YANILDIK EY HALKIM
Bir ben mi yanıldım acaba?
Halkoylaması sonuçları üzerine yanılan çok diyorlar. Bir ben değilmișim yanılan o konuda.
Halkımızın ‘sağ’ mı ‘sol’ mu bilinmez ama bir ‘duyu’su vardır deniliyor. Ve bu ‘duyu’su ile algılıyor olacakları.
Nazım bile ‘O topraktan öğrenip kitapsız bilendir’ demiș ya; onun o ‘duyu’suna güvenmiș.
Halkımız en iyisi olmasa da, o gün için ‘en uygun’unu bulabiliyormuș böylece.
‘Duyu’su ile, iç duyusu ya da sezgisi ile de denilebilir.
Büyük bir çoğunlukla Menderes’in Demokrat Partisi’ni bulmadı mı? Buldu.
Halkımız ne eylerse güzel eylemez mi? Eyledi.
Demirel’in ‘Adalet Partisi’ni bulan kim? Halkımız. Eyi etmedi mi yani? Etti.
Demirel ile Özal arasında öyle ‘koalisyon’ bileșkeleri çıkardı ki, kitaplı bilenler bile bilmede us yetiremediler halkımıza.
Halkımız ‘en uygun’unu iç duyusu ile bulup bulup çıkarıyordu ortaya.
Seksen’den sonra örneğin, Özal’ın ‘Anavatan Partisi’ni buldu halkımız.
‘Millet’ Sunalp mi Calp mi diye beklerken halkımız Özal’ı buldu.
Neden Özal sevgili halkımız diyen olmadı.
Demirel’den kurtulmaksa amacın Özal onun memuru idi.
Askerden kurtulmaksa eğer, kapı gibi Calp yok mu idi?
Bir ‘duyu’ değil de bir ‘duygu’ mu egemen oldu halkımızın kararında?
DPT koridorlarından gelen ‘takunya sesleri’ mi yoksa?
Müslümanlık değil ama ‘politik islam’ falan.
Tek sözcükle din duygusu..
1980’den önce de halkımız müslümandı, Özal’dan önce de, Erbaka’dan önce de, Menderes’ten önce de..
Ama Özal’la birlikte halkımız ‘din duygusu’nu politik olarak iktidara getirmeye karar verdi.
Özal’ın yapacaklarını ‘sezmedi’ ya..
Sağ ‘duyu’su değil ama sağ ‘duygu’su baskın geldi demek ki.
Gelelim halkoylamasına.
Halkımızın o engin sağ ‘duyu’suyla ‘Evet’ diyebileceğini kimse kestiremiyordu..
Halkımız bir kez daha yanılttı herkesi.
Tam anlamıyla ‘iktidar’ olmak ‘duygusu’ ile ‘evet’ dedi.
‘İyi mi etti kötü mü kendisi bilir’ demiștim ya; bunu yașayarak göreceğiz.
Benim bir bașka yanılgım; Kılıçdaroğlu’nun bunu görebileceği üzerine idi.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ‘Din Devleti’ olabilemezmiș..
Halkımız isterse de ‘olabilemez’ miymiș?
Halkoylamasında tereyağından kıl çeker gibi ‘evet’ çıkaran halkımız, ‘din devleti’ni de bal gibi kurabilir demektir.
Halkımız ‘duyu’ları ile değil ama ‘duygu’larıyla karar veriyor çünkü.
Sağ ‘duyu’ya güvenilen dönemler geride kaldı denilebilir.
Din ‘duygusu’nu devlet ișlerine bulaștırmanın zararını görmeden de değiștirmez kararını.
Halkımızdan sağ‘duyu’ bekleyenler ise daha çok bekleyecekler gibi.
Topraktan öğrenip kitapsız bilme dönemleri geride kaldı.
Ne öğrenilmek isteniyorsa o konudaki kitaplara bakılacak.
Bilimse bilim, dinse din.
Yanılgının da bir sonu olmalı, değil mi ama?
Habip Hamza Erdem