AKP, ekonominin seçimlere etkisi konusunda dersini iyi çalışmışa benziyor ama, bazen evdeki hesap çarşıya uymayabiliyor.
ABD ve Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Türk seçmeni de, iktidarın özellikle son bir yıllık ekonomi performansını değerlendiriyor.
Bunu yaparken, onu sadece iki sonuç ilgilendiriyor: Kişi başına yurtiçi hasıladan aldığı pay, yani reel geliri ve enflasyondaki artış veya düşüş...
Açıkçası iktidarın kaderini son bir yılda ekonomide görülen iyileşme veya kötüleşme belirliyor.
Demokrasi, özgürlükler, insan hakları, dış politika, dış ticaret, hatta son yıllarda sürekli gündemde olan laiklik ve türban, seçmenin gözünde ekonomi kadar öncelikli değil.
AKPnin 2002 seçimlerinde iktidara gelmesinde 2001 ekonomik krizinin büyük etkisi oldu. Dört buçuk yıllık iktidarında seçmenin reel gelirinin artması, enflasyonun düşmesi ve ekonomideki diğer göreceli iyileşmeler, 22 Temmuz seçimlerinde de yüzde 47 oranında oy almasını sağladı.
Fakat 22 Temmuzdan önce seçim ekonomisi uygulayan AKP, yerel seçimlere kadar ekonomiyi tekrar toparlayacağını umarken, kapatma davası ile karşı karşıya kalabileceğini hesaba katmadı.
AKPnin o çok bilmiş kurmayları, şu günlerde panik içindeler. Anayasa Mahkemesi partilerini kapatırsa, enflasyon canavarının başkaldırdığı bir ortamda yeni bir parti ile seçime gitmek bile, "muhafazakar-demokrat" serüvenin sonunu getirebilir.
Petrol fiyatlarının sürekli artması ve enerji darboğazının kaçınılmaz görünmesi, Türk ekonomisini sıkıntılı günlerin beklediğini gösteriyor.
Sıkıntılı günler ise, daima yeni serüvenlere gebedir.
Bozgun ihtimali
Demokrasi tarihimizin çok önemli dönemecindeyiz.
İktidarı süresince laiklik ve türban tartışmalarıyla toplumu sürekli geren AKP, Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılırsa, bırakacağı enkazın altından kalkmak kolay olamayabilir.
AKPliler, kapatılacaklarına pek ihtimal vermiyor, kapatıldıkları taktirde kuracakları yeni parti ile yola devam edeceklerini umuyorlar.
O kadar kolay mı?
Okkalı zamlar birbirini izliyor, enflasyon ve faizler yükseliyor, ekonomik dengeler ve göstergeler hızla bozuluyor.
AKP kapatılmasa bile, giderek kötüleşen ekonomi, AKPnin yerel seçimlerde bozguna uğramasına sebep olabilir.
Yerel seçimlerde bozguna uğrayan bir parti, ne kadar süre iktidarda kalabilir ki...
Aydınlara çağrı
Anayasa Mahkemesi kapatma kararı versin veya vermesin, yerel seçimler, AKPyi iktidardan uzaklaştırmak için seçmenin ayağına gelmiş kaçırılmayacak bir fırsattır.
Seçmen hala "oy verebileceğim başka parti yok" diyorsa, bu konuda da ülkenin yürekli aydınlarına büyük iş düşüyor.
Ya cesaretle ortaya çıkıp ellerini taşın altına koymalılar, ya da "öldük, bittik" sızlanmasından vazgeçmeliler.
Amerikanın icazetine gerek duymayacak ve Atatürk gibi "bağımsızlık benim karakterimdir" diyebilecek yürekli aydınlar, nere
Sırrı Yüksel Cebeci - Tercuman
kaynak: http://www.tercuman.com.tr/v1/yazaryazi.asp?id=13[/align][quote][/quote]