Veryansın

Veryansın

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Pzt Mar 08, 2010 2:30

VERYANSIN

Nihat Genç’in ‘Veryansın’ programlarını, zaman buldukça, izlemeye çalıșıyorum.
Bir ‘Anadolu çocuğu’ ciddi ciddi veryansın ediyor.
Güzel konușmuyor değil. Akıcı ve gülmeceli örneklerle destekli.
Büyük bir yazar olduğu için de her konuda görüș sahibi.
Ne ki, her konuda ‘bilgi’ sahibi olmadığı gibi bir izlenim edindim son konușmasından.
‘Radikalizm’e karșı imiș Nihat Genç.
Olabilir. Köktencilik her zaman iyi olmayabilir ve Nihat Genç de köktenci olmayabilir.
Ama Anadolu’da ‘köktencilik olmaz’ ya da ‘olmamıștır’ denilebilir mi?
Sözgelimi ‘Türk Devrimi’ nedir? Mustafa Kemal ne yapmıștır?
Ya da Mustafa Kemal Türkiyesi’nde kökten değiștirilmemiș herhangi bir șey kalmıș mıdır?
Kimilerince denildiği gibi, ‘üstyapı devrimleri’ midir yapılanlar?
Devletten bașlanırsa, imparatorluk gibi ‘gevșek’ bir yapıdan ‘devlet-ulus’ gibi ‘sıkı’ bir yapıya geçilmiștir bu bir.
‘Teba’ gibi ‘sıkı’ bir yapıdan da ‘yurttaș’ gibi ‘gevșek’ bir yapıya geçilmiștir bu da iki.
Her ikisi de ‘köktenci’ bir değișimdir.
İmparatorluğun ‘ceberrut’luğu tek tek bireylerin değil, ama onların ‘bey’leri, ‘ağa’ları ve ‘șeyh’leri üzerinedir; yani aracılı ya da dolayımlı.
O nedenle sazı eline alan, ‘ferman padișahın ise dağlar bizimdir’ diyebilmektedir. Yeter ki kendisi bir bey, ağa ya da șeyhin adamı ola; ya da kendisini bir bey, ağa ya da șeyh gibi göre..
Ya kellesi gidecektir ya da kendisi kelle alabilecek konuma yükselebilecektir.
Devlet-Ulusta ise devlet ile birey arasındaki bu ‘aracılık’, bu ‘dolayımlılık’ ortadan kalkar. Birey özgürlüğüne kavușur.
Bireyin devletten bașka hesap vereceği kimsesi kalmamıștır ama kendisi de bir bașkasından ‘hesap soracak’ konuma kesinlikle yükselemeyecektir.
Kuramsal olarak ‘burjuva devlet-ulus’ta evrensel eșitlik, özgürlük ve adalet ilkelerinin uygulanmakta olduğu varsayılır.
Mustafa Kemal Türkiyesi’nde ise devletin bir ‘sınıf ya da zümrenin eline geçmemesi’ne özen gösterilir.
Pekiyi, șu bizim Mustafa Kemal Türkiyesi’ndeki devlet ‘belirli bir zümrenin eline geçmekte’ ise; ne yapılacaktır?
O burjuva eșitlik, özgürlük ve adalet ilkeleri askıya alınmakta ise Nihat Genç’in bir çözümü var mıdır?
Ve Anadolu, ABD imparatorluğunun kendisine ‘gevșek bağlı’ bir beyliği ya da șeyhliği konumuna düșürülmüș ise, Mustafa Kemal Türkiye’sinin özgür bireyleri ‘tevekkül’ mü göstereceklerdir?
O bıçkın Anadolu çocuğu Nihat kardeșimiz ‘ferman ABD’nin ise dağlar bizimdir’ mi diyecektir?
Yoksa bekleyelim ‘Tanrı onların belalarını bir gün kesinlikle verecektir’ mi diyecektir?
Yanlıș anlamadı isem, tam da bunu öneriyor Nihat Genç; ‘radikalizm de ne ki, on yıl bekleyelim bakalım ne olacak bir görelim’ dedi tamı tamına.
Böyle bir akılyürütme ile ‘veryansın’ olmaz; olsa olsa ‘çevir kazı yanmasın’ olur.
Nihat Genç’i dinlerken zevk almıyor değilim.
Biraz da ‘ayakları yere bassa’ diye dua ediyorum.
Ve ‘köktencilik’ bugün sözkonusu olmayacak ise ne zaman ve kime ne yararı olacak diye kavramasını bekliyorum.

Habip Hamza Erdem
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1635
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Habip Hamza ERDEM

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x