“Yıllarca Hayaller, Masallar Dünyasında Uyuttular Halkımızı…”
Yıllarca hayaller, masallar dünyasında yaşadık…
Yıllarca hayaller, masallar dünyasında uyutulduk…
Hem de “İnşallahlarla, maşallahlarla, hocalarla, mollalarla…”
Yalanlarla, dolanlarla. Tertiplerle…
Baskılarla, zulümlerle, tehditlerle… Korku imparatorluğu kurdular.
Yıllarca…
Tam 18 yıl…
Dile kolay…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri gerekçesiyle 2018 yılında 26 bin 115 kişiye dava açılmış.
Bu sayı, 1980’den bu yana Cumhurbaşkanlarına hakaret edenler için açılan davaların toplam sayısının 30 katı.
Evren döneminde 340, Özal döneminde 207, Sezer döneminde 168, Gül döneminde 248 kişiye dava açılmıştı.
2019 – 2020’de bu rakamların 40 binlere ulaştığı söyleniyor.
Zanlıların içerisinde 12 – 15 yaşında çocuklar da var, 70 - 80 yaşında ihtiyarlar da...
Bir de bunun yanında ellerine ne geçtiyse sattılar. Durmadan sattılar…
Fabrika, orman, arsa – arazi, ırmak, nehir, yer - gök…
Adam çıktı, önemli bir iş yapıyormuş gibi, övünçle, gururla, “Babalar gibi satacağım” dedi.
Sattı.
Yılların birikimlerinin, fabrikalarının altından girip, üstünden çıktı. Taş üstünde taş bırakmadı.
Taş üstüne taş koymadı…
Şeker fabrikalarını elden çıkardılar. Satın alanlar, “Havuzlu villalara” dönüştürdü onları. Pancardan doğal şeker üretiyordu bu fabrikalar…
Doğal şeker üretemeyen Türkiye, şimdi, ABD’nin zehir saçan şekerine muhtaç…
Cumhuriyet mallarını açgözlü, savurgan mirasyediler gibi tükettiler.
Sattılar savdılar, yediler… Doğuda, Batıda, Ege’de yazlık, kışlık saraylar yaptılar.
Özel uçaklar, özel lüks makam otoları aldılar.
Yeni, özel güvenlik örgütleri oluşturdular. Onlara yüksek maaşlar bağladılar.
Ama tarıma, sanayiye, fabrikaya tek kuruş yatırmadılar. Sadece emlake, inşaatçılara destek verdiler. Onlara trilyonlar akıttılar.
Yap - işlet – devret yöntemiyle üzerinden geçilmeyen köprüler yaptılar. Deli Dumrul gibi, geçenden 1 Akçe, geçmeyenden 2 Akçe aldılar…
Bütün bunlara ek olarak bir de Suriyeli göçmenleri başımıza bela ettiler. Her taraf Afganlı, Pakistanlı, Libyalı, Faslı, Cezayirli kaynıyor şimdi. Adamlar suç kaynağı, suç deposu sanki…
Tamı tamamına onlara 80 milyar dolar harcandığı söyleniyor.
Bugün Karadeniz’de bulunduğu ileri sürülen doğalgaz rezervi tutarının tam bir buçuk katı.
Bu ne bitmez, tükenmez bir Arap hayranlığı ki kendi halkı aç biilaç, işsiz güçsüz yaşarken onlara milyarlar akıtılıyor. Özel maaşlar bağlanıyor. Amaç ne? Hedef ne?
Tüm Türkiye’yi çekirge sürüleri gibi sardılar…
Bir de köpekler gibi, o kadar çok, o kadar çabuk çoğalıyorlar ki yakında kendi halkımız onların yanında “azınlık” durumuna düşebilir…
İşte bütün bu yanlış uygulamaların, atılan yanlış adımların sonucunda ülkemiz perişan hale geldi. Üretim durdu. Hazinede para kalmadı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nda TL olarak tutulan "Yedek Akçe" bile bütçeye aktarıldı.
Gerçek üretim durunca onun yerini yalan, dolan, tertip, masal üretimi aldı.
Bu üretim o kadar verimli hale geldi, o kadar büyüdü, arttı ki yöneticiler seçimlerden önce ve kriz zamanlarında; dar, sıkıntılı boğazlarda halkı yatıştırmak, oyalamak, uyutmak için müjdeler vermeye başladılar…
Petrol, doğalgaz, altın yatakları bulduklarını ilan ettiler… Ta Menderes zamanından bu yana, bu müjde işi darda kalan, krize giren iktidarların bir savunma, kurtulma aracına dönüştü.
Aç, açık, işsiz, yoksul kitleleri hayaller, masallar dünyasında yaşattılar. Avuttular, uyuttular…
Düzene ve gidişata karşı çıkanları da din düşmanı, fetöcü, vatan haini ilan ettiler.
Son olarak Cumhurbaşkanı, çıkıp, “Karadeniz‘de 320 milyar metreküp doğalgaz bulduklarını” iktidara bağlı tüm TV kanallarında ilan etti.
“2023 yılında üretime geçeceğiz" dedi. 2023 yılı, Cumhurbaşkanı seçimleri yılı…
Ama bu işin uzmanları bulunan doğalgaz kaynaklarının kullanıma sunulabilmesi için 7 yıl gibi uzun bir zamana gerek olduğunu söylüyorlar.
Sonuç: Bu masallar ve hayal dünyası yine halkımızın derdine derman olmayacak ve bir süre daha oyalanmasını, hayaller kurmasını sağlayacak… Dikkatleri başka yönlere çekecek…
Ama öyle görünüyor ki bu doğalgaz rezervi ile AKP artık kimseyi uyutamayacak… Halk, yalana dolana doydu çünkü…
(alieralp37@gmail.com)