Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, Anayasa Mahkemesi'nin Ak Parti'nin kapatılması davasında elini çabuk tuttuğunu, bunu yapmazsa hükümetin yargıda değişiklik yapacağını savundu.
Ulusal Kanal'ın 8. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Antalya Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası'nda düzenlenen ''AKP Sonrası Türkiye'' konulu panelde konuşan Vural Savaş, Türkiye'nin bugünkü ortamdan kurtulabilmesi için, ''Atatürk'ün ölümünden sonra aydınlar ne yaptıysa tam tersini yapması gerektiğini'' öne sürdü.
Vural Savaş, AK Parti'nin iktidara gelmesinin önünü seçim kanunlarının açtığını, hala bazı siyasi partilerin yüzde 10 barajını savunduklarını belirterek, barajın hiç olmazsa yüzde 8'e indirilmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye'nin Kemalizm'den uzaklaştığına da işaret eden Savaş, AK Parti iktidarını da ''Tek parti sultası'' olarak nitelendirdi.
Vural Savaş, aydınların 1982 Anayasası'nın hazırlandığı dönemde karşı çıktıklarını ama 1982 Anayasası sayesinde başörtüsü konusundaki Anayasa değişikliğinin önüne geçilebildiğini kaydetti.
AK Parti'nin kapatılmasına ilişkin davaya ilişkin görüşlerini de anlatan Vural Savaş şöyle konuştu:
''Anayasa Mahkemesi elini çabuk tutuyor. Yoksa bundan sonra mutlak surette yargıyı ele alacaklar. Bu değişikliği yaptıkları zaman Türkiye Cumhuriyeti'nin sonu gelecektir. AK Parti kapatıldıktan sonra yapılacak bir erken seçimde CHP'nin de içinde yer alacağı geniş bir cephe kurulmalı. O zaman bu cephe en az yüzde 35-40 oy alacaktır ama bunu yapamıyoruz.''
ESKİ İÜ REKTÖRÜ ALEMDAROĞLU
İstanbul Üniversitesinin eski rektörlerinden Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu da AK Parti iktidarı döneminde eşinin başı türbanlı olmayan hiç bir kamu görevlisinin önemli görevlere getirilmediğini ileri sürdü.
Fethullah Gülen'in Türkiye için büyük bir tehlike oluşturduğunu da savunan Alemdaroğlu, ABD ve Avrupa Birliği'nin Türkiye'nin başına ikinci bir Humeyni getirmek istediklerini öne sürdü.
Alemdaroğlu, seçim sisteminin de değiştirilmesi gerektiğine işaret ederek, tüm bunlar için en önemli görevin CHP Lideri Deniz Baykal'a düştüğünü belirtti.
ESKİ ÇALIŞMA BAKANI KUL
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanı Mustafa Kul da Türkiye'de, ABD'de dil öğrenme veya tedavi bahanesiyle gidip, bir süre orada kurs görmeyen başbakan sayısının hemen hemen olmadığını savundu.
AK Parti'nin kapatılmasına kesin gözüyle baktığını belirten Kul, 22 Temmuz 2009'den önce bir erken seçimi ise mümkün görmediğinin altını çizdi. Kul, ''Çünkü milletvekilleri en az iki yıl milletvekili kalmadıkları zaman, milletvekillerine sağlanan özlük haklarından yararlanamıyor. AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, milletvekillerine erken seçim kararı aldırmak istese de bu konuda liderliği işe yaramayabilir'' diye konuştu.
Kul, TBMM kulislerinden edindiği izlenime göre, AK Parti'den kopacak 104 milletvekilinin de katılımıyla yeni bir siyasi parti kurulacağını, bu siyasi partinin yanı sıra CHP ve MHP'nin de katılımıyla oluşacak üçlü ittifakın yeni hükümeti oluşturacaklarını ileri sürdü.
Kul, kamuoyunda bir çok kesimin AK Parti'nin kapatılmaması yönünde görüşlerini açıklarken, karşı görüştekilerin suskun kaldığına da işaret ederek, bu kesimin de AK Parti'nin kapatılması yolundaki görüşlerini her yerde açıklamalarını ve gerekirse bu konuda bir miting düzenlenmesini önerdi.
İP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI CENGİZ
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Cengiz ise bugün ''Cumhuriyeti korumak''tan değil, ''Cumhuriyet'i yeniden kurmak''tan söz edilmesi gerektiğini belirtti ve ''Çünkü Cumhuriyeti tarumar ettiler'' diye konuştu.
Paneli yöneten Ulusal Kanal Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Büyükdağlı da ''AKP'nin kapatılacağı belli ama ABD ile AB, AKP benzeri yeni bir parti yaratma peşindeler. Çünkü ABD Cumhuriyeti ve milleti tasfiye peşinde'' dedi.