Yanak okşanması karizmayı çizer mi?

Genel & Güncel Konular

Yanak okşanması karizmayı çizer mi?

İletigönderen Sema » Pzr Şub 25, 2007 14:11

Resim


Yanak okşanması karizmayı çizer mi?


Sabah gazetesi yazarı Mehmet Barlas'ın İstanbul'daki bir toplantıda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanağını okşaması yalnızca basın değil, siyaset çevrelerinde de tartışma konusu oldu


Ersönmez Yarbay (AKP-Ankara): İnsani bir davranış, samimiyetin dışavurumu. Bu durum karizmayı bozmaz, daha da güçlendirir. Çok sevdiğimiz insanlarla karşılaştığımızda elimizi omzuna atarak, yanağını okşayarak samimiyetimizi gösteririz. Bu da onlardan biri.

Eyüp Sanay (AKP-Ankara): Bu hareketi samimi bir davranış olarak görüyorum. Zaman zaman biz de yaparız. Karşımızdaki küçükse dostluk gösterme bakımından yüzünü okşar, bazen makas alırız. Barlas'ı tanıyorum, yaptığı samimi, içten gelen davranıştır.

'Kasımpaşalılık raconu bitti'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek: Barlas'ın muhabbeti karşısında Başbakan Kasımpaşalılığını unutmuş görünüyor. Bu görüntünün bizim toplumdaki algılanışı, bir gazetecinin Başbakan'a yağ çekmesidir, bunun başka bir anlamı olmaz.

Bir gazetecinin belli kimselere alışılmışın, normalin ötesinde yakınlık sergilemesi, o kişinin yorumlarının tek yanlı olduğunu gösterir.

'Bu hareket bizi bozar'

Feridun Baloğlu (CHP-Antalya): Başbakan'ın basını vatan hainliği ile suçlaması, yanağının medya tarafından yeterince okşanmadığını gösteriyor. Ben Antalya Yenikapılıyım, eski bir semttir. Yenikapılılıkta böyle bir olay olsaydı büyük tartışma doğardı, Kasımpaşalılar ne der bilemiyorum? Ama böyle bir şey Yenikapılıları bozardı.

(Milliyet) 25.02.2007



Gerçekten bana göre de gazeteci sıfatına sahip bir insan ancak bu kadar taraflı ve ancak bu kadar yalaka olabilir. :evil: :idea:
Bizi öldürmedikçe bizim kafamızdaki cereyanı boğmadıkça, başladığımız inkılap ve ilerleme bir an bile durmayacaktır....
Kullanıcı küçük betizi
Sema
Üye
Üye
 
İletiler: 710
Kayıt: Çrş Şub 21, 2007 18:03
Konum: Istanbul

İletigönderen Efe » Pzr Şub 25, 2007 14:18

Yanak yanağa poz vermek karizmayı çizermi :twisted:

Resim

damnant quod non intelligunt...
Kullanıcı küçük betizi
Efe
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
 
İletiler: 1508
Kayıt: Cmt Şub 17, 2007 22:58

İletigönderen Ram » Pzr Şub 25, 2007 14:21

Her şey, danışıklı-dövüşüklüdür bu ülkede. Gerçekleri dile getirmek kolay değildir. Getirenler işten çıkarılır, tabiri cayizse dokuz köyden kovulur. Bazıları yolunu bulmuştur ama. Sözde gerçekler arasına sıkıştırılan, yalanlar/saptırılmışlar/provokeler/bir tarafı savunmalar... Bilinç altına sokulur insanın, insan hiç farkına varmadan, topluma yönelik, topluca...

Sema, ilk kim yazacaktı, sen yazdın. Teşekkürler. :)

Resim
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen Türk-Kan » Pzr Şub 25, 2007 14:22

acaba el ele poz vermek karismayi cizer mi? Resim

Sema, tesekkürler :twisted:
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Ram » Pzr Şub 25, 2007 14:27

EfE, hızlısın. :twisted:

Türk-Kan, Her tarafı çizer, sen ne diyorsun. :D In pectore est J.Paul
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen Çetin Taş » Çrş Şub 28, 2007 19:13

O yanak okşayanlar bizim görmediğimiz kapalı mekanlarda kim bilir nereleri okşuyorlar?Aşağılık insanlar,midemi bulandırıyorlar.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen Türk-Kan » Prş Mar 01, 2007 11:06

Okşanası yanaklar...

Bizim horonbaşı Başbakan'ın yanağını şap şap'ladı ya... Ahali bunu konuşuyor.

Öncelikle şunun altını çizeyim...
"Gazeteci, Başbakan'ın yanağını okşayabilir mi, okşayamaz mı" tartışması, çok saçma bana göre.
Okşadı. Demek ki, okşayabilir.

Alan razı veren razı olduktan sonra, ister makas alır, ister kulağını çeker, ister brunch'a davet eder, ister mangala çağırır, sana ne?
İktidarın başındakiyle hatıra fotoğrafı çektirebilmek için kapısında yatanların, şimdi hiç utanmadan "olur mu böyle şey" falan demesi, "ciğere ulaşamayan kedi" psikolojisidir.

Ama benim takıldığım yer, başka...
Şekil fetişizmi var bu ülkede.
Herkes zarf'la meşgul.
Mazruf'a bakan yok.

Mesela ne demiş bizim horonbaşı Başbakan'ın yanağını okşarken... "Aman ekonomide bu çizgiden sapmayın" demiş.
Bu, tartışılmıyor.


Dünyanın en pahalı benzini bizde.
Dünyanın en pahalı mazotu bizde.
Dünyanın en pahalı doğalgazı bizde.
Dünyanın en pahalı gübresi bizde.
Dünyanın en pahalı elektriği bizde.
Dünyanın en yüksek faizi bizde.
Ne varsa sattık, borç azalmadı, arttı.
Dolaylı vergide rekor bizde.
İhracat, ithalatı karşılamıyor...
Cari açık rekoru bizde.
Tarım ceset.
Esnaf komada.
"Kayıtdışı ekonomide başarısız olduk..."
Bu itirafı yapan, bizzat, bu hükümetin Ekonomiden Sorumlu Bakanı.
Devletin resmi rakamlarına göre...
1 milyon kişi aç.
18 milyon kişi yoksul.
Üstelik, gayriresmi rakamların daha yüksek olduğunu hepimiz biliyoruz... Ne kadar ambalajlarsan ambalajla, 10 milyon kişi işsiz.
Zengin daha zengin...
Fakir daha fakir oldu.



Bu mudur "aman sapılmaması" gereken ekonomideki çizgi?

Bunların tersi olsun, bırakın yanağını okşamayı, sırtında taşımalı Başbakan'ı, gazeteci.
Ama vaziyet buysa...
İktidarı okşarken, milleti kim öpüyor, arada bir onu da merak etmeli insan.

Yilmaz Özdil, 27.02.07

ben seviyorum bu adami yaaa :artis:
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Ram » Prş Mar 01, 2007 11:13

Türk-Kan, çok acımasız. :twisted:
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen Sema » Prş Mar 01, 2007 11:28

Türk-Kan, Yine doğruları Yılmaz Özdil döktürmüş :)
Bizi öldürmedikçe bizim kafamızdaki cereyanı boğmadıkça, başladığımız inkılap ve ilerleme bir an bile durmayacaktır....
Kullanıcı küçük betizi
Sema
Üye
Üye
 
İletiler: 710
Kayıt: Çrş Şub 21, 2007 18:03
Konum: Istanbul

İletigönderen SultanGaliyev » Prş Mar 01, 2007 17:20

Sevgili sema..
yanak oşkşaması karizmayı çizermi yok sanmıyorum çizmez..hem sizin kalbiniz çok kötü ne olmuş yani türk türkün yanağını okşamazmı yani....geçenlerde dışişleri bakanı varya hani güreşcimiz abd temsicisi ile 3 saat oda da yanlız kaldılar ...şimdi hemen yanlış bişeymi düşünelim...olmuyor valla kalbiniz çok bozuk
...hayaletler heryerde...
Kullanıcı küçük betizi
SultanGaliyev
Üye
Üye
 
İletiler: 84
Kayıt: Sal Şub 27, 2007 21:29
Konum: dünyadan öyle diyorlar...

İletigönderen Sema » Prş Mar 01, 2007 23:03

SultanGaliyev doğru bizlerin kalbi bozuk gerçekten :mrgreen:

Hayal satıyor! Yanak okşatıyor!

Okşayana değil, okşatana bak! Okşayan açısından bir yenilik, değişme, farklı bir çizgi yok. Daha önce belediye başkanına gidip “patronu için ihale” istemişti. Türk basınında “patronları için iş, ihale, tahsis, teşvik takipçiliği” böyle yapılıyordu. İş takip edeni başyazar yaptılar ve ellerini göğsüne kavuşturmuş resmini koyarak, sermaye sahiplerinin sofralarında ve kokteyllerde gece duyduklarını köşesinde yazı diye yazan; “birinci sayfadan anonslu yazarlık” peydahlattılar.

Aşamadır.
İleri adım.

“İş takipçiliğinden başbakan yanağı okşamaya” geçiş, bu bağlamda olumlu yönde bir gelişmedir. Bu yüzden; “yanağı okşayana takma... Dikkatini yanağını okşatana ver...” diye yazasım geliyor.

Hem yanak okşatıyor.
Hem hayal satıyor.

Ekonomiyi çok iyi yönettiği, Türkiye’yi büyüttüğü, ülkeye oluk oluk “yabancı sermaye akışını” sağladığı için başyazarlar tarafından; “yanağı okşanarak ödüllendirilecek, yüreklendirilecek ve istiyorsa Cumhurbaşkanlığı’na çıksın diye pohpohlanıp yağlanacak” büyük devlet adamı mertebesine getirdiler.


Dürüst olmalıyız.
Ekonomi iyi değil.

Şişme, köpük büyüme, aşırı makyajlama var. Başbakan “hayal satıyor” ve bilenler, “Türkiye ekonomisinde hayal satışına ilk başlayan başbakanın Turgut Özal olduğunu” kabul ediyor.

Özal, şunları yapmıştı:

Kuru serbest bıraktı.
Sırdaş hesap getirdi.
Sistemi “hamiline” sistemine çevirdi.
İç borçlanmayı şahlandırdı.

Böylelikle, 1983’ten başlayıp 1994 yılındaki büyük ekonomik krize kadar, makyajlanmış iyileşme, bol yabancı sermaye akışı, borsada köpük yükselme, iç borçlanma kağıtlarına ve Hazine bonolarına, isme yazılı olmayan “sırdaş hesaplara” hücum, çok pahalıya patlayan “yap-işlet-devret modelleriyle” dış borçlarla büyüyen bir modele geçildi.

O yıllar, bugüne benziyor.
Bir kesim memnundu.
Mutluydu, kazançtaydı.
Eşleri papatya oluyordu.

Kocaları başbakanları “yatlara bindirip” büyük devlet adamı, ikinci Atatürk diye sırtını sıvazlayıp, yanağını okşuyordu. Halkın bir bölümü de, aşırı iç borçlanma ile ekonominin köpük şişmesinden ve “düşük kur-yüksek faize” gelen dış sıcak paranın rehavetiyle zenginleştiğini, kalkındığını, büyüdüğünü zannediyordu.

Adamın tek evi var.
Kendi oturuyor.
Evim 5 liraydı.
Şimdi 10 lira oldu.
Diye seviniyordu.
1994’e gelindi.
Köpük hayal söndü.
Kriz patladı.
10 liraya çıkmış ev!
Bir gecede 2 liraya indi.
Herkes yanıldığını anladı.
Gerçeği gördü.

Şimdi aynı oyun tekrarlanıyor. Bugünün Başbakanı Tayyip Erdoğan, 1980-1990’ların Başbakanı Turgut Özal’ın bıraktığı noktada bulunuyor ve “başyazarlara yanak okşatıp halka hayal satmayı” sürdürüyor. Özal, iç borçlanmaya abanmıştı, Erdoğan dış borçlanmaya yaslanıyor.

Sonu aynıdır.
Yanak okşayana takma!
Yanak okşatana bak!
Film yeni değil.

Yanak okşatan, hayal satan esas oğlan; yanak okşayan, figüran!

Necati Doğru -Vatan
Bizi öldürmedikçe bizim kafamızdaki cereyanı boğmadıkça, başladığımız inkılap ve ilerleme bir an bile durmayacaktır....
Kullanıcı küçük betizi
Sema
Üye
Üye
 
İletiler: 710
Kayıt: Çrş Şub 21, 2007 18:03
Konum: Istanbul

İletigönderen |Kuralsız| » Prş Mar 01, 2007 23:13

İktidarı okşarken, milleti kim öpüyor, arada bir onu da merak etmeli insan.



Aynen


haber için tşk. Sema ;)
''Hayattaki yegane üstünlüğüm Türk doğmaktır! Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki; sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki cevher-i asli'yi çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin."
Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk

Ruhun Şad, Mekanın Cennet Olsun Türklüğün Yüce Başbuğu ATATÜRK
Kullanıcı küçük betizi
|Kuralsız|
Üye
Üye
 
İletiler: 2244
Kayıt: Pzr Şub 25, 2007 13:25
Konum: Gecenin Kıyısından Karanlığın Tam Ortasından |K@yse®ciyes|

İletigönderen Panzehir » Prş Mar 01, 2007 23:21

Burada konu; "Yanak okşanması sonucunda çizildiği iddia edilen karizma..." değil. Gazeteci Barlas'ın davranışıdır. Bunun adı da sulanmak değil, "Hadi aslanım benim-cilik.." tir.

Gün gelir devran döner
Adımıza türküler söylenir bu şehirde!..
...
Kullanıcı küçük betizi
Panzehir
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
 
İletiler: 3483
Kayıt: Pzr Şub 18, 2007 20:02


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x