“Ya Birlikte Savaşırız, Ya Tek Tek Ölürüz”
TEOMAN ALİLİ
Trakya Doğu Makedonya’dan başlar. Kimin o toprakları kendine mal etmeye çalıştığı önemli deği ama tarih boyunca Trakya kahramanlar yetiştiren topraklardandır her toprak gibi. Ben bir Trakyalıyım, Spartaküs gibi, Büyük İskender gibi, Mustafa Kemal gibi, Mehmet Akif gibi ve Nazım gibi. Onların kayıpları, cefaları ve zaferleri kendi yaşadıkları dönemde kaldı. Benim kayıplarım, cefalarım ve zaferlerim ise önümde duruyor. Bu cümlelerim belki abartılı gelebilir ama her devrimci tarihten aldığı cesaret ve birikimle mücadeleye atılır ve bireysel bilincini örgütünün ortak aklıyla birleştirir. Tarihsel gerçek saydığım bütün isimlerin birleşerek kazandıkları zaferleri işaret eder.
SPARTAKÜS’ÜN BÜYÜK SÖZÜ
Bugün yaşamak zorunda olduğum Makedonya küçük bir ülke ama tarihi çok büyük. Kaldığım evde eski bir kitap buldum: “Velika Historija na Makedonija”(Büyük Makedonya Tarihi) Oradan okuduklarımdan çıkardığım küçük bir bölüm var. Tarihin kaydettiği büyük Trakyalılardan biri Spartaküs’tü. Anlatılana göre Roma’ya başkaldırmadan önce Galyalı gladyatör “Ölümün Gölgesi”nin karşısına çıktı. “Ölümün Gölgesi Theokles.” Theokles o kadar güçlüydü ki Spartaküs’ün yanında bir başka arkadaşı da vardı. Arkadaşı kibirli bir Capula şampiyonuydu ve Spartaküs’le birlikte yek vücut savaşı kabul edemiyordu. Spartaküs şampiyona “ya birlikte savaşırız, yada tek tek ölürüz” demişti. Sonuçta Efsane savaşçı Theokles yenildi. Spartaküs Roma’ya karşı büyük savaşına da aynı sözlerle başladı.
MAKEDONYA’YI BİRLEŞTİREN BÜYÜK İSKENDER
O aslında kibirli babası Philip’in hor gördüğü küçük bir çocuktu. Annesi bile Philip’in karısı olmaktan utanıyor çocuğunun Zeus’tan olduğunu iddia ediyordu. Philip kibiri yüzünden Makedonya halkının bölünmesine neden olmuştu. Buna rağmen deli cesaretiyle arenaya halkını selamlamaya çıktı. En yakınındaki adam tarafından öldürüldü. İskender ise küçük olmadığını göstermek için önce halkını birleştirdi. Büyük bir Makedon Ordusu kurdu. Yürüdü, Babil’e ulaştığında ordusunu Babillilere bile açtı. Yürümeye devam etti ve bir kahraman olarak öldü.
MUSTAFA KEMAL’İN BİRLİK ANLAYIŞI
O’nu hepimiz biliyoruz. O Selanik doğumlu Mustafa Kemal. Bir Makedon atasözü “doğdugu toprak insanın kaderidir” der. Mustafa Kemal’de doğduğu topraktan çıkan büyük adamlardan oldu. O’nun en büyük tarafı millet yaratmasıydı. 10. Yıl Nutku’nu hatırlayın: “Türk Milleti Zekidir, Türk Milleti çalışkandır...” hep Türk ve Millet kelimelerini yan yana kullanmaya çalışmıştır. O yüzden altın sözü: “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir” olmuştur. Mustafa Kemal kurtuluş için birlikte mücadele etmenin gerekli olduğunu kavramıştır bu yüzden büyüktür. Bugün Türkiye’de işte bu büyük nitelemeyi Millet olma bilincini yaşatmak zorundayız. O güzel ülke de herkesin tek bir millete mensup olduklarını iyice kavratmalıyız. Bugün ülkemiz bir mayının üstünde durmaktadır. O mayına zorla bastırıldık ve zorlanırken Kemalist Devrimimizi kaybettik. Şimdi mayındaki ayağımız yerinden oynasın diye çekiştirilip duruyoruz. Bir de sırtımızdan hançerleyen Brütüsler çıktı. Şimdi Spartaküs’ün sözünü hatırlayalım “ya birlikte savaşırız, ya tek tek ölürüz.” Karşımızda Theokles’ten daha büyük bir düşman var artık bizzat mazlumlar olarak zalimlere, efendilere karşı savaşıyoruz. Artık köle değiliz ama yine kendini efendi sananlar var. Birlikte savaşacağız, mazlum milletimiz ve mazlum milletler zalimlere karşı birlikte savaşacağız. Nazım’ın haritamızı tasvir edişini hatırlayıp “Akdeniz’e uzanan Kısrağın” kulağına Akif’in sözlerini fısıldayacağız: “Arkadaş yurduma alçakları uğrutma sakın...”
TEOMAN ALİLİ, 15 Haziran 2011