Yılmaz Dikbaş’ın “Atatürkçüler Yenildi” başlıklı kitabına eleştiri yapan Kaan Turhan’a yanıt…
Internet siteleri Yılmaz Dikbaş’ın “Atatürkçüler Yenildi” başlıklı kitabını eleştiren Kaan Turhan’ın yazısını yayınlamış. Başlık ta şu: “Mason Locasından Atılan Ok”…! Kaan Turhan için “Bu kitabı Masonlar yazdırmış” demek istemiş desem, kendisine hakaret etmiş sayacağımdan demiyorum.
Bu konuda bizim de söyleyeceklerimiz vardır.
Kaan Turhan, Yılmaz Dikbaş’ın 27 Mayıs devriminin CIA işi olduğunu yazdığını belirtmiş. Kaan Turhan, kitabı anlamadan okumuş; Yılmaz Dikbaş tam aksini yazıyor, sayfa–49; “CIA yani ABD, 27 Mayıs 1960 tarihinde darbe olacağını önceden bilememiştir.”
Kaan Turhan, Yılmaz Dikbaş’ın AKP’yi eleştirmediğini eleştirmiş. Benim kendisine önerim şöyle; “AKP için günlük gazeteleri takip et, Fetullah için de...”.
Anılan Kitabın 651. sayfasında: Mustafa Kemal’in yanında tam bağımsızlığı savunan Hukuk Dekanı ve Devletlerarası Hukuk Profesörü (ünlü yazarımız Haldun Taner’in babası) Ahmet Selahattin’in düşüncelerine yer verilmiştir:
“Vasilik ve himaye altına giren bir devlet, bağımsızlığını yitirir. Egemenlik hakkı teslim olunamaz, ayrılık kabul etmez. Bağımsızlık bir bütündür. Ya vardır, ya yoktur. Eğer yok ise devletin kimliği ortadan kalkmış demektir.”
Bugün gelinen noktada Devletimizin Ahmet Selahattin’in tarif ettiği devletten ne farkı var?
Genç Araştırmacı Yazar Kaan Turhan, Yılmaz Dikbaş’ın kitabında işlenen hedef temayı anlayamamış (mı?):
“Atatürkçüler Yenildi” kitabı "yenildik, bittik, bitti" demiyor; 60–70 yıldır yapılan hatalar nedeniyle bugün yenik durumdayız fakat öncelikle Mustafa Kemal Atatürk’ten dersler çıkartalım, bundan sonra hatalar yapmayalım, savaşa bu şekilde devam edelim diyor.
Kaan Turhan, çekim halindeki kameraya kafasını uzatıp reklama girmeye çalışmış. Hepsi bu…
Adnan PELVANLAR, 3 Aralık 2012
adnanpelvanlar@gmail.com