YUNANİSTAN’IN DEMOKRASİ SINAVI
Bugün Yunanistan’da halkoylaması yapılacak.
Yine Syriza ya da Alexis Trispas üzerine yorumların bini bir para olacak.
Yine Avrupa Birliği, demokrasi ; yine ‘sağ/sol’, yine IMF ya da ‘emperyalizm’ üzerine ipe sapa gelmez ‘görüș’ler ileri sürülecek.
Yunanistan’ın borcunu rakamlara döken ‘teknisyen ekonomistler’ de, içte ve dıșta, oldukça revaçta.
Fransa’da Thomas Piketty ile Jacques Sapir’i dinledim ; Yunan ekonomisi ‘sağlıklı’ diyorlar.
Haa ‘borç’ mu diyorsunuz ; Fransa ve Türkiye Yunanistan’dan da beter durumda.
Pekiyi bunca gürültü, bunca kıyamet niye ?
Sözü Alexis Trispas’ın kendisine bırakalım o zaman.
Efendim, o da politikacı, zaten halkın yarısı ona karșı diyenlere de, ‘siz iflah olmazsınız’ demekle yetinmekten bașka yol mu var ?
Bildiklerine ‘katkı’ olarak almak isteyenlere ise, Alexis Trispas 1 Temmuz günü yaptığı konușmada șunları söylüyordu :
Yunan halkı ‘tarihsel bir dönüm’ noktasındadır.
Ya ‘rüștünü ispatlayacak’, ikibinyıldan fazla bir süre önce atalarının bulduğu ‘demokrasi’ kavramının bugünkü gereğini yaparak ‘hayır’ diyecek; ya da ‘finansal emperyalizm’in tutsağı olmaya ‘evet’ diyecektir.
Bu kadar ‘öz’ ve bu denli ‘yalın’.
O arada, tüm dünyanın gözü Yunanistan’ın üzerinde ve tüm ‘yalaka’ yazılı ve görsel basın ise ‘göz boyama’ uğrașında..
Yabancılar bir yana, Yunan halkının yarısı bile biz Avrupa Birliği içinde kalmak istiyoruz diye ‘evet’ diyeceklerini sanmakta..
Ne var ki, bu halkoylaması, söylenilenin tersine, Euro’dan ya da ‘tek para sistemi’nden çıkma oylaması değil; uluslararası kurumların Yunanistan’dan isteklerinin ‘haklı’ olup olmadıklarına ‘evet haklılar’ ya da ‘hayır önerilerini gözden geçirsinler, bizim ödeme gücümüze göre yeni bir plan yapsınlar’ oylamasıdır.
Trispas diyor ki ; eğer bu uluslararası kurumlar bizim kabul edeceğimiz bir ‘öneri’ getirirlerse, 6 Temmuz Pazartesi günü onlarla masaya oturacağımızdan kimsenin kușkusu olmasın. Ve ‘görüșme’lerin sonuna kadar da masadan kalkmamaya söz veriyorum.
Aylardır bu ‘görüșme’leri yapmakta olduklarını söyleyen Trispas, getire getire boğazımızı sıkma ve ‘Yunan halkına bir ‘ültimatom’ verme noktasına getirdiler diyor.
Biz bu ‘ültimatom’a ‘hayır’ diyoruz.
Bizi bir ‘açmaz’a sokmak istediler, oysa ‘demokrasilerde çare tükenmez’.
Kaldı ki, ‘halkoylaması’, Batı demokrasilerinde sıkça bașvurulan bir yöntem değil miydi ?
Bir Hükumetin, uygulamaktan emin olmak istediği kimi politikaları halkın oyuna sunmasından doğal ne olabilirdi ?
Örneğin Fransa Avrupa Anayasası’nı halkoylamasına götürmemiș miydi ?
İrlanda ‘Lizbon antlașması’nı halkoylamasına götürüp, kendi ülkesi için gerekli yumușamaları elde etmemiș miydi ?
Ancak Yunanistan’a bu konuyu halkoylamasına götürdüğü için söylenmedik söz bırakmıyorlardı.
Yunan bankalarına uyguladıkları șu ‘boğma’ hareketine bakın.
Tüm dünya televizyonları ‘Yunanistan’da bankadan 60 Euro’dan fazla para çakilemiyor’ diye ‘reklam’ yapıyorlardı.
Yunan halkını korkutup sindirmek ve hatta ‘panik’lemesine yol açabilecek bir dizi ‘yalan haber’ yapılıyordu.
Trispas, Yunan halkının ‘kaos’a sürüklemek için boșuna çabalıyorlar diyor.
‘Evet’ demek, onların ‘tutsaklık’ önerisine ‘evet’ demektir.
‘Hayır’ demek ise, sıradan bir slogan değil, Avrupa’nın bugünkü yöneticilerine hayır, ama ‘Avrupa Değerleri’ne evet demektir.
‘Hayır’ demek, onların ‘vesayeti’ne hayır demek, Yunanistanın bağımsızlığına ‘evet’ demektir.
Eğer ‘hayır’ çıkarsa, Yunanistan AB’den çıkacak diyorlar, tamamen yalan..
Biz onların onlarca yıldır bilinçli bir biçimde Yunanistan’a uyguladıkları ‘üçkağıt’a hayır diyoruz diyor Trispas.
Fransa’nın Sarkozy’si ise, halkoylamasından bir gün önce, eğer ‘evet’ çıkarsa, Trispas defolup gider diyor.
‘Demokrasi’nin rengine bakın o zaman.
Nasıl da ‘Çok renkli’ değil mi ama?
Trispas da, ‘Demokratik’ bir Avrupa’nın böyle davranacağını düșünmek istemezdim diyor.
‘Demokratik’ bir Avrupa’nın IMF’nin ‘insanlık onuruna aykırı kemer sıkma politikası’nın aracı olmasına karșı olduğunu söylüyor.
Eğer ‘hayır’ diyecek olursanız, ertesi gün görüșmelere kaldığı yerden devam edecegimizin sözünü veriyorum diye ekliyor Tispas.
Ancak, eğer ‘hayır’ diyen bir Yunanistan bașbakanı olarak gidecek olursam, onlar da Yunanistan’ı ‘iflas etmiș’ gibi göstermekten vazgeçmiș olacaklardır.
‘Hayır’ demekle, atalarımızın bize miras bıraktığı ‘demokrasi’ yolunda yeni bir sayfa açılacak diyor Trispas.
Bize yakıșan da budur, diye ekliyor.
Ve bugün Yunanistan’da halkoylaması yapılacak.
Bakalım Yunan halkı, atalarının ruhunu mu șadedecek yoksa insanlık onurunu katledenlerin yanında mı duracak ?
‘Evet’ diyecek olanların ‘ne kadar da çok’ olduğunu, Trispas görmek istemeyecektir doğal olarak.
Komșuda da olsa, ben de görmek istemem.
Ya siz ?
Habip Hamza Erdem