Yeni Dünya Düzeni...

Güncel Meydan | Güncel Haberler Köşesi

Yeni Dünya Düzeni...

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzr Nis 05, 2009 21:26

Ekonomik krize çözüm arayan G20 liderlerinin yeni dünya düzenine ilişkin aldıkları kararlar putlaştırılmış serbest piyasa düzeninin denetlenmesini öngörüyor.
Kapitalizmin 233 yıllık temelinin çöktüğü ortaya çıksa da insandan yana işletileceği varsayılan denetim çarklarının serbest piyasayı hangi ölçeklerde denetlemeyi öngördüğü, denetleyebileceğinin ucu çok açık...

“Denetimsiz kapitalizm artık sona erdi” olarak özetlenen, kulağa gerçekten hoş gelen yorumlar ne anlama geliyor? Kara para yollarının tıkanmaya çalışılması, vergi cenneti merkezlerinin kara listeye alınması.. vurgulamaları, aslında kayıt dışı ekonominin, hele de kayıt dışı çalıştırma, üretimin ortadan kaldırılması ile kesin savaş anlamına hiç gelmiyor. Denetleme kurumları olarak sayılan Dünya Bankası ve IMF uzmanlarının raporlarında, çözüm önerilerinde çok uzun yıllardan bu yana yer alan, “sosyal kapital” olarak tanımlanan önlemler ve ilkelerin büyük kriz karşısında, anlamlı rakamlarla fonlandırılmalarının ötesine geçecek gibi gözükmüyor.

Serbest piyasanın en önemli kurallarından biri olan serbest rekabetin işletilebilmesi için öngörülen şeffaflaşma, kara para, kayıt dışı suç ekonomisi ile savaşım için bile yıllar önce, büyük kriz öncesi çizilmiş uzmanlık raporları çok daha somuttu. Küreselleşen dünyada, kurallı düzen içinde oluşmuş çokuluslu şirketlerin, kuralsız ekonomilerin geçerli olduğu dünyalarda nasıl yatırım yapabileceklerine ilişkin sorulara yanıt bulmaya çalışıyordu... Rüşvetin maliyetinin işçiliğin birçok katına çıktığı, üstelik kalıcı yatırımlar için yeterli olamadığı düzenin sorunlarına yanıt aranıyordu...

Yeni dünya sömürü düzeni çarklarının işleyişi 1970-80-90’lar sonrası öylesine zembereğinden koptu ki... Sadece dini imanı olmayan paranın kuralları içinde gelişen piyasalar düzeninde, emperyal işgallerle, terörle, savaş suçlarıyla da beslenen, milyarlarla dünyalının, insanın adına denetlenemeyen tek kutuplu dünyanın kanseri andıran büyümesi öylesine insanlık dışı bir hal aldı ki... Gelişmiş ülkelerin, sözde kayıtlı denetim altındaki ekonomik yapılanmalarındaki piyasalar sisteminin kanserojen büyümesinde ortaya çıkan sorunlar için, hedge fonları, kredi derecelendirme kurumlarının yolsuzluklarına, manipülasyonlarına karşı savaşım için denetim kurumları IMF, Dünya Bankası’na acil 1 milyar dolar aktarılması öngörülmek zorunda kalınıyor.

***

G20’lerin toplantılarına karşı, Londra sokaklarını ele geçiren küreselleşme karşıtlarının eylemlerinde saldırıya uğramamaları için, banka çalışanlarının spor giyimle tanınmaz olmalarının istenmesinin sizce anlamı ne? Kriz sonrası bankaları, para kurumlarını ayakta tutmak, kurtarmak üzere, halkın vergileri ile toplanmış kamu kaynaklarından yapılmış çok büyük para aktarmalarından, yönetici kadrolarına ücret ve tazminatları için çok büyük paralar ayrılmasına duyulan öfke, isyan değil mi?

Bir de önlem alınmaya çalışılan sistemin, piyasalar üzerinden çıkan büyük krizinin ilk sonuçlarına şöyle bir bakılınca ortaya çıkan tablo ne? ABD, piyasalar krizinin odağı ülke piyasalar boyutunda en hızla toparlanan, para akışından en çok pay alan ülke. AB’nin durumu parlak değil. En çok vurulanlar, en uzun süreli darbeyi yiyecek ülkeler gelişmekte olanlar. Kriz, işletmeler ölçeğinde çok büyük bir kaynak aktarımını büyüklere doğru dudak uçuklatan ölçeklerle uçuruvermiş. Milyarlarla dünyalı çok daha büyük bir yoksullaşma, yoksunlaşma, işsizlik, insan hakları kayıpları ile yüz yüze..

Türkiye, Başbakan Erdoğan ile eşinin fotoğraf karelerinde ABD lideri ve eşi ile yan yana poz verebilmesi ile ne kadar çok övünmeye çalışırsa çalışsın. G20’ler içinde olmanın şansını, ülke çıkarları adına somut öneri götürmemiş olmakla en hovardaca harcamış ülke konumunda. Krizin daha ağır vurduğu, sonuçları önümüzdeki yıllarda daha çok görülecek gelişmekte olan ülkeler, reel ekonomileri vurgununa karşı çözüm aramakta, üretmekte, Türkiye kendi konumundaki ülkelerin en gerisinde. İflas edecek ülkeler listesinde.

G20 zirvesine katılan ülkelerin hemen hepsi için, krizin kendi özel konumları bağlantılı farklı çözüm reçeteleri, öncelikleri olduğunu, bunlar üzerinden pazarlıklarla ortak paydalar oluşturulmaya çalışıldığını biliyoruz. Türkiye’nin ne kendi kamuoyuna dönük önceliklerini ne de toplantı kararları için önerilerini duyduk. Başbakan zirveye giderken seçim sonuçları öfkesini yenememiş olarak ona buna fırça çekmekle meşguldü. Oradan da seçim sonrasına ertelenmiş, krize önlem değil ancak tedavi ilacı işlevi olabilecek(!) IMF ile anlaşma niyetini ancak duymuş olduk... G20 reçetelerinden kendilerine hayır gelmeyeceğini görmüş, kendi reçetelerini kendileri yazan Güney Amerika ülkelerini unutun, sorumlu olmadıkları krizde iflasa sürüklendikleri için, AB, ABD’den hesap soran eski Doğu Bloku ülkeleri kadar bile olamıyoruz...

Şükran Soner

Kaynak
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Haberler

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

cron

x