GENİŞ AÇI
HİKMET BİLA
Yardım Cinayetleri...
Endonezyada zengin bir aile zekât dağıtmış. Kişi başına 4.8 YTL almak için zenginin evinin önünde toplananlar arasında izdiham çıkmış. 5 bin yoksul insan birbirini ezmiş ve 23 kişi hayatını kaybetmiş. 6 kişi de ağır yaralanmış.
Zengin Endonezyalı herhalde 23 kişiyi cennete gönderdiğini düşünüyordur.
Zekât dağıtımının görüntüleri medyada var. Dağıtımda ölen insanların cesetleri ve cesetleri seyredenler de... Televizyon kameraları, fotoğraf makineleri önünde 5 bin kişiyi evinin önüne toplayıp tavuklara yem atar gibi para atan zengin arkadaşın resmini göremedim. Belki vardır da kaçırmışımdır. Neyin nesidir, kimin fesidir, hangi hesabı vardır, bilmem.
Neymiş, zekâtmış.
Aç insanları birbirine ezdirerek seyretmekten zevk almanın adı zekât mı oldu?
Madem, ihtiyacı olan insanlara yardım etmek istiyorsun, sessiz sedasız yapsana. Olur mu? Yapar mı? Yapmaz. Şovsuz olur mu hiç?
***
Endonezyada yardım dağıtımında 23 insan öldü.
Türkiyede bakınız ne öldü?
AKP Konya Meram İlçe Örgütü Kadın Kolları, dar gelirli 250 çocuğa giyim yardımı yapma kararı aldı. Yardım yapılacak çocukların yaşları 2 ile 15 arasında değişiyordu. Çocuklar parti binasına girdiklerinde neye uğradıklarını şaşırdılar. Parti yöneticileri, aileler ve gazeteciler onları bekliyorlardı.
Parti yönetimi medyayı da çağırmıştı.
Yardım faslı medyasız olur muydu hiç?
Kameralar, fotoğraf makineleri, canavar gözleriyle çocuklara bakıyordu.
İşte ne olduysa o anda oldu.
İzdiham çıkmadı.
Kimse kimseyi itmedi.
Ama yine de çocuklar ezildi.
Bazı çocuklar utançlarından yüzlerini, gözlerini kapattılar. Bazıları arka sıralara kaçtılar. Çocuklar, kameralar önünde yardım almayı gururlarına yediremediler. Yoksuldular, giysiye ihtiyaçları vardı ama, gururları, onurları da vardı.
Olayı duyuran haberde, psikolog İlhan Nazlısözün görüşleri de vardı: Yardım alan insanlar bu durumu gurur meselesi yapabilir. Özellikle ilköğretim çağındaki çocuklarda yardım almak, sosyal açıdan geri plana düşmek, ikinci sınıf insan muamelesi görmek anlamı taşır. Bu durum ruhsal sağlığını olumsuz etkiler.
Medya önünde gösteri yapılarak, o çocukların gururu, üç kuruşluk siyasal şov uğruna feda edildi.
Gurur cinayeti işlendi. Üstelik ramazan adına, kutsal değerler adına. 250 çocuk, parti örgütünden aldıkları o giysileri giyerken kameraların, fotoğraf makinelerinin objektiflerini canavar gözleri gibi hep üzerlerinde hissetmeyecek mi. O duyguyu yaşadıkça, giydikleri giysiler, küçük bedenlerini sıktıkça sıkmayacak mı?
***
Türkiyede siyaset adına dinin bu kadar acımasızca kullanıldığı hiç görülmemişti.
..