“YİYOSS, YİYOSS… EMME BİR TÜRLÜ DOYEMEYOSS GARİ”
Dr. Noyan UMRUK
Hikâye yeni değil. Belki de biliyorsunuz, ama “Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” ya… Ben yine de idrak etmekte olduğumuz “17-25 Aralık Yolsuzluk Bayramı” münasebeti ile ayrıntısı ile tekrar edeyim dedim.
*
Efenim bir zamanlar New York’un “demokrat” bir valisi vardı.
Obama’nın has adamı, David Paterson...
*
Bu vali, beyzbol efsanesi Yankees’in taraftarı...
Beyefendinin en büyük zevki Yankees maçlarını, en kıyak koltuktan seyretmek.
*
Gel gör ki, “şerefsiz” New York Post Gazetesinin, merak edeceği tutmuş,
Yankees Kulübü’nü aramış,vali’nin kaç bilet aldığını,parasının ödenip ödenmediğini sormuş.
*
ABD bizim gibi “ileri demokrasi” ülkesi olmadığı, “kabile devleti” olduğu için, “Sana ne lan” diyemezsin, cevaplayacaksın.
*
Yankees Kulübü, Vali’ye beş tanebilet verildiğini, parasının ödenmediğini falan açıklamış.
*
Niye ödenmemiş? “Resmi görevli” olarak geleceği bildirilmiş.
Resmi görevliden para alınmıyor.
*
Gel gör ki, “haysiyetsiz” New York Post gazetesi bu sefer neden bir tane değil de, beş tane bilet verildiğini merak etmiş, araştırmış... Vali’nin iki yardımcısına, oğluna ve oğlunun arkadaşına “avanta” bilet verildiğini ortaya çıkarmış...
*
Utanmamış “vatan haini” gazete bir de bunu manşet yapmış.
Buyrun buradan yakın...
Manşetteki soru basit:
“Avanta bilet rüşvet değil mi?”
*
Vali tutuşmuş...
Yankees’le temas kurup, parayı ödemek istediğini söylemiş. Orası “yalakalar devleti” olduğu için, Yankees kulübü “Reca ederim efenim, ödenmiş kabul edelim” dememiş. Çünkü maalesef hesapları denetleniyor…
“Kredi kartı numaranızı verin, biz çekelim ” demiş.
Ancak sayın vali ıkınmış, sıkınmış; maçtan önce değil, gazetenin manşetinden sonra mecburen ödemek zorunda kaldığı anlaşılacak.
*
Hal çaresi?
“Çek vereyim!” demiş.
“Okey” demişler… Ancak uyanık demokrat ya, bir cinlik yapmış, çekin üzerine eski tarih atmış. Maçtan önceki bir tarih… Sonra da bir basın toplantısı yaparak, “İftira atıyorlar... İşte ödediğim çek” demiş.
*
Gel gör ki,“Ahlaksız” New York Post’un manşeti ihbar kabul edilmiş. “Badem” polisler devreye girmiş. Çek, adli tıp tarafından incelenmiş. Mürekkep testi ile, çeke atılan tarihin çakma olduğu anlaşılmış. “Alçak” New York Post yeni manşeti atmış: “Vali yalan söylüyor!”
*
Hadi bakalıııım, New York Eyaleti “Dürüstlük Komisyonu” devreye girmiş...
Orası bizim gibi temiz bir “ileri demokrasi” ülkesi olmadığı için, böyle saçma sapan komisyonları var işte...
Toplanmışlar, 62 bin 500 dolar cezayla mağdur(!) etmişler valiyi… 2 bin 500 dolar bilet parası, 60bin dolar yalan söylediği için!
*
İşin bizim aklımızın alamayacağı garip yanı... Dürüstlük Komisyonu’nun üyeleri, bizzat vali tarafından seçiliyor. Yani, “Koltuğumuzu ona borçluyuz, pisliğini örtelim, aklayalım” demeleri gerekirken bu haltı yiyorlar …“Nankör” herifler!
*
Netice? Uçtu, gitti vali.
*
Obama çıkıp “Kefilim” falan demedi.Torba kanunlar falan da çıkarmadı. Yargıçları filan da değiştirmedi. Zaten başkan olarak böyle bir yetkisi de yok… Görevden alıverdi valisini. İnsan içine çıkamıyor şu anda…
*
Kabile devletlerinde böyle örnekler çooook… Örneğin; Temiz Eller operasyonu sonucu 9 yıl hapse mahkum edilen, sonra da K. Afrika ülkelerinden birinde inzivaya çekilen sabık İtalyan başbakanı Craxi, kendisine avantajlı kredi sağlandığı için istifa eden Alman cumhurbaşkanı, İspanya, Danimarka hanedan mensupları, başta Japonlar olmak üzere durmadan harakiri falan yapan Uzak Doğu politikacıları …
Bunlar ne biçim devlet, ne biçim gazeteler … “ Biz bir türlü annayameyyoss gari”