Yeniden Kuvva-i Milliye Destanı'nı Yazmak! / Figen ÖZEN

Yeniden Kuvva-i Milliye Destanı'nı Yazmak! / Figen ÖZEN

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt May 18, 2013 19:13

Yeniden Kuvva-i Milliye Destanı'nı Yazmak!

Samsun’a 19 Mayıs 1919′da çıktığım zaman yurdun genel durumu şöyleydi:

Osmanlı Devleti, içinde bulunduğu toplulukla birlikte Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkmıştı.

Devlet her yerde zedelenmiş, koşulları çok ağır bir “Ateşkes Anlaşması” imzalamıştı. Ulus yorgun ve yoksuldu.

KURTULUŞ ÇABALARI..

…İçine düştüğümüz bu durumdan kurtulmak için, yurtseverler bir takım kurtuluş yolları arıyorlardı. Bu amaçla bazı kurtuluş örgütleri kurulmuştu.

ULUSAL VARLIĞA DÜŞMAN KURULUŞLAR..

…Bu kurtuluş örgütlerinden başka, bir de düşman koruyuculuğunu temel alan bazı girişimler vardı.
…Yurdun bir çok yerinde bulunan “İtilaf ve Hürriyet” ( Uzlaşma ve Özgürlük), “Sulh ve Selamet” (Barış ve Selamet) Dernekleri de aldatıcı adlar altında, düşmanla işbirliği içindeydiler.
…Ulusal kurtuluşa düşman kuruluşlardan biri de “İngiliz Muhipleri Derneği” adı altında çalışıyordu. Bu derneğe başta padişah ve başbakan olmak üzere, Osmanlı yöneticilerin çoğu üye olmuştu.
Derneğin iki amacı vardı. Dış görünüşü İngilizlerin desteğini sağlamak, yıkılışı önlemek, gizli yönü ise yurtta karışıklık çıkarmak, ULUSAL BİLİNCİ YOK ETMEKTİ.

Bunlardan başka, İstanbul’da bazı ileri gelen kişiler, kurtuluşu Amerika’nın güdümünde görüyorlardı.

ORDUMUZUN DURUMU…

…Bu çöküntü ve yıkıntı içinde ordumuz da üzereydi. Bir çok yerlerde silahları ellerinden alınmış, askerler terhis edilmişti.
Görev başında bulunan askeri birlikler de silah ve inanç gücünden yoksundu. Subaylar kararsızlık içindeydi.
…Anadolu’ya bir yetkiyle gidiyordum.
…Şunu söyleyeyim, bana bu görevi verenler bilerek vermediler….Anadolu’ya gidip, şaşkınlık içinde bulunan halka durumu anlatacaktım.Onları ULUSAL BİR AMAÇ çevresinde toplayacaktım.”

Tarihi yapan ve tarihi yazan kişinin, Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın, Türk yurdunun işgal edilip parçalandığı günlerden başlayıp, utku ile sonuçlanan Bağımsızlık İhtilâli'ni ve Cumhuriyet'in kuruluşunu anlattığı dev bir eserdir NUTUK.

Zamanın küresel güçleri tarafından varlığı sona erdirilmek istenen bir milletin dirilişini ve çöken bir imparatorluğun yıkıntıları arasından bir milli devletin doğuşunu anlatan belgelerin ışığı altında bir ihtilali anlatan dev bir eserdir NUTUK...

Bu nedenle 19/Mayıs/1919 sadece Bağımsızlık İhtilâli'nin işaret fişeği değildir. Mustafa Kemal tarafından yol haritası çizilen, ancak en yakınlarından bile sır gibi saklanan Cumhuriyet'in kuruluşunun ilk adımıdır.

Mustafa Kemal Cumhuriyet Halk Fırkası'nın 2. Kurultayı'nda altı günde okuduğu Nutuk'un giriş bölümünde işgal altındaki ülkenin "ahval ve şerait"ini anlatmaktadır.

Örneğin Gazi Mustafa Kemal Paşa, özellikle "MİLLİ VARLIĞA DÜŞMAN KURULUŞLAR"a değinmektedir. Günümüzde bu tip kuruluşların varlığı ise yadsınamaz bir gerçektir. Sivil toplum örgütleri ve hatta siyasi partiler, tarihin akışını değiştiren, emperyalizmin intikam planlarının ertelenmesine neden olan bir önderin, Mustafa Kemal ATATÜRK'ün, Türk milleti ile birlikte kanla, irfanla ve devrimle kurduğu Türkiye cumhuriyeti'nin varlığına, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne kast etmektedirler.

Görev başında olduğu iddia edilen TSK her ne kadar silah ve teknolojiden yoksun değilse de, inanç gücünden, kararlılıktan yoksun duruma getirilmiştir.

NATO'cu subayların elinde olan komuta kademesi suskunluğunu korumaktadır. Bunun yanı sıra PKK açılımıyla birlikte iddialara göre orduda Sünni-Alevi ayrışımının yapılması ve Alevi kökenli subayların tasfiye edileceği söylentisi, Türk milletinin özü ve hatta ruhu olan orduda nifak tohumlarının ekilmesine neden olacak, TSK'da çöküntü hızlanacaktır. Küresel efendiler böyle istemektedir.

O zaman?

Amasya Bildirgesi benzeri, bir ihtilal bildirisi niteliğinde bir kutsal ve milli birlikteliği oluşturacak bir bildiriye ve cepheye ihtiyaç vardır. Ulusal egemenlik ve milletin azim ve kararı, Cumhuriyet rejimine ve milli devlete kast eden, görünen ve görünmeyen tüm düşmanları yok saymak zorundadır.

Çünkü 19-Mayıs-2013 Türkiye'sinde şartlar, 21-22 Haziran-1919'la örtüşmektedir. Gene;
1-Vatanın bütünlüğü milletin bağımsızlığı tehlikededir.
2-İstanbul (Ankara)l hükumeti aldığı sorumluluğun gereğini yerine getirememektedir. Bu durum milletimizi yok olmuş gösteriyor.
3-Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.
4-Milletin içinde bulunduğu durum ve şartların gereğini yerine getirmek ve haklarını gür sesle cihana duyurmak için, her türlü baskı ve kontrolden uzak milli bir heyetin varlığı zaruridir.


Yasaklanan ve Reyhanlı katliamı ile de iptal edilen 19-Mayıs törenleri, milletin azim ve kararı ile bir direnişe dönüşerek tüm Türkiye'de kutlanacaktır.

Bu direniş karşısında , yukarıdan verilen emir ve talimatlarla polis kendi halkına şiddet gösterecek, PKK'lı ve Suriyeli teröristlere reva görülmeyen aşağılayıcı tavrı Türk milletine uygulayacak mıdır?

Çünkü yurdun dört bir tarafında Samsun'dan başlayan şahlanışın yansımaları bir bayram kutlamasından çok ötedir. Türkiye'nin dört bir tarafında alanlarda Sivas Kongresi örneği kongreler toplanacaktır. Ve bu kongrelerden çıkacak tek bir karar vardır. Türk milleti her türlü himaye ve mandayı ret edecektir.

Tüm yasaklamaların ve engellemelerin tek amacı Türk milletinin milli değer ve benliğini yok etmektir.

19 Mayıs'ta alanlarda sadece bir bayramın kutlaması yapılmayacaktır. Kuvvacı çeteler bir araya gelerek, yeniden 19 mayıs kararlığını ilan edeceklerdir.

Nedir bu kararlılık? Şüphesiz tam bağımsız Türkiye'dir.

onlar

onlar ki toprakta karınca,
suda balık,
havada kuş kadar
çokturlar;
korkak,
cesur,
câhil,
hakîm
ve çocukturlar
ve kahreden
yaratan ki onlardır,
destânımızda yalnız onların mâceraları vardır.

onlar ki uyup hainin iğvâsına
sancaklarını elden yere düşürürler
ve düşmanı meydanda koyup
kaçarlar evlerine
ve onlar ki bir nice murtada hançer üşürürler
ve yeşil bir ağaç gibi gülen
ve merasimsiz ağlayan
ve ana avrat küfreden ki onlardır,
destânımızda yalnız onların mâceraları vardır.


Asya'dan, Avrupa'ya bir at başı gibi uzanan yurdumda yeni bir bu 19 Mayıs'ta yeni bir Kuvva-i Milliye destanı yazılmalıdır.

Meydanlarda bir araya gelen yürekler hainin aldatmasına uyup, sancaklarını ellerinden düşürmeyeceklerdir. Düşmanı meydanda bırakıp evlerine de kaçmayacaklardır. Dövüşe, dövüşe yürüyeceklerdir bu yolda ana avrat küfrederek...Çünkü şiarları "YA İSTİKLÂL-YA ÖLÜM!"dür.

Türk'ün Bağımsızlık İhtilâli'nin bayramı, 19 Mayıs "Ne Mutlu Türk'üm Diyene!" diyen herkese kutlu olsun!...


Figen ÖZEN, 18 Mayıs 2013
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Figen ÖZEN

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

cron

x