Sivil mahkeme tarafından gönderilen dosyayı askeri mahkeme kabul etmedi.
Varlığı bile tartışmalı olan JİTEM üyelerine yönelik Diyarbakırda açılan dava sivil ve askeri mahkemeler arasındaki görev uyuşmazlığı nedeniyle yine ortada kaldı
Sivil mahkeme kararı (Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mah.)
Sanıklar JİTEMe bağlı, dava askeri mahkemede görülmeli
Sanıkların suç tarihinde JİTEM görevlisi oldukları anlaşılmıştır. JİTEMin jandarma istihbaratına bağlı olarak faaliyette bulunduğu, sanıkların bu durumda suç tarihinde askeri şahıslar olduğunun kabulü gerekir. Asker şahısların ise işlemiş oldukları suçlardan dolayı askeri mahkemede yargılanmaları gerekir.
Bu yüzden görevsizlik kararıyla dosyanın Diyarbakır 7. Kolordu Askeri Mahkemesine gönderilmesine.... Şubat 2006
Askeri mahkeme kararı (Diyarbakır 7. Kol. Askeri Mah.)
TSK çete kurup adam öldürtmez
Bu dava bizim görevimiz değil
Sanıkların yurt savunması için görev yapan bir istihbarat biriminde (JİTEM) görevli olduklarını kabule ilişkin elverişli kesin yeterli ve ikna edici deliller mevcut değildir. TSKnın yapı, kuruluş ve mevzuatına göre yasadışı örgütlenme ile oluşturulan çeteler eliyle silahlı istihbarat çalışması yapma ve bu görevin uzantısı olacak şekilde adam öldürme görev ve yetkisi bulunmaz.
Tüm bunlar gözönüne alındığında sanıkların suç tarihinde asker kişi sıfatı taşıyıp yurt savunması hizmetlerini ifa ettiğini kabul etmek mümkün görülmemiştir. Bu nedenle görevsizlik kararı verilmiştir. Ocak 2008
Diyarbakırdaki askeri mahkeme, sözde devlet adına 8 kişiyi kaçırıp öldürdükleri iddiasıyla ömür boyu hapisleri istenen Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırımın da aralarında bulunduğu 8 sanıklı çete davasında görevsizlik kararı verdi. Daha önce sivil mahkeme, sanıkları asker sayan karar almış yargılama görevinin askeri mahkemeye ait olduğunu savunmuştu. Ancak askeri mahkeme de dünkü kararıyla sanıkları asker olarak kabul etmedi. Şimdi davanın nerede görüleceğine ilişkin son kararı Uyuşmazlık Mahkemesi verecek.
8 faili meçhul aydınlatıldı
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının faili meçhul cinayetlerle ilgili soruşturma sonunda hazırlanan iddianamesi ile JİTEM merkezinde işkence yaparak adam öldürdükleri, adam kaçırdıkları ve gasp eylemi yaptıkları iddiasıyla aralarında PKK itirafçıları, emekli albay, uzman çavuş ve Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırımın da bulunduğu 8 kişi hakkında 2005 yılında dava açmıştı. İddianamede 1992-1994 arasında işlenen 8 faili meçhul cinayetin aydınlatıldığı belirtilmişti.
Diyarbakır Savcısı Mithat Özcan tarafından hazırlanan iddianamede sanık emekli kurmay Albay Abdulkerim Kırcanın eylemlere ilişkin talimatları vermek suretiyle bu çetenin yöneticisi konumunda olduğu belirtilmişti.
Sivil mahkeme: Asker sayılır
Diyarbakır 3üncü Ağır Ceza Mahkemesi, sanıkların asker kişi sayılmaları gerektiği gerekçesiyle 2 yıl önce görevsizlik vererek dosyayı Diyarbakırdaki 7inci Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesine gönderdi.
Askeri mahkeme görülen davanın iddianamesinde sanıklar Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım, emekli Binbaşı Abdulkerim Kırca, Uzman Çavuş Yüksel Uğur, PKK itirafçıları Muhsin Gül, Fethi Çetin, Abdulkadir Aygan, Saniye Emlük ve Kemal Emlükün, belirtilen yıllar arasında Harbi Arman, Lokman Zuğurlu, Zana Zuğurlu, Servet Aslan, Şahabettin Latifeci, Ahmet Ceylan, Mehmet Sıddık Etyemez ve Abdulkadir Çelikbileki kaçırıp öldürdükleri öne sürülüyordu.
JİTEMin TSK ile bağı yok
Askeri mahkeme, 2 yıl yaptığı yargılamadan sonra 4ü tutuksuz yargılanan, 4ü ise gıyabi tutuklama kararıyla aranan sanıkların, var olduğu iddia edilen JİTEM adlı örgüte üye oldukları, ancak JİTEMin Türk Silahlı Kuvvetleri ile organik bir bağ içerisinde bulunduğuna veya bünyesinde yer aldığına ilişkin yeterli ve ikna edici delil olmadığına hükmetti. Mahkeme bu iddiaların varsayımlara dayalı olduğunu kaydetti.
Kararda, Sanıkların yurt savunması için görev yapan bir istihbarat biriminde görevli olduklarını kabule ilişkin elverişli kesin yeterli ve ikna edici delillerin mevcut olmadığı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yapı, kuruluş ve mevzuatına göre yasa dışı örgütlenme ile oluşturulan çeteler eliyle silahlı istihbarat çalışması yapma ve bu görevin uzantısı olacak şekilde adam öldürme görev ve yetkisinin bulunmadığı birlikte gözönüne alındığında sanıkların suç tarihinde asker kişi sıfatı taşıyıp yurt savunması hizmetlerini ifa ettiğini kabul etmek mümkün görülmemiştir denildi.
13 yıl sürdü, AİHMe gitti
Aralarında Yeşilkod adlı Mahmut Yıldırım ile Musa Anter cinayeti zanlısı Abdulkadir Ayganın da bulunduğu 8 sanıklı dava, adil ve etkin soruşturma yürütülmediği iddiasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gönderilmişti.
Müdahil avukatlar başvurularında, 13 yıl boyunca etkin soruşturma yürütülmediği, adil yargılama ilkesinin ihlal edildiği, sanıkların açık ikametgahlarının tespit edilmediği için açılan davanın makul sürede sonuçlanmayacağı inancında oldukları gerekçesiyle, öldürülenlerin aileleri adına maddi-manevi tazminat talebinde bulunmuştu. AİHM davayı kabul edilebilir bulmasının dışında herhangi bir adım atmadı.
Binbir surat Yeşil ortada yok!
Mahmut Yıldırım, Bingöl Solhan ilçesi Dicnik Köyünde 1951te doğdu. 1973te Genç İlçe Jandarma Komutanlığıyla işbirliği yaptı. Kasım 1975te askerden geldikten sonra Milli Görüş Hareketi içinde istihbarat yaptı. Kod adını gözlerinin rengi olan Yeşilden aldı. Susurluk kazasından sonra dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz, Yeşilin öldürüldüğünü söyledi. Akın Birdalı vuranların arkasındaki isim olduğu öne sürüldü.
Susurluk Raporunda da Yeşile 12 sayfa ayrıldı. Ahmet Demir, Mehmet Kırmızı gibi sahte kimliklerini kullanan, Güneydoğuda Sakallı adıyla bilinen Mahmut Yıldırımın JİTEMde görev aldığı belirtildi.
JİTEM subayı Ahmet Cem Erseverin öldürülmesinden, G.doğudaki pek çok faili meçhul cinayete kadar sayısız olayda tetikçilik yaptığı belirtildi. Afyon Cezaevinde öldürülen Sabancı suikastı sanığı DHKP-Cli Mustafa Duyarı Türkiyenin Şam Büyükelçiliğinden alıp getiren ekipte onun da adı sayıldı.
4 kişi hâlâ aranıyor
Mahkeme ayrıca, haklarında gıyabi tutuklama kararı bulunan Abdülkadir Aygan, Mahmut Yıldırım, Muhsin Gül ve Fethi Çetinin yakalanmasını ve elde edildikten sonra sorgu ve savunmalarının alınmasını istedi.