Yandaşlarını değil, yurttaşlarını kurtar!
Bayılıyorum bu bonkörlüğe… Kredi Garanti Fonu, Değer Kredisi, Can Suyu Projesi, Kobi Destek Paketi, İvme Finansman Paketi… Hepimiz ivmelendik mi bari?
Şimdi de 400 milyar lira büyüklüğünde henüz caf caflı bir ismi olmayan “İstanbul Yaklaşımı 2” denilen bir ucube! Sahi para nerede?
* * *
İlkinde parayı IMF vermişti. Ya şimdi? Bütçe kevgire döndü. Kamu mali disiplini diye bir şey kalmadı. İş çığırından çıktı. Öylesine çok para harcanıyor ki limit ilk beş ayda doldu. Üzerine 66 milyar lira da içeri girdi. Merkez Bankası'nın 46 milyarlık ihtiyat akçesini iç etmeye çalışan Hazine'den mi çıkacak bu para? Koltuğun altına yuvarlanmamışsa eski pantolonunun cebini de ara!
* * *
Dolar kuruyla yaklaşık 70 milyar dolara denk gelen bir paradan bahsediyoruz. Bütün ülkenin yıllık ürettiği gelirin yüzde 10'unu batık şirketlere teklif ediyoruz.
Krizde olan Türkiye ekonomisini kurtarmak için IMF ile anlaşsak, isteyeceğimiz paraya denk. Mümkün değil ama bir an için ciddiye alalım, sanki yapabileceklermiş gibi yorumlayalım.
* * *
Bir değer yoktan var olamayacağına göre… Bir yerden birilerinin borcu siliniyorsa illa bir yerden çıkar o para… Yoktan var edip basıyorsan, paran değer kaybeder, maliyet enflasyon ve faizlerin üzerine biner…
Daha önce açılan onlarca paket işe yaramamışsa, yine aynı yöntemi deneyip bu sefer başarılı olacaklarına inanıyorlarsa, dükkan benim olsa, hemen kovarım!
* * *
Daha önce kredi alanları inceledin mi? Parayı nerede kullandıklarını, gerçekten şirketine harcadığını denetledin mi? Hayır!
Şirketini kurtarmak için başvuran, gidip o parayla ev, araba alan, döviz alıp mevduata yatıran binlercesi oldu. Ne yaptı? Koştu yeni paket açtı! Bilgisi, kapasitesi bu kadar, gidip de suçlayamazsın!
* * *
Teminatsız kullandırılan Kredi Garanti Fonu destekli borçlarda ciddi anlamda batık oluşmuş durumda. Neden teminatsız kullandırıldı? Teminat bizzat Hazine'ydi… Hazine'nin paraları ise bizim vergilerdi!
Şirketlerin dönmeyen kredilerini yapılandırıp sanki batık değilmiş gibi banka bilançolarını parıldatmaya devam edelim. Bankalar da şirketin bir süre daha yaşamasına izin versin. Krediler, devlet desteği ile dönsün. Ya sonra?
* * *
Şirketler yeni krediyi alınca ne yapacak? Eskisini ne yaptıysa onu! Olmayan satışlarını mı artıracak? Yoksa sadece zaman mı kazanacak.
Hem de daha da borçlanarak! Şirket kâr ediyorsa cebine kalacak, zarardaysa vatandaşa yaslanacak! Ne güzel dünya…
* * *
Esas merakım, kime verilecek bu krediler? Kimin vergi borçları silinecek? Şeffaf mı olacak? Ticari sır kapsamında mı saklanacak?
Millet borçtan kırılıyor, bir kere de yandaşlarını değil, yurttaşlarını kurtar. Öyle şey mi olur? Sonra havuzu kim doldurur?
Murat MURATOĞLU, 16 Temmuz 2019
sozcumuratoglu@gmail.com