Vicdanları yaralayan atamalar
Türkiye'nin en büyük sorunu liyakattir.
Ehil olmayan insanların göreve getirilmesi Türkiye'yi her anlamda sıkıntıya sokuyor.
En son ehil olmayan atamalar kamu bankalarına yapıldı.
75 yaşındaki emekli politikacılar kamu bankasının yönetim kurulu başkanlığına getirildi. Seçim kazanamayan belediye başkanlarından tutun da çeşitli politikacılar kritik bir dönemde kamu bankalarının yönetimine atandı.
Bugüne kadar kamu bankalarına hep iktidara yakın isimler atanmıştır. Ancak hiç bu kadar tepki görmedi.
Tepkinin nedeni ise birincisi zamanlama ikincisi ise bankacılık sektörü ile hiç alakası olmayan insanlar.
Nitekim bu atamalar sosyal medyanın gündemindeydi.
"70 yaşındaki vatandaşa yaşlısın diye kredi vermeyen kamu bankasını 75 yaşındaki adam yönetecek"
Türk bankacılık tarihine geçecek bir olay.
Bu atamalar Türkiye'nin tarihinin en derin krizinin yaşadığı bir dönemde yapılmıştır.
Ehil ellerde olmayan ekonomi resmen karaya oturdu. Bunu sadece Türkiye'deki değil dünyadaki bütün ekonomistler söylüyor.
Ekonominin kaptan koltuğunda oturanlar ise düzeldiğini iddia ediyor. Dolar 5.100 TL'den 2 ayda 6.150 TL'ye çıkıyor ortada ne Bakan ne de başka biri var. Ama 6 liradan 5.900'e düştüğünde hemen meydanlara çıkıp doları düşürdüklerini söylüyorlar.
İyi de bu dolar nereden nereye geldi onu niye söylemiyorsunuz?
Ayrıca dolardaki düşüşün nedeni Ramazan Bayramı. Bu son 20 yılda hep olmuştur. Bayram nedeniyle elinde nakit olmayan vatandaş dolar sattı.
Zaten dolarizasyon almış başını gidiyor. Millette Türk Lirası yok. Doğal olarak bayram alışverişi için doları satıp Türk Lirası'na geçiyor.
Bundan bile kendine pay çıkartan bir yönetim anlayışı kamu bankalarına yazık ediyor.
İlk bakışta yönetim kurulu ve başkanın ne önemi var, önemli olan genel müdür ve alt kadrosu diye düşünebilirsiniz.
Çok önemi var. Genel müdür ve alt kadronun alacağı kararları yönetim kurulu belirliyor.
Yani daha fazla kredi verin dediği zaman genel müdürün yapabileceği bir şey yok.
İşte bu nedenle bu insanların kamu bankalarına atanması yanlış olmuştur.
Türkiye'de yaşanan krizin bir bacağı bankalarda yaşanıyor.
Böyle bir dönemde güçlü bir görünüm için kamu bankalarının başına işi bilen ve dünyaca saygınlığı olacak isimlerin getirilmesi gerekti.
Ancak AKP'nin hesabı farklı olduğu için bu umurunda değil. Önemli olan İstanbul seçimi öncesi dengeleri sağlamak.
AKP bu atamalarla belki parti içi dengeleri sağlamış olabilir ama ekonominin dengesini derin bir şekilde sarsmış oluyor.
75 yaşındaki yönetim kurulu başkanı ve seçim kazanamamış eski politikacılar kamu bankalarına nasıl bir değer katacak önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Remzi ÖZDEMİR, 3 Haziran 2019
remzi@ekonomist.net
https://twitter.com/remzi_ozdemir