Yok artık!

Geçenlerde dediler ki:

"Senin yetiştiğin Yeni Asır Gazetesi’nin logosundan Atatürk figürünü çıkarmışlar."

Açtım, baktım...

Kaderin cilvesi mi desem, ne desem, manşetindeki haberde şu başlık vardı:

"Yok artık!"

*

Hakikaten yoktu.

*

Hafta sonunda okuyorum, Yeni Asır’ın kardeşi Sabah’ı... AKP milletvekili Osman Yağmurdereli, röportaj vermiş, "Eşimin türbanlı olmasını tercih ederdim" diyor.

Eşi de diyor ki:

"Yok artık!"

*

Alışacağız artık bu "yok artık"lara.

*

"Bir bir biri birilerine...

Bakaaar bakar bakar dururum."

E üzüm üzüme baka baka.

*

Mesela, Tayyip Erdoğan "sosyal demokrat"mış... Bir başka milletvekili, Kürtçe konuşmuş, "anlamadık" diyen gazetecilere, "Kürtçe tercüman bulun" demiş... AKP’ye akıl veren, eski ülkücü bir profesör de, "Diyarbakır’ın adı referandumla Amed olarak değiştirilebilir, sakıncası yok" demiş.

*

Halbuki, Amed, Kürtçe değil.

Bizans’ın taktığı isim.

Bir nevi Konstantinopolis.

Ama ne yaparsın...

Alt kimlik, üst kimlik, hepimiz Ermeni’yiz, atalarımız Truvalıydı, Latife Hanım türbanlıydı, biz kimiz, 25 milyon Alevi, 35 milyon Laz, Çerkez, Arnavut, Boşnak, Türk yok Türkiyeli var, falan derken... Altından girilip üstünden çıkıldı memleketin.

*

Yakında diyeceğiz ki:

"Türk’üm, Atatürkçü’yüm, laikim."

Diyecekler ki:

"Yok artık!"


Yılmaz Özdil, 25.12.2007