Yeşil'in davası JİTEM'e takıldı

Güncel Meydan | Güncel Haberler Köşesi

Yeşil'in davası JİTEM'e takıldı

İletigönderen Türk-Kan » Cum Oca 18, 2008 10:27

Sivil mahkeme tarafından gönderilen dosyayı askeri mahkeme kabul etmedi.

Varlığı bile tartışmalı olan JİTEM üyelerine yönelik Diyarbakır’da açılan dava sivil ve askeri mahkemeler arasındaki görev uyuşmazlığı nedeniyle yine ortada kaldı

Sivil mahkeme kararı (Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mah.)

“Sanıklar JİTEM’e bağlı, dava askeri mahkemede görülmeli

Sanıkların suç tarihinde JİTEM görevlisi oldukları anlaşılmıştır. JİTEM’in jandarma istihbaratına bağlı olarak faaliyette bulunduğu, sanıkların bu durumda suç tarihinde askeri şahıslar olduğunun kabulü gerekir. Asker şahısların ise işlemiş oldukları suçlardan dolayı askeri mahkemede yargılanmaları gerekir.

Bu yüzden görevsizlik kararıyla dosyanın Diyarbakır 7. Kolordu Askeri Mahkemesi’ne gönderilmesine.... Şubat 2006”


Askeri mahkeme kararı (Diyarbakır 7. Kol. Askeri Mah.)

“TSK çete kurup adam öldürtmez

Bu dava bizim görevimiz değil

Sanıkların yurt savunması için görev yapan bir istihbarat biriminde (JİTEM) görevli olduklarını kabule ilişkin elverişli kesin yeterli ve ikna edici deliller mevcut değildir. TSK’nın yapı, kuruluş ve mevzuatına göre yasadışı örgütlenme ile oluşturulan çeteler eliyle silahlı istihbarat çalışması yapma ve bu görevin uzantısı olacak şekilde adam öldürme görev ve yetkisi bulunmaz.

Tüm bunlar gözönüne alındığında sanıkların suç tarihinde asker kişi sıfatı taşıyıp yurt savunması hizmetlerini ifa ettiğini kabul etmek mümkün görülmemiştir. Bu nedenle görevsizlik kararı verilmiştir. Ocak 2008


Diyarbakır’daki askeri mahkeme, sözde devlet adına 8 kişiyi kaçırıp öldürdükleri iddiasıyla ömür boyu hapisleri istenen Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın da aralarında bulunduğu 8 sanıklı çete davasında görevsizlik kararı verdi. Daha önce sivil mahkeme, sanıkları asker sayan karar almış yargılama görevinin askeri mahkemeye ait olduğunu savunmuştu. Ancak askeri mahkeme de dünkü kararıyla sanıkları asker olarak kabul etmedi. Şimdi davanın nerede görüleceğine ilişkin son kararı Uyuşmazlık Mahkemesi verecek.

‘8 faili meçhul aydınlatıldı’

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın faili meçhul cinayetlerle ilgili soruşturma sonunda hazırlanan iddianamesi ile “JİTEM merkezinde işkence yaparak adam öldürdükleri, adam kaçırdıkları ve gasp eylemi yaptıkları” iddiasıyla aralarında PKK itirafçıları, emekli albay, uzman çavuş ve Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın da bulunduğu 8 kişi hakkında 2005 yılında dava açmıştı. İddianamede 1992-1994 arasında işlenen 8 faili meçhul cinayetin aydınlatıldığı belirtilmişti.

Diyarbakır Savcısı Mithat Özcan tarafından hazırlanan iddianamede sanık “emekli kurmay Albay Abdulkerim Kırca’nın eylemlere ilişkin talimatları vermek suretiyle bu çetenin yöneticisi konumunda olduğu” belirtilmişti.

Sivil mahkeme: Asker sayılır

Diyarbakır 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, sanıkların asker kişi sayılmaları gerektiği gerekçesiyle 2 yıl önce görevsizlik vererek dosyayı Diyarbakır’daki 7’inci Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderdi.

Askeri mahkeme görülen davanın iddianamesinde sanıklar Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım, emekli Binbaşı Abdulkerim Kırca, Uzman Çavuş Yüksel Uğur, PKK itirafçıları Muhsin Gül, Fethi Çetin, Abdulkadir Aygan, Saniye Emlük ve Kemal Emlük’ün, belirtilen yıllar arasında Harbi Arman, Lokman Zuğurlu, Zana Zuğurlu, Servet Aslan, Şahabettin Latifeci, Ahmet Ceylan, Mehmet Sıddık Etyemez ve Abdulkadir Çelikbilek’i kaçırıp öldürdükleri öne sürülüyordu.

‘JİTEM’in TSK ile bağı yok’

Askeri mahkeme, 2 yıl yaptığı yargılamadan sonra 4’ü tutuksuz yargılanan, 4’ü ise gıyabi tutuklama kararıyla aranan sanıkların, var olduğu iddia edilen JİTEM adlı örgüte üye oldukları, ancak JİTEM’in Türk Silahlı Kuvvetleri ile organik bir bağ içerisinde bulunduğuna veya bünyesinde yer aldığına ilişkin yeterli ve ikna edici delil olmadığına hükmetti. Mahkeme bu iddiaların “varsayımlara dayalı” olduğunu kaydetti.

Kararda, “Sanıkların yurt savunması için görev yapan bir istihbarat biriminde görevli olduklarını kabule ilişkin elverişli kesin yeterli ve ikna edici delillerin mevcut olmadığı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yapı, kuruluş ve mevzuatına göre yasa dışı örgütlenme ile oluşturulan çeteler eliyle silahlı istihbarat çalışması yapma ve bu görevin uzantısı olacak şekilde adam öldürme görev ve yetkisinin bulunmadığı birlikte gözönüne alındığında sanıkların suç tarihinde asker kişi sıfatı taşıyıp yurt savunması hizmetlerini ifa ettiğini kabul etmek mümkün görülmemiştir” denildi.

13 yıl sürdü, AİHM’e gitti

Aralarında ’Yeşil’kod adlı Mahmut Yıldırım ile Musa Anter cinayeti zanlısı Abdulkadir Aygan’ın da bulunduğu 8 sanıklı dava, “adil ve etkin soruşturma yürütülmediği” iddiasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gönderilmişti.

Müdahil avukatlar başvurularında, 13 yıl boyunca etkin soruşturma yürütülmediği, adil yargılama ilkesinin ihlal edildiği, sanıkların açık ikametgahlarının tespit edilmediği için açılan davanın makul sürede sonuçlanmayacağı inancında oldukları gerekçesiyle, öldürülenlerin aileleri adına maddi-manevi tazminat talebinde bulunmuştu. AİHM davayı kabul edilebilir bulmasının dışında herhangi bir adım atmadı.

Binbir surat Yeşil ortada yok!

Mahmut Yıldırım, Bingöl Solhan ilçesi Dicnik Köyü’nde 1951’te doğdu. 1973’te Genç İlçe Jandarma Komutanlığı’yla işbirliği yaptı. Kasım 1975’te askerden geldikten sonra Milli Görüş Hareketi içinde istihbarat yaptı. Kod adını gözlerinin rengi olan “Yeşil”den aldı. Susurluk kazasından sonra dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz, Yeşil’in öldürüldüğünü söyledi. Akın Birdal’ı vuranların arkasındaki isim olduğu öne sürüldü.

Susurluk Raporu’nda da Yeşil’e 12 sayfa ayrıldı. Ahmet Demir, Mehmet Kırmızı gibi sahte kimliklerini kullanan, Güneydoğu’da “Sakallı” adıyla bilinen Mahmut Yıldırım’ın JİTEM’de görev aldığı belirtildi.

JİTEM subayı Ahmet Cem Ersever’in öldürülmesinden, G.doğu’daki pek çok faili meçhul cinayete kadar sayısız olayda tetikçilik yaptığı belirtildi. Afyon Cezaevi’nde öldürülen Sabancı suikastı sanığı DHKP-C’li Mustafa Duyar’ı Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği’nden alıp getiren ekipte onun da adı sayıldı.

4 kişi hâlâ aranıyor

Mahkeme ayrıca, haklarında gıyabi tutuklama kararı bulunan Abdülkadir Aygan, Mahmut Yıldırım, Muhsin Gül ve Fethi Çetin’in yakalanmasını ve elde edildikten sonra sorgu ve savunmalarının alınmasını istedi.



Resim
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Şu dizine dön: Haberler

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 12 konuk

x