Yeni YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Türkiye"nin zengin geleceğini müjdeledi:
-Fakir çocukların üniversitede ne işi var? Sadece zenginlerin çocukları yüksek tahsil yapmalı!
YÖK Başkanı aynen böyle demedi, şöyle dedi:
-Bedava okul olmaz. Belli sayıda insanı üniversiteye taşımalı. Parası olmayanlar da kredi verip borçlandırılmalı.
Başkan daha önceki bir demecinde de özgürlükçü yanını konuşturmuştu:
-Üniversitede yasaklar kalkacak!
Çok güzel, kalksın!
Fakirlerin çocukları da üniversitelerimizin önünde gezinip görüntü kirliliği yaratmasınlar.
Varsa paran gel yavrum.
Yani?
Paran kadar oku!
Nedir öyle her önüne gelenin yüksek tahsil yapma imkanına kavuşup, belli bir düzeyin üstüne çıkma şansı yakalaması falan
Cem Karaca yıllar önce ünlü şarkısında söylemişti:
-İşçisin sen işçi kal/giy dedi tulumları!
Baban deden işçi, emekçi, ırgat olacak, sen sayısal-sözel-toplam demeden bütün birincilikleri alıp ülkenin fiyakalı üniversitelerini üstelik de burslu olarak kazanıp, okula para verecek zengin yavrularımızın bu hayırseverliğinden bilim yuvalarımızı mahrum edeceksin.
Var mı öyle yağma?
YÖK Başkanı üst düzey düşünceleri delikanlı gibi ortaya koymuş.
Fakirsen fakirliğini bilim ona göre okuyacaksın.
Nereye gideceksin?
Mesela, meslek lisesinden boyacı olarak mezun ol; iş bulursan duvarları, işsiz kalırsan ıslık çalarak gök yüzünü boyarsın.
Bundan büyük keyif olabilir mi?
YÖK Başkanı sıkı adam çıktı valla.
Hani inanmış bir Müslüman rolüyle, merhametli olmak falan gibi sahteciliğin içine düşmedi. Ülkedeki oligarşik iktidarın harbi temsilcisinin de kimlerden çıkacağını gösterdi.
Büyük adam!
En zalim fikirleri bile dua eder gibi masumane biçimde ifade edebiliyor.
Kendisini kutlamak gerekiyor.
İnterhaber