ZİNCİRLEME REAKSİYON ve ESKİ DOSTLAR…

ZİNCİRLEME REAKSİYON ve ESKİ DOSTLAR…

İletigönderen Noyan Umruk » Pzr Ağu 31, 2014 13:12

ZİNCİRLEME REAKSİYON ve ESKİ DOSTLAR… :olmaz:

Dr. Noyan UMRUK

Baktım da 3-4sene önce yazmışım: “Nedensiz Zenginleşme-Haksız Servet Edinimi- Mali Denetim- Uluslararası İlişkiler ve Ulusal Güvenlik kavram ve olguları arasındaki neden-sonuç ilişkisi, küresel arenada zincirleme tepkime (reaksiyon) gibi…” (1)

Küresel Mali Denetim ve Türkiye:

Son yıllarda Avrupa mali denetim yöntemlerindeki radikal gelişmelerden, Türkiye, balık baştan koktuğu için hiç nasibini alamadı. Erdemli ve etkin bir mali denetim yönteminin gündeme getirilmesi bir yana, kayıt dışılık aldı başını yürüdü, adeta marifet oldu…

Almanya, İsviçre bankalarında gizli hesapları bulunan kişilerin listesini içeren bir CD için 3.4 milyon dolar ödemeyi gözden çıkarmıştı… Aslında bu CD olayı ilk değil. Almanların gizli hesapları ile ilgili CD'nin ortaya çıkmasından bir kaç ay önce Fransa hükümeti de HSBC 'ye dair verileri içeren bir CD'yi ele geçirmişti.

Öte yandan Alman yargısınca “asrın yolsuzluğu” olarak nitelendirilerek ciddiyetle üzerine gidilen Deniz Feneri yargılaması ve 17-25Aralık rezaletleri yargıçlar analarından doğduklarına pişman edilerek, şüpheliler ödüllendirilerek şimdilik hasıraltında…

“Eski Dostlar” rast makamında güzel bir şarkıdır…

Türk muhatabını vakti zamanında “mösyö çok zenginleştiniz “ diye uyaran eski dostlardan” Sarkozy bile çok daha mütevazı bir yolsuzluk dosyası ile ilgili olarak ülkesinde 7 yıl hapis istemi ile yargılanıyor. Kamu hizmetine mahkûm edilerek çöp temizleyen diğer bir “eski dost” Berlusconi’nin sıradaki dosyaları ise envaı çeşit… Bu tarafa dönünce de Mübarek’ten Kaddafi’ye kadar neler neler yaşadık. Daha dün gibi…

Haksız Servet Edinimi-Uluslararası İlişkiler ve Ulusal Güvenlik…

“Günü gelende her koyun kendi bacağından asılır” diye düşünebilirsiniz. Oysa iş o kadar basit değil… Bankalardaki çok özel hesap hareketlerinin küresel egemenlerin eline geçmesinin asıl önemli yanı, kuşkusuz ciddi bir “ulusal güvenlik sorunu” oluşturması… Siyasi ve ekonomik amaçlarına ulaşmak için şantaj, tehdit vb. her tür aracı kullanan istihbarat servislerinin “fink attığı” günümüzde, bu hesap hareketlerinin çeşitli istihbarat servislerinin ve dünyaya yön verme iddiasındaki siyasi liderlerin elinde oyuncak olduğu çok açık.
Kamu yetkisi kullanan kişilerin, kendilerine yönelik kuşku uyandıran yaygın söylem ve iddiaların kanıtlarını elinde bulunduranlardan gelecek şantaj ve tehditler karşısındaki konumunu ve yönettikleri ülkelerin ulusal çıkarları ve geleceği hakkında takınacakları tavrı düşünebiliyor musunuz? Ürpertici… Kırk katır mı istersiniz? Kırk satır mı. Durum, bu açıdan hukuksal olmaktan çok siyasi ve de sonuçları ise ulusal güvenlik açısından vahim…

Sonuç ve Sorular:

“Aptal olmadıkları için Türkiye’yi yıllardır” dinlediklerini söyleyen Almanlara karşı süren akıl almaz sessizlik her yurttaşa şu soruları sormak hakkını veriyor:

*Gezi olaylarını 'Üçüncü hava alanını istemeyen Almanya yaptı' diye fantastik ve sanal kavgalar verenler, kendi ülkesinde Merkel’i yuhalatanlar BND dinlemesine neden sessiz kalmakta?
* Son yıllarda ayyuka çıkan iddialar ve uluslararası arenada savaş suçu olduğu birdenbire anlaşılan(!) El-Kaidevari örgütlere gönderilen silah ve mühimmat ile İŞİD militanlarına sağlanan her türlü destek konusunda BND şantaj yapıyor mu?
* Devletin kozmik bilgilerine sahip olanların İsviçre'deki hesaplarının son yıllardaki pozisyonları olası BND şantajlarına dahil mi?
* Babek Zencani'nin Türkiye'de buharlaşan milyarlarca dolarının kimler vasıtasıyla nasıl pay edildiği de BND'nin en büyük kozlarından biri mi?
* Özel, genel bütün sırlarınızı elinde bulunduran BND'ye sesinizi çıkaramazken halkınızın bu işlere kafa yoran kesimine “ikinci istiklal savaşını” bu nedenlerle mi başlattınız?

Evet, şimdi Cumhur kendisine bir BAŞ daha seçti. Bu, Evren’den sonra cumhurun kendisine doğrudan seçtiği ikinci BAŞ. Zaten başımıza ne geliyorsa bu BAŞ’lardan geliyor…

Birincisi, tıpkı ikincisi gibi deneyimli cumhuriyet diplomasisini bir kenara atarak 12 Eylül 1980 müdahalesi nedeni ile uluslararası arenadan dışlanmış askeri yönetimin destek aradığı, yani en zayıf olduğu bir anda, Orgeneral Rogers’ın “NATO Komuta kontrol sorunlarının çözüleceğine” yönelik sözüne güvenerek, Yunanistan’ın NATO’nun askeri yapısına geri dönüşüne izin vermiş ve böylece ülkenin Yunanistan’a karşı elinde bulundurduğu tek kozunu heba etmişti…

İkincisinin ise içinde bulunduğu durumda, sarı kartı bol sabıkalı bir oyuncu olarak neleri vererek oyunda kalabileceği, sadaretini sürdürebileceği, aksi takdirde ise kırmızı kart göreceği ve artık “sifonun çekilebileceği” sizce de açık değil mi?

Tabii millet verdirirse…

(1)UMRUK; “Tehlikeli İlşkiler”, AYDINLIK G; 12.05.2011
(2) UYGUR; Meyyal, “Çok zenginleştiniz Mösyö”, www.acikistihbarat. com, 07.01.2010

AYDINLIK G; 31.08. 2014
Kullanıcı küçük betizi
Noyan Umruk
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1060
Kayıt: Pzr Mar 08, 2009 13:39

Şu dizine dön: Dr. Noyan UMRUK

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 5 konuk

x