Bence Müfide Ferit Tek’ten daha sonra bahsetmeliyiz. Yazının hakkını vermek istiyorsak sözü Refik Rızzık Sellum’a bırakmak gibi bir mecburiyetimiz var demektir.
Bu Refik Rızzık Sellum denen adam, ecnebi mekteplerinde beyni yıkandıktan sonra eline silah verilip üstümüze gönderilen bölücü arap hareketinin militanlarından biridir!
Divan-ı Harp’te diyor ki:
“-Ben Fransız mekteplerinde okudum. Bugün Suriye, Irak ve Lübnan’da eşraf ve ağaların evlâtları cizvit [*] mekteplerinde okur. Öteki arap diyarlarında ise İngilizce hâkimdir. Onlar ya İngiliz mekteplerinde, ya Amerikan kolejlerinde okurlar. Bu okulların hepsinin gayesi Türk’ler hakkında benim sahip olduğum bilgileri telkin etmektir. Hepsi için müşterek düşman Türk’lerdir. Bu itibarla arapları mâlum, hâtta gayrî mâlum gâyelere sevk etmek emelinde olanların ele alacakları yegâne mevzu Türk düşmanlığıdır! Zannediyorum ki, bizim hatamıza bizden sonrakiler de ister istemez düşeceklerdir”
Robert Kolej’de okuyan Müfide Ferit Tek, ecnebi mekteplerinde Türk çocuklarını nasıl feci bir akıbetin beklediğini Pervaneler isimli romanında şöyle özetlemiştir:
“Gerçekte buraya Türk giremez demek doğru değildir. Türk girer, fakat Türk çıkamaz.”
Robert Kolej, misyoner mektebi olmakla beraber, aslında bir bulgar milleti yaratmak için kurulmuştur. Nitekim bu amerikan ileri karakolunun müdürlerinden Wasburn, Türkiye’de 50 Yıl isimli kitabında bulgar milletini kendilerinin ortaya çıkardığını yazacak, aslında okula “bulgar koleji” adının uygun görülmesine rağmen, Türk’leri kuşkulandırmamak için Robert Kolej isminin verildiğini itiraf edecektir.
İlk bulgar başbakanları, belediye başkanları, büyükelçiler, bakanlar, milletvekilleri daha sonra Türk Ordusu’na silah çekecek olan ilk bulgar komutanları hep bu okulda amerikalılar tarafından yetiştirilmiştir.
Amerikalılar ayrıca ermenileri kışkırtmak için Harput, Talas, Tarsus, Antep kolejlerini, rumları kışkırtmak için Merzifon kolejini, arapları kışkırtmak için Beyrut kolejini örgütlemişlerdir ki, bizim tespitlerimize göre 1870-1890 yılları itibari ile Türkiye’de amerikan okulları sayısı 465’tir! Diğer ecnebi mekteplerini de ilave edersek, zikrettiğimiz yıllar itibari ile bu sayı 708’e çıkacaktır! Ahmet Ağaoğlu’ndan öğreniyoruz ki, bu rakam 1912’de 1506’ya yükselecektir!
Türk soyuna nice tuzaklar kurulduğu için “Merzifon amerikan koleji kampüsünün arpa tarlasına döndüğünü görmeden rahat edemeyeceğini” söyleyen Atatürk, bu okulların çoğunu kapatmış, çalışmasına izin verdiklerini de kontrol altına almak için önemli şartlar getirmiştir.
Şimdi AKP Hükümeti; sanki ikiyüz küsur yıllık bir tecrübeye sahip değilmişiz gibi. Sanki bu okulların pencerelerinden uzanan silahlar masum Türk çocuklarını vurmamış gibi, sanki bu okullarda evlâtlarımız tanassura zorlanmamış gibi, sanki bu okullarda azınlık ihtilâlleri planlanmamış gibi ve sanki bu okullarda bölücü elebaşılar yetiştirilmemiş gibi, alınan bütün tedbirleri iptal ediyor!
Efendim önce ecnebi mekteplerinde müdür başyardımcılarının Türk olacağına dair şart kaldırılacakmış.
Neden?
Neden olacak bu okullar yeni azınlıklar ve emperyalizmle işbirlikçiler yetiştirmekle görevlendirilecek de ondan!
Dipçe:
[*] Fevkâlede vahşi bir katolik tarikatı
[*] Fevkâlede vahşi bir katolik tarikatı
Necdet SEVİNÇ, Yeniçağ, 13 Kasım 2004