış kurtuluş savaşı için o da keşke Yunan kazansaydı diyebilmiştir. Öldüğünde bazı kendini bilmezler tabutunun üzerine Türk bayrağı örtme densizliği bile yapabilmişlerdir. Devlet erkânının bu zâtı zamanında ziyaretlerini saymıyorum bile.
Bu ve benzeri örnekler fazlasıyla çoğaltılabilir. Kurtuluş savaşı döneminde vatana ihanet halinde olan vatan hainlerinin artıklarıdır bunlar. İkinci yada üçüncü kuşak diyebilirim.
2002 yılından itibaren yükselen yeşil dalga nedeniyle günümüzde bu kadar pervasız bu kadar cesur olabilmektedirler.
Aslında çok uzun yıllar saklandıkları karanlık delikten fırsat kollamakta idiler.
Bugün o yakaladıkları fırsatı tepe tepe kullanıyorlar.
Her seçim döneminde olduğu gibi artık bir klasik haline gelen sınır ötesi harekâtlar da tam gaz sürmekte. Sınırın diğer yanından yapılan hain saldırılar neticesinde tekrar asker ve polis cenazeleri gelmeye başlamıştır. İster istemez sormak gerekiyor. Her şey süt limandı ne oldu birdenbire terör yeniden hortladı bu ülke çocukları gene ikişer üçer ölmeye başladılar. Biraz düşünmek lazım.
Vatanını sevmek onu korumakla, kollamakla ona saygı duymakla olur. Bayrağına, T.C yazına, Cumhuriyete, bu vatanı kurtaran atalarına, andımıza saygı ile olur. Bunları bir düşünün bakalım.
Bugün sokağa çıksam yoldan geçen insanları rastgele çevirsem İstiklal Marşımızı okuyun desem inanın çoğunuz okuyamaz, bir kısmını okursunuz ama sonuna kadar hatasız bir şekilde çok az insan okuyabilir.
Neticede o marş bir milli birlik söylemi ve ülkenin simgesidir.
Hata kimin? Hata hepimizin, eğer çocuklarımıza kurtuluş savaşımızı lâyıkı ile öğretememiş, Çanakkale’yi gösterip anlatamamış, bayrağın ne anlamı olduğunu bilmiyorlar ise hata baştan sona bizimdir.
Bugün maalesef yeni nesil doğru dürüst tarihini bilmiyor.
Yeni nesil kurtuluşu yurt dışına kaçışta yurtdışı yaşamda görüyor.
Ne yapsınlar onlar da haklı. Ülke mi kaldı, gelecek mi kaldı. Ne kaldı günümüze. Çok büyük bir karanlık.
Hatta ülkedeki büyük çoğunluk halen Cumhuriyet var zannediyor.
Hala parlamenter demokrasi olduğunu zannediyor. Meclisin etkisizliğini bilmiyorlar.
Yıkılanları, satılanları, yok edilenleri bir türlü göremiyorlar.
Neyse şu İstanbul belediye seçimi de bir olsun bitsin, İmamoğlu ülkeyi düze çıkarır ekonomiyi kurtarır.
Geleceğimizi yeniden kurarız. Yahu altı üstü yerel seçim bu kadar anlam yükü ona fazla gelir.
Hem bir belediye başkanının yetki, görev ve sorumlulukları nelerdir. Bunu bir hatırlayın.
Şunu diyebilirsiniz, adam çıktı herkese umut aşıladı.
Peki geleceğinizi, ülkenizi, milli değerlerinizi, tarımınızı, sağlık sisteminizi, askeri sisteminizi, ekonominizi, eğitiminizi, kaybederken neden ayıkmadınız. Gözünüzün içine baka baka yaptılar her şeyi.
Hatta Ege’de adalarımıza, kıta sahanlığımıza bile çöktüler gene görmediniz.
Rum okulları, Rum ve Ermeni kiliseleri açmakla meşguldünüz. Metropolitle gülümseyerek resim kareleri verdiniz.
Görmek istemeyen göz, anlamak istemeyen dimağ anlamadı. Veya umursamadı.
Bugün en son ordu terhis edilmeye çalışılıyor. Ordu kademelerinin çoğu Balyoz, Ergenekon vb adlarla zaten ekarte edilmişti.
Sevr anlaşmasında beceremediklerini günümüzde gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Bugün başarılı olacaklar mı?
Emperyalistler için başarı, bizim için son.
Hep birlikte göreceğiz.
Vatanını sevmek neticede çok farklı bir şey. Bunu herkes anlayamaz.
Bunu aklı selim bir düşünün.
Ne diyeceksin iyi uykular güzel ülkem, iyi uykular güzel ülkemin insanları. Umarım en kısa zamanda çok geç olmadan uyanırsın.
Zafer ATUN
08/06/2019
zaferatun.wordpress.com