Obama; Cumhurbaşkanı, Başbakan, Parti başkanlarının ardından Genç Sivillerle de görüşecek. Sembolümüz ayakkabı ile oluşan imajımız daha da perçinlenecek. İstanbul'da bir grup gençle yapılacak yuvarlak masa toplantısına Genç Siviller'den Yıldıray Oğur da katılacak.
Obama'ya mesajlarınızı iletmek için 3 dakikamız olacak. Obama'ya ne söylemek isterdiniz. Yildiray'a iletin: yildirayo@yahoo.com
Obama İle Üç Dakika
Geçenlerde telefonum çaldı.

Telefondaki ses şöyle dedi: Obama Türkiye ziyareti sırasında 20 genç ile görüşmek istiyor. Biri sen olur musun?
Bu işe başladığımdan beri Genç arkadaş olmanın ilk kez işe yaramasının sevinci ile başlayan duygularım, hemen hemen yaşıt gibi durduğumuz Obamanın karşısındaki gençler arasında ben acaba 23 Nisanda Meclise başkan yapılan 21 yaşındaki o delikanlı çocuk gibi kalır mıyım evhamlarıyla tedirgin bir ruh haline doğru gitti geldi.
Öyle ki hâlâ elimde olan telefonun diğer ucundan gelen Peki, geliyor musunuz? sesiyle ancak kendime gelebildim. Koskoca ABD başkanı Türkiyeye kadar gelmiş ve benimle görüşmek istiyor. Tabii ki kabul ettim.
Bu bir 5 Nisan şakası değil.
Genç Siviller kontenjanından, eğer son anda bir terslik olmazsa, salı günü İstanbulda Obama ile görüşeceğim. Bana söylenen herkesin üç dakika konuşma süresi olacağı. ABD başkanı ile üç dakika. Umutlandırıyor beni...
Peki, iyi de Obama ile ne konuşacağım ben şimdi. Hadi, Amerikan film repliği gibi olsun Obama ile aramızda konuşacak ne var ki?
2004teki Demokrat Parti Kongresinde sizi dinlemiştim ve hatta bir mail grubuna Bu adam ABDnin başkanı olacak diye ta o günden yazmıştım. (Hem de Yasemin Çongardan iki gün önce. Belgeleri elimde.) O üç dakikada bunları mı söylesem acaba? Bak bitti bile sürem.
Yoksa kampanyasına 10 dolar bağış yaptığımı hatırlatıp ekstra bir dakika mı istesem? Tabii kampanya merkezinden her gün bana gelen Dear Yıldıray diye başlayan Barack imzalı maillere güvenerek samimi bir selamlaşmayla da fark yaratabilirim. Hazır ABD başkanını karşımda bulmuşken Sayın Başkan, Iraktan biran önce çekilin, İrana da saldırmayın gibi bir barış mesajı mı versem acaba? 1 Mart 2003ten beri savaş karşıtı koalisyon içindeyim. ABD üssünü protesto için İncirlike, olası bir saldırıda destek olmak için Şama bile gittim. Katılmadığım eylem kalmadı. Bilmem ki adam çekileceğim diyor aslında ama...
Tabii bu üç dakikayı, hayatlarında bir ABD başkanına dertlerini anlatmak için hiç üç dakikaları olmamış Filistinliler için de kullanabilirim. O üç dakika boyunca, yıllardır Musevi lobisini dinlemekten fenalık gelmiş Obamanın karşısında Filistin lobisi gibi konuşabilirim. Aktivist şapkamı bir yana bırakıp gazeteci kimliğimle bu görüşmeden esaslı bir atlatma haber de çıkarabilirim. Mesela Obamaya İslamın beş şartını sorup, İslam dünyasını bir büyük meraktan kurtarabilirim. Bir de Fatiha okutup cep telefonuma kaydedersem, Endülüsten Cakartaya Neil Armstrong ayda ezan sesi duymuş haberinden sonraki en çok konuşulan haber olur bu.
Bak şu da iyi fikir: Sayın Obama Türkiye tarihindeki bütün darbelerin sizin ülkenizin desteği ve izniyle yapıldığı söyleniyor. Hatta 12 Eylülü yapanlar için Bizim çocuklar başardı demiş zamanın başkanı. Ne olur arşivlerinizi açın ve biz de gerçekleri öğrenelim.
Bu çıkıştan sonra beni ÖDPye genel başkan yaparlar mı?
Ya da Obamadan, Türkiyede herkesin duyacağı bir yerde Bundan sonra kimse darbe için gelip Washingtonda kulis yapmasın, darbe marbe yok size diye bağırmasını istesem darbe defteri sonsuza kadar kapanır mı?
Hazır Obama karşımda, ondan hem Genç Siviller hem de Taraf için imzalı Hiçbir ilişkimiz yoktur. Hiçbir maddi-manevi desteğimiz söz konusu değildir yazan imzalı kâğıtlar alsam. Ne kudret bu Allahım. Eğer çok istersem, Sayın Obama Türkiye için bir daha ne olur Ilımlı İslam tamlamasını kullanmayın çok rica ediyorum deyip İlhan Selçuku ve sevenlerini bile mutlu edebilirim.
Peki, Sayın Başkan 24 Nisan konuşmanızda 1915 Ermeni katliamına, soykırım deyip Türkiyedeki milliyetçileri cesaretlendirmeyin, normalleşme için çalışanların cesaretini kırmayın dersem Hürriyet beni İşte o kahraman gazeteci diye sürmanşetine çeker mi?
Soykırım deyin de kurtarın bizi 24 Nisan sendromundan Sayın Obama dersem peki Yeniçağ gazetesi benim için sürek avı başlatır mı?
O üç dakikada vezir de olabilirim rezil de.
Ama ne üç dakika o. Erdoğan, Baykal, Bahçeli, Türk ve Başbuğ ile Ankaradaki görüşmeden sonraki bir üç dakika. Bu üç dakikayı o görüşmelerde söylenenleri yalanlamak için de kullanabilirim.
Erdoğana bakmayın, Demokratikleşme süreci yavaşladı. Baykala inanmayın Türkiyede laiklik tehlikede falan değil. Bahçelinin söylediklerini unutun Kürtler bu ülkede Kürt olarak Cumhurbaşkanı olamıyor. Türkün söylediği gibi PKK silah bırakmaya çok istekli değil. Başbuğ ile de zaten hiç görüşmemeliydiniz.
Ama ne gerek var şimdi içişlerimize ABD başkanını karıştırmaya, değil mi?
En iyisi mi ben tamamen apolitik olayım. Çocuklarına Türkiyeden kangal köpeği almasını tavsiye edeyim. Converse ayakkabı hediye edip, Taraf okurkenki bir resmini çekeyim. Bir de Taraf okuyorum, çünkü... mesajını alıp, 20 soruyu yanıtlatırsam....
Dile kolay üç dakika. Bozdur bozdur kullan.
Peki, dünyanın en güçlü devleti ABDnin şimdiden tarih yazmış yeni başkanı Obama ile konuşmak için sizin üç dakikanız olsaydı, ona siz ne derdiniz?
Türkiyenin Obama mesajlarını toplayıp milyonların duygularına tercüman olmuş biri olarak o gün Obamanın karşısına çıkayım diyorum.
Nasıl fikir?
Bana yazın.
Obama ile sizi de görüştüreyim.
Kaynak:
- İm (Kod): Tümünü seç
http://www.gencsiviller.net/artikel.php?artikel_id=189