Yes, Ce Ha Pes...

Yes, Ce Ha Pes...

İletigönderen Türk-Kan » Çrş Haz 04, 2008 9:10

Yes, Ce Ha Pes...


ÖNDER Sav’ın dolanırken iki kelimeyi aralıksız tekrarladığını tahmin ediyorum:

"Yes" ve "no"yu...

"No" yapsaydı iyi olurdu.

Ama "no" yerine "yes"e basması da fena değildi.

Ce Ha Pes’in bir genel sekreteri olduğunu duydu halk.

Onun bir telefonu olduğunu...

Telefonun çaldığını...

Parmağını uzattığını...

Ah işte tam orada "no" yerine "yes"e basmasaydı... Ama bunu da başaramayıp "yes" ile açtığı telefonu kulağına götürmesi gerekiyordu, başka yere koydu ya.

*

Genel Başkan’ın söylemleri dışında ilk kez Ce Ha Pes’in bir eylemini konuşuyor millet; telefonun yanlış tuşuna basma eylemini.

Böyle mi olur bu zamanda "Anamuhalefet Partisi" sizce?..

Kurultay öncesi delegelerin ve yürekten sosyal demokratların sırtındaki "vebali" hatırlattık boşuna.

Ama durumdan memnun olmalı ki hem Baykal hem delegeler, aynı tasla aynı hamamı seçtiler.

İşte:

Sıradan insanlar dizlerine vururken, ortalıkta yok Atatürk’ün partisi:

Anadolu’da yok...

Kentlerde yok...

Sokakta yok...

Köyde yok...

Üniversitede yok..

Meydanlarda yok...

Gençliği yok...

Kadını yok...

Slogan yok, açılım yok, tasarı yok...

Eylemde
de yoktu ya...

Neyse ki telefonun "no" tuşu yerine "yes" tuşuna basma eylemi ile gündeme geliverdi.

*

AKP’nin varlığı kadar sorundur, Ce Ha Pes’in yokluğu.

Çünkü demokrasilerde iktidarların kötü olması felaket değildir... Ama insanların iktidarın yerine koyacak bir şey bulamamaları felakettir.

İşte o yok...

Ce Ha Pes...

Ce Ha Pes...




Bekir COŞKUN, 04.06.08
bcoskun@hurriyet.com.tr
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Ram » Çrş Haz 04, 2008 12:18

Bu hadise patlak verir vermez, Akapelilerin görülmemiş bir şekilde "mevzuyla bir alâkalarının olmadığını" haykırması ve hatta CHP'den evvel davranarak bir önerge sunmaları, bunun bir Akape oyunu olduğu düşüncesini oluşturmuştu bende... Hatta ve hatta Akapenin bu hadiseden kârlı çıkacağını da düşünmüştüm. Son düşüncemde yanılmışım. Zira Akape kendi kazdığı kuyuya düşmüştür. Kanunsuz bir şekilde "Ak yürekli Ramazan'a" verilen dinleme hakkı ve bu hakkın kullanıldığı ve yine bu hakkın Jandarma'ya verilmediği ortaya çıkmıştır.

Baykal, Tayyip'in GAP safsatasını öne sürmesinden sonra, Güneydoğu Anadolu'ya gidiyor ve şöyle diyor: "Kürt sorunu demokrasi sorunudur"

Onur Öymen, AB'ye "onurlu bir şekilde" girmek gerekliliğinde diretiyor.

Önder Sav, bir yandan telefonunu açık bırakıyor, bir yandan din ve Peygamber'le alay edip hem insanımızı rencide ediyor, hem de ampûlün eline koz veriyor.

Buna göre, CHP Akape yolundan gidiyor.

Yalan, sözde Kürt sorunu, aşağılama, gaflar, AB üyeliği, saçmalama ve ahmaklık. Son ortak paydaları şimdilik bunlardır.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 3 konuk

x