16 Ağustos 2010

ZEKÂ TESTİ

İrfan Tuna


Yer, Yalova… Tarih, 23 Temmuz 2010…

Kürsüde konuşan Recep Tayyip Erdoğan, ''Biz, 12 Eylül'den sonra mağduriyet edebiyatına sığınmadık. Darbeleri kendimiz için, şahsi çıkarlarımız için ranta çevirmedik, darbelerden nemalanmadık. Biz bütün darbelere karşı nasıl onurlu, nasıl dik bir duruş sergilediysek, bugün de yeniden müdahaleler yaşanmaması için dik ve onurlu bir duruş sergiliyoruz” diyor…



Yer, Türkiye Büyük Millet Meclisi… Tarih, 20 Temmuz 2010…

Recep Tayyip Erdoğan, AKP Grup Toplantısı’nda konuşuyor… Ahmet Kaya’nın seslendirdiği, Nevzat Çelik’in Şafak Türküsü’nden ”Beni burada arama anne…” dizelerini okuyup gözyaşını siliyor… Pek duygulu anlar, timsah gözyaşını silen silene… 12 Eylül faşizminin yaşını büyüterek astığı gencecik fidanların adlarını anarak 12 Eylül’le hesaplaşmak için Halkoylaması’nda ”Evet” oyu istiyor…

Yer, Ankara Kocatepe Camii… Tarih, 6 Ekim 2005…

Bir cenaze töreni var… Recep Tayyip Erdoğan da orada... Sadece o değil, en yakın adamları, Vecdi Gönül, Abdullah Gül, Abdulkadir Aksu ve Ali Babacan da orada… Hep birlikte cenaze namazı kılıyorlar, helallik veriyorlar.

Kime?

12 Eylül faşist cuntasının Evren’den sonraki en önemli ikinci ismine… 12 Eylül cuntasının Kara Kuvvetleri Komutanı Nurettin Ersin’e…





Peki, o kadar mı?

Hayır…

Ortaya çıkıyor ki, 12 Eylül faşist cuntasının ikinci önemli adamı Nurettin Ersin’in oğlu Oktay Ersin de, Nurettin Ersin’in 2003 yılında Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyareti sonrasında aynı yıl, Recep Tayyip Erdoğan tarafından Ziraat Bankası New York Şubesi ’ne yüksek bir maaşla müdür yardımcısı olarak atanmış…

”Darbeler karşısındaki onurlu ve dik duruşa” bakın

Sadece o kadar mı?

Hayır…



”Darbeler karşısındaki bu onurlu ve dik duruş” , AKP Hükümetine 27 Nisan E-Muhtırasını ’’Ben yazdım’’ diyen Org. Yaşar Büyükanıt'a, Recep Tayyip Erdoğan’ın başında olduğu Bakanlar Kurulu kararıyla "Devlet Şeref Madalyası" verilirken de kendisini gösteriyor… ”Darbeler karşısındaki bu onurlu ve dik duruş” , hızını alamayıp, Yaşar Büyükanıt’ın altına, emekliliğinde Fenerbahçe maçlarına rahat gidip gelebilsin diye, bir de 1,4 trilyonluk son model zırhlı Audi A8 veriyor…

”Dik duruş” oldu mu, böyle olmalı…

***

Yer, Sakarya… Tarih, 14 Ağustos…

Kürsüde konuşan, Tayyip Erdoğan…

”Bize gelip de tere satmayın, tereciye tere satılmaz, bu millete tere satamazsın, bu millet bu işin aslını biliyor. Ve CHP'nin cemaziyelevvellini biliyor. Yaşayanlar yaşamayanlara anlattı. Babamın, dedemin bana anlattığı gibi, bizim babalarımız torunlarına anlattı. Biz de torunlarımıza da anlatıyoruz, çocuklarımıza da anlatıyoruz. Bak bunlar geçmişte bunları yaptı diyoruz. İşte şu anda Ana Muhalefetin Lideri nereli? Dersimli. Dersimle ilgili ne söylediklerini biliyorsunuz değil mi? Peki, Dersim'i kim bombaladı? Vergi vermediler diye Dersim'in köylerini kim bombaladı? Zamanın o zamanki Cumhurbaşkanının emriyle. Kimdi? İsmet İnönü. CHP'nin başındaydı. Yani, CHP bombaladı. Bunlar 10 bin, 20 bin, 30 bin, 40 bin, 50 bin kişinin yargısız infaz edildiği söylenir. İnsaf ya, işte sizin cemaziyelevveliniz bu, gelin de siz bunu temizleyin önce. ” diyor…

Anladık… Recep Bey’in Cumhuriyet’in kuruluş yıllarıyla derdi büyük… Zaten ’’…bu Anayasa paketi yeterli mi? Tam yeterli değil. Tam yeterli olanın bu kapısını açıyor.’’ sözleriyle de, bu Anayasa değişiklik paketinin Cumhuriyet’le hesaplaşmanın kapısını açacağını, paket Halkoylaması’nda kabul edilirse sırada Anayasa’nın değiştirilemez maddelerini değiştirmeyi amaçlayacak daha köklü değişiklerin bulunduğunu bizzat kendisi ifade ediyor…

Peki, biz Recep Bey’in ”cemaziyelevvelini” , yani geçmişini unuttuk mu?

”Hem laik hem Müslüman olunmaz…” sözlerini, demokrasiyi inecekleri durak geldiğinde inecekleri tramvaya benzeten değerlendirmelerini unuttuk mu?

Kendisini 1996 yılından itibaren Necmettin Erbakan’ın yerine ve Başbakanlığa hazırlayan CIA ajanı Morton Abramowitz’le olan teşriki mesailerini unuttuk mu?..

31 Mart 2003 tarihli. Wall Street Journal'da yayımlanan "Türkiye sadık bir müttefik ve bir dost" başlıklı makalede, "Amerika'yla olan yakın işbirliğimizi sürdürmeye kararlıyız. Dahası, Irak’ta savaşan kahraman Amerikan askerlerinin en az kayıpla evlerine dönmeleri için dua ediyoruz." diye dualar ettiğini unuttuk mu?

21 Nisan 2003'de Washington Post 'ta yayımlanan ve "Paylaşılmış bir stratejik vizyon" başlığını taşıyan makalesinde, "Uzun müzakerelerden sonra ve Türk halkının yüzde 94'ünün Irak'a açılacak yeni bir savaşa karşı olmasına rağmen, hükümetim, müttefik kuvvetlerin Irak'a girerken Türk hava sahasını kullanması için onay çıkarabildi." diye yazdığını unuttuk mu?

23 bölge ülkesiyle birlikte ülkemizin sınırlarını, ABD çıkarlarına uygun olarak değiştirmeyi amaçlayan BOP’un eşbaşkanı olduğunu unuttuk mu?

***

Yargıyı tümüyle ele geçirmeyi ve ülkemizi ABD güdümünde karanlık bir faşizme sürüklemeyi amaçlayan AKP’nin Anayasa değişiklik paketi için 12 Eylül’de yapılacak olan şey aslında bir Halkoylaması değil, Zekâ Testidir…

Her şey böylesine apaçık ortadayken, Recep Bey’in, meydanlarda söylediği içi boş ve düzeysiz sözlere aldanacak kadar saf mıyız, değil miyiz?

Bunu 12 Eylül’de hep birlikte göreceğiz…

Ve bu haritaya iyi bakın. 12 Eylül’de ”Evet” demek, bu haritaya ”Evet” demektir. Bunu çok iyi bilin