Zaman Daralıyor! / Banu AVAR

Banu AVAR haftalık yazıları ile yaşanan gelişmelere, gündeme ışık tutuyor.

Zaman Daralıyor! / Banu AVAR

İletigönderen Türk-Kan » Sal Tem 27, 2010 18:50

Zaman Daralıyor!

Güneydoğu ateş altındayken, Hatay ve İnegöl kaynamaya başladı. Şırnak’da Devlet adamları sokakta yürüyemiyor! Bu ateşin yayılması uzun zamandır planlanmaktaydı…

Yazmıştım, küresel güçler, kolay kolay pes etmeyen milletleri ‘yola getirmek’ için bölgesel savaşların ateşini yakarlar... CIA istasyon şefi Paul Henze açıkca söylemişti:

    “…. temel bir düzenlemenin (federasyonlaştırmanın) yapılabilmesi için 20. yüzyılın sonunda Türkiye’nin içine sürüklendiği bunalımın daha (da) kötüleşmesi gerekecektir."

    (Mustafa Yıldırım, Sivil Örümceğin Ağında)


İşte bunalım giderek arşa tırmanıyor. Bakın işsizlikten, açlıktan yokluk ve yoksulluktan, satılan fabrikalardan bahseden kaldı mı? Gündem giderek sertleşiyor. Bu ‘iç savaş’ gündemidir. Açın Yugoslavya örneğini okuyun. Aynen böyle başlamıştır.


Perkins şablonu yazmıştı…

John Perkins’i okudunuz mu? Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları adlı kitabın yazarı.

Küresel sermayenin/çetenin Yugoslavya’da ve dünyanın birçok ülkesinde nasıl bir senaryoyla hareket ettiğini ana başlıklarıyla anlatır. İnternetteki bir söyleşisinde dünyayı ele geçirmeyi hedefleyen küresel sermayenin şablonunu şöyle özetlemişti.

İşte, Türkiye’nin 1947 sonrası tarihi.

  • ‘Biz ekonomik tetikçiler,önce doğal kaynakları zengin , stratejik konumları önemli ülkeleri tespit ederiz. O ülkeye Dünya Bankası ya da kardeş kurumlardan bir kredi ayarlarız. Ayarlanan kredi asla o ülkenin hazinesine gitmez. O ülkede ‘proje’ yapan bizim şirketlerimizin kasasına girer.

  • Enerji santralleri, sanayi alanları, limanlar yapılır. Bizim şirketlerimiz kazanır. O ülkedeki birileri de nemalandırılır. Toplum bu düzenekten hiçbir şey kazanmaz. Ama ülke büyük bir borcun altına sokulmuş olur. Bu o kadar büyük bir borçtur ki ödenmesi imkansızdır. Plan böyle işler...

  • Sonunda ekonomik danışmanlar/tetikçiler olarak gider onlara deriz ki: ‘Bize büyük borcunuz var. Ödeyemiyorsunuz. O zaman petrolünüzü satın, doğal gazı bize verin, askeri üslerimize yer gösterin! Askerlerinizi birliklerimize destek olmaları için savaştığımız bölgelere gönderin, Birleşmiş Milletler’de bizim için oy verin! Elektrik, su, kanalizasyon sistemlerinizi özelleştirin! Onları Amerikan şirketlerine ya da diğer çok uluslu şirketlere satın!

  • Sosyal hizmetleri, teknik sistemleri, eğitim kurumlarını, sağlık kurumlarını hatta adli sistemleri ele geçiririz Bu, ikili üçlü dörtlü bir darbeler serisidir.’


İşgal Ordularına çağrı başladı!

Bir ülkenin ekonomisi tamamen ele geçirildikten sonra, tüm temel organları yavaşça ele geçirilir. Devleti devlet yapan kurumlar paramparça edilir. Siyasetine, ordusuna, polisine, yargısına, eğitim sağlık sistemlerine sızılır. Ülke felç edilir.

Eşzamanlı olarak etnik ve dini gruplar kışkırtılır. Açlığın işsizliğin kol gezdiği ülkeler, yabancı ajanlar için münbit topraklardır.

Ülkenin siyasileri Beyaz Saray'a, Genelkurmay'ı NATO’ya, ekonomisi Dünya Bankası'na, üniversiteleri Erasmus’a bağlanır. Medyası bağlı olunan kurumlar için çalışır!

Feodal ağalardan uyuşturucu baronları yaratılır. Milli dokular bozulur, millet içine ‘halkların özgürlüğü’ tohumlanır, ‘kendi kaderini tayin hakkı’ isteyen halklar, ne hikmetse hep petrol bölgelerinde ortalığı kasıp kavurur. Para ganidir. Destek de öyle..

Belediyeler sanki artık o ülkenin değil, Avrupa’nın Amerika’nın belediyeleridir. Küresel hükümete bağlı çalışırlar.

Arkalarında dağ gibi emperyalizm vardır.

İsrail ve ABD istihbaratı yardımcılarıdır. Terör örgütü ordularıdır. Televizyonlar taraftarlarıdır…

Ortalık kan gölüne dönünce, Beyaz Saray’ kalın iplerle bağlı siyasiler, ‘NATO gelsin! BM Barış Gücü nerde?’ diye bağıracaklardır..

Sözüm ona muhalefet, ‘TSK, Türkiye Cumhuriyetini koruyup kollama görevinden istifa etsin!’ diye ortaya çıkacaktır.

Saygın Atatürkçü sivil toplum örgütleri, emperyalizmin Anayasası oylanırken ‘Biz tarafsızız! Ses çıkaramayız!’ buyuracaktır.


Bir PLATFORM farzdır!

Ülkede ayık, sesi çıkan, önde gelen kanaat önderleri, komutanlar, gazeteciler içeri tıkılmıştır, susturulmuşlardır. Ordu alenen tasfiye edilmektedir. Hukuk guguk olmuştur!

Sadece kendi için değil, tüm mazlum milletler için yepyeni bir tarih yazmış olan bir millet, ordusunun bir sırtlan sürüsünün saldırısına uğradığını acıyla görüyor. En üst düzey NATO paşalarının Beyaz Saray siyasileri ile elele verişlerini izliyor.

Henze’nin dediği gibi, ‘bunalım koyulaştıkça’, sokak çatışmaları artacak, güvenlik güçleri kan kaybedecek, yapayalnız, çaresiz, işsiz aşsız bırakılmış halk galeyana gelecektir.

    Tarih, içinden geçtiğimiz bugünleri Türkiye’ye yapılan emperyalist bir SİVİL DARBE olarak kaydedecektir.

Hatay’da Şırnak’da ,İnegöl’de CIA ve Mossad, plan gereği, denemeler yapıyorlar. Türkiye’nin Batı, Doğu ve Güneyinde yapılan bu iç savaş testi, ülke genelinde uygulamaya sokulmak istenecek, sonraki ilk durak Karadeniz kentleri olacaktır

Kimin Türkiye tarafında, kimin başka ülkeler tarafında olduğunun ayan beyan ortaya çıktığı, bir süreçten geçiyoruz. Milli güçler ve milli irade er ya da geç elele verecektir!

Detaylar kaybolacak, ‘can havli’ devreye girecektir.

Başka ülkelerin işgali altında yaşamak istemeyen HERKES, başta samimi dindar, solcu, Türkçü kanaat önderleri acilen bir araya gelmeli, konferanslar, kongreler, düzenlemelidir. Bunlar, parti tabelaları altında değil, her kentte bağımsız platformlarda yapılmalıdır. Ve bu faaliyet, referandum için olduğu kadar, onun çok daha ötesinde, çok daha geniş bir gelecek düşüncesiyle planlanmalıdır.




Banu AVAR, 27 Temmuz 2010

http://www.banuavar.com.tr/?pg=articles&id=55

Elmek: banuavar@superonline.com



Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Zaman Daralıyor! / Banu AVAR

İletigönderen mvp » Sal Tem 27, 2010 19:44

Gereksiz alıntı yapmak kurallara aykırıdır.
Kullanıcı küçük betizi
mvp
Üye
Üye
 
İletiler: 1
Kayıt: Sal Tem 27, 2010 19:40

Re: Zaman Daralıyor! / Banu AVAR

İletigönderen Deli Haydar » Çrş Tem 28, 2010 0:16

Banu Avar yazdı:Kimin Türkiye tarafında, kimin başka ülkeler tarafında olduğunun ayan beyan ortaya çıktığı, bir süreçten geçiyoruz. Milli güçler ve milli irade er ya da geç elele verecektir!

Detaylar kaybolacak, ‘can havli’ devreye girecektir.

Başka ülkelerin işgali altında yaşamak istemeyen HERKES, başta samimi dindar, solcu, Türkçü kanaat önderleri acilen bir araya gelmeli, konferanslar, kongreler, düzenlemelidir. Bunlar, parti tabelaları altında değil, her kentte bağımsız platformlarda yapılmalıdır. Ve bu faaliyet, referandum için olduğu kadar, onun çok daha ötesinde, çok daha geniş bir gelecek düşüncesiyle planlanmalıdır.
Gelin canlar bir olalım!
İri olalım! Diri olalım!
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: Zaman Daralıyor! / Banu AVAR

İletigönderen kush » Çrş Tem 28, 2010 12:28

cok güzel özetleyip ifade etmis. Bosu bosuna amborgo uygunalnmiyor Banu hanima.
kalbinizdeki vatan ve bayrak sevgisine selamım olsun!

ya istiklal ya ölüm!

Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!
K. ATATÜRK 20 Ekim 1927
Kullanıcı küçük betizi
kush
Üye
Üye
 
İletiler: 905
Kayıt: Çrş Ara 12, 2007 1:49

Re: Zaman Daralıyor! / Banu AVAR

İletigönderen Alper_Zafer » Cmt Tem 31, 2010 3:30

Beğeni ve takdirle takip ettiğim Banu Abla'nın ; çok beğendiğim bir yazısı daha .
En son paragraf herşeyi açıkça göstermiyor mu ?
Samimi ; dindar ,solcu ne olursa olsun ülke için bir olunmalı diye .
Kullanıcı küçük betizi
Alper_Zafer
Üye
Üye
 
İletiler: 2
Kayıt: Cmt Tem 31, 2010 3:27

Re: Zaman Daralıyor! / Banu AVAR

İletigönderen Türk-Kan » Cmt Tem 31, 2010 11:26

Vakit gerçekten daralıyor

Banu Avar kardeşimin son yazısının başlığı, bu. İnsan okuyunca “gerçekten de vakit daralıyor” deme ihtiyacını duyuyor.

Elbette İnegöl ve Dörtyol hadiseleri bu soruyu kuvvetle sormamıza sebep oldular ama vakit epeydir daralmıştı.

İktidar pek çok yanlışlar yaptı, sekiz senedir. AB’ye aşırı derecede taviz vermekle başladılar.

Özelleştirmeler son haddini buldu ve işsiz sayısı arttı. Tarımdaki bağımsızlığımızı büyük ölçüde ortadan kaldıran AB yasalarına selam duruş hali, çiftçiyi Cumhuriyet tarihinin en zor günlerini yaşamaya mecbur etti. Hacizler, kredi borçları yüzünden hapse girmeler son haddine vardı. Küçük esnaf, düşük kur yüksek faiz sisteminin gadrine uğrayarak son nefesini verdi. Hatta büyük sanayi erbabı bile. İntiharlar, sıradanlaşacak derecelere vardı. İflas intiharları!

Sağlıkta ve Eğitimdeki özelleştirmeler küresel sermayeye bağımlılığımızı had safhaya getirdi.
Yatırım namına yapılan bir tek iş göremedik. Oto yol ve market açmalarla Başbakan, ne kadar faal bir hükümet olduklarını göstermeye çalıştı.

Ve açılım... İşte o zaman vaktin ne kadar daraldığı gözümüze girercesine anlaşıldı. Aşırı derecede tavizkar hükümet politikası yüzünden artan etnik ve bölücü şımarıklığı, halkın sabrını son haddinde zorlamaya başladı. Özerklik istemeler, hükümet adamlarına müstehcen sövmeler, PKK ölüsü ziyaretleri, belediyelerin gösterdiği küresel sermaye belediyeleri olma tavrı, Molotof kokteyli gösterileri, taşlamalar, yürüyüşler, PKK bayraklarıyla yapılan eylemler ve bunların takdir görmesi, Barzani ile olan ilişkiler, “kanka”lık muhabbetleri, devlet seremonisiyle ağırlamalar...

Ermeni açılımı denilen nesnenin gizli kapaklı yürütülmekte oluşu, Kıbrıs’ta hâlâ Türkiye’den yana olmakta zorlanan bir resmi irade, Balkanlarda hiçbir şey yapamama ve 21 işe yaramaz anlaşma imzalayıp bir şey yapmış görünme... Saymakla bitmiyor ki!

* * *
Bakın Paul Henze bu süreci nasıl anlatıyor:

“Bunalım arttıkça sokak çatışmaları artacak, güvenlik güçleri kan kaybedecek, yapayalnız, işsiz, çaresiz, aç bırakılmış halk galeyana gelecektir.”

İşte halk galeyana gelmiştir. Bu Paul Henze’nin, geleceği gören eşsiz bir siyaset bilimcisi oluşundan değil, istihbarat servislerinin AB ve ABD tetikçilerinin iyi çalışmasındandır.

TSK’ya yapılan haksızlıkları, hukuksuzlukları unutmadık. Mehmet Ali Güller’in de isabetle tespit ettiği gibi, AKP’nin son Kafkasya gezileri ve Hillary Clinton ahbaplığının altında yatan büyük oyun da, Doğu’da İran’ı Kuzey’de Rusya’yı yalnızlaştıracak birliklerin ABD ve AB’nin gösterdiği hedef doğrultusunda, temelini atmaktır. Tutuklanan, töhmet altında bırakılan, yakalama emri verilen, hastanelere kaldırılan generallere bakın. Hepsi de İran ve Rusya’nın dahil olduğu bir yeni bölgesel birliği tavsiye ediyorlardı.

Şimdi yapılacak şey gerçekten de Atatürk’ün yaptığı gibi, halk direnişlerini, milli direnişleri uyandırmaya çalışmak olmalıdır.

Burda size aklıma gelen bir Erbakan hikayesi anlatacağım:

Erbakan Hoca Suudi Arabistan’a gitmiş ve son derece içten ağırlanmalarla karşılanmış. Bu arada kendisine bir üniversite gezdirilmiş. Hoca’ya üniversiteyi nasıl bulduğu sorulduğunda:

“Her şey fevkalade yalnız bir eksiği var” demiş. Ne olduğunu sormuşlar. Cevap:

“Şuurlandırma fakültesi!”

Evet şuurlandırma veya bilinçlendirme. Halkın, özellikle AKP’ye kapılmış sürüklenen halkın bu mücadeleye ihtiyacı var.


Afet ILGAZ, 30 Temmuz 2010, Yeniçağ
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56


Şu dizine dön: Banu AVAR

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x