Zararın Orası

Zararın Orası

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Pzr Tem 31, 2011 16:42

ZARARIN ORASI

Zararın neresinden dönülürse ‘orası’ kardır demiyor muyuz? Șimdi zararın ‘neresi’nde olduğumuza bakalım. Gazete Vatan Emek’te Çelik ÇELİKYAMAN imzalı bir yazı var: “Yüzü Doğu’ya bakan komutan: Necdet Özel”.

Güzel!

Komutanımız ne imiș, okuyalım: “Orgeneral Özel, TSK'nın Doğu Yakası'ndadır. Kırgızistan Kahraman Madalyası ve Moğolistan Üstün Hizmet Madalyası sahibi olan Özel'in batı ile tek ilgisi ise Romanya Askerî Yüksek Liyakat Madalyası ile sınırlı. TSK'da alınan madalyaların, aynı zamanda komutanın o ülke hakkında derin bilgisi ve öngörüsü olduğu anlama geldiğinin de altını çizelim.”

Çok güzel!

Bașka?

Bir de derin bir çözümleme var:

“Çünkü hükümetin kapalı kapılar ardında yapılan gizli anlaşmaların ilk maddesi olan, 'TSK'nın tasfiyesinin' yapıldığına dair bir takım ispatlar sunması gerekiyor.” muș ki Necdet Özel’in atanması bu ‘bir takım kanıtlar’dan biri olarak yapılmıș. Çünkü “Sonuçta karşılarında yaptıkları yatırımın, verdikleri iktidarın karşılığını almak için ellerini oğuşturarak bekleyen ülkeler var ve kendilerince haklı olarak neler yapıldığını görmek” istemekte imișler.

Ancak!

Öyle fotograflarda “EL PENÇE” duran Orgeneral Necdet Özel’in “aynı zamanda bir psikolojik harekat uzmanı olduğu” unutulmamalıymıș.

Hmm.

Ve “Pazartesi başlayacak olan Yüksek Askeri Şüra'da Orgeneral Necdet Özel'in özellikle Kara Kuvvetleri Komutanlığı için Orgeneral Saldıray Berk'te ısrar edeceği” vurgulanmalıymıș.

Eh artık geleceğimiz yere geldik denilebilir.

Pekiyi, ya Abdullah Gülen “ben okuyamayacağım yazıların altına imza atmam” diyecek olursa. Bana latin harfleriyle yazılmıș yazı getirmeyin, ben sağdan bașlayarak okumak istiyorum derse eğer...

“Biz bu ișleri buraya kadar boșuna mı getirdik” diyecek olursa...

“Otur oturduğun yerde” derse ne olacak?

O zaman biz söyleyelim:

Çelik ÇELİKYAMAN’ın yazdığının tersine “Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı”nın “süs bitkisi bir kurum” olduğunu kanıtlamıș olacaktır. Ve boșu boșuna “bir kuşağın erkek çocuklarının adının Necdet, Saldıray, Berk, Işık, İlker, Yaşar ve hatta Hilmi olması” beklenecektir.

Sondan bașlanacak olursa Hilmi denilince; “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde muhtarlık bile yapamaz” diye mahkeme kararı bulunanlara ‘topuk selamı çakan’ biri akla gelecektir. Yașar denilince; sözde değil özde cumhurbașkanı ararken, “Cumhuriyet denilince ben islamî bir cumhuriyet olmasından yanayım” diyenlerden madalya alanlar akla gelecektir. İlker denilince; “asker hukuktan anlamaz, kadının dediği olmalıdır” diyenler akla gelecektir. Ișık denilince de “benim en büyük hizmetim Necdet Özel’i Genel Kurmay Bașkanı, Saldıray Berk’i de Kara Kuvvetleri Komutanı olarak atatmaktır” diyenler akla gelecektir.

İlk üç adın gelecek kușaklarca beğenileceğini beklemek abartılı bir iyimserlik olur. Necdet ve Saldıray için de uzun süre beklemeye gerek yoktur. Yirmidört saat sonra Saldıray Berk Kara Kuvvetleri Komutanı olacak mı olmayacak mıdır? Demek ki yarın “Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı süs bitkisi bir kurum” olup olmadığı ortaya çıkabilecektir.

Çok değil yırmidört saat bekleyelim bakalım.

Süleyman Demirel “siyasette yirmidört saat çok uzun bir süredir” demiyor muydu?

Haklı imiș.[hr][b][align=right]Habip Hamza Erdem[/align][/b]
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1665
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Habip Hamza ERDEM

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 18 konuk

x