Ziraat Bankası’nda Neler Oluyor, Şikeciler Kim?
T.C. Ziraat Bankası, tamamı Hazine’ye bağlı olan yani %100’ü milli olan tek banka. Vakıfbank* ile Halkbank’ın* da sahibi Devlet ancak bir kısım payları İMKB’de işlem gördüğü için ve halka açık olan kısımlarının çoğu yabancıların elinde bulunduğu için %100 milli diyemiyoruz. O nedenle T.C. Ziraat Bankası’nın değeri, millet nezdinde büyüktür, tek milli bankadır, kârının tamamı Hazine’ye aktarılır.
“Bir Bankadan Daha Fazlası” sloganıyla şubelerini, örgütlenme yapısını, performans sistemini ve tabela ismini yenileyen banka, bu kapsamda başlıklı (antetli) kağıtlarından ve kullanım alanlarından T.C. ibaresini kaldırdı. İlgili kanunda ve Banka ana sözleşmesinde ismi T.C. Ziraat Bankası A.Ş. olmasına karşın, kullanımda T.C.’yi kaldırdılar. Satış hazırlıkları hızlandı.
Banka Genel Müdürü Hüseyin Aydın’ın ve diğer üst düzey yöneticilerin açıklamalarından gördüğümüz üzere T.C. Ziraat Bankası, birkaç sene içinde halka arz edilmek yani Borsa’da işlem görmek için kendisini hazırlıyor.
Devletin sattığı diğer kurumların/kuruluşların tarihinde gördüğümüz üzere, bir kurum satılmadan önce halka arz oluyor ardından en geç bir iki yıl içinde de satışa çıkarılıyor ve genellikle yabancı bir şirkete satılıyor. Özelleştirme adı altında “yabancıya satış” gerçekleşiyor. Yani Ziraat’i birkaç yıl içinde önce borsada göreceğiz sonra da artık Deutsche Bank mı olur HSBC mi olur büyük olasılıkla bir yabancının satın aldığını duyacağız, tek milli bankamız belki de yabancı bir banka haline dönüşecek.
Şikeciler, Bizans Eskileri, Statüko Artıkları
Gelelim başlıkta yer alan konuya. Bir okurum bir bilgi paylaştı benimle. Gelen bilgiyi başka kaynaklardan teyit ettim, doğruladım.
T.C. Ziraat Bankası’nda Bölge Koordinatörü (8 ilden sorumlu) olarak görev yapan “B. Çetinel” adında üst düzey bir yönetici, bankanın ürün satış hedefleriyle ilgili olarak binlerce personeline bir e-posta gönderiyor ve şu metni yazıyor “Şikecileri, Bizans Eskilerini geçtik ama Statüko Artıklarına geçildik.”
Ziraat Bankası’nın diğer bölge çalışanları yani mesai arkadaşları için “şikeci” ve “Bizans eskisi” tabirini kullanmak, nasıl bir anlayıştır? Demek ki bu kişinin sorumlu olmadığı diğer yerler/bölgeler bankacılık faaliyetlerinde/ürün satışlarında şikecilik mi yapmaktadır?
Bu ifade uydurmaysa, bir yönetici neden bir şeyler uydurur/yalan söyler?
SORUYORUM, Çetinel’in ifadesi uydurma değilse, Banka açısından bu ciddi bir sorundur, şike varsa SPK’nın ve BDDK’nın araştırması gereken durumlar olabilir, mevzuata uygun olmayan işler/işlemler yapılmış olabilir mi? Belki de Çetinel, bir şeyleri bir yerlere mi duyurmaya çalışıyor?
Futbolda şikeden sonra “bankalarda şike” tartışmaları mı gündemimize gelecek? Şikecilikle ifade edilen işlemler yasalara ve diğer mevzuata uygunsa dahi yine de yönetimsel sorunlar olabilir mi?
“Şikecileri, Bizans Eskilerini geçtik” diyor da “Statüko Artıklarına” geçildik diyor. İfadenin tarif ettiği bölgeyi az buçuk tahmin etmişsinizdir. Genellikle belli bir cenahın “Ankara” için ifade ettiği bir tabirdir, bu bazen Osmanlı’nın başkenti İstanbul’a duyulan özlemle de dile getirilebiliyor.
Teyidime istinaden yazabiliyorum ki, gerçekten de bu satış hedefinde Bülent Ç.’nin birimini/bölgesini “Ankara 1. Bölge” geçmiş. Yani bankanın üst düzey yöneticisi, kendisini geçen Ankara bölgesi için “Statüko Artığı” ifadesini kullanabiliyor, yazık!
İfade doğruysa demek ki Ankara bölgesinin personeli/çalışma biçimi ağır-hantal-uzak durulması gereken bir yapıda. Bankanın Genel Müdürü ve Genel Müdür Yardımcıları Ankara’da bulunduğuna göre, acaba B. Çetinel’e göre onlar da statüko artığı mı? Ankara 1. Bölge, B. Çetinel’in sorumlu olduğu bölgeleri de geçip Türkiye’nin en iyi satışını yapan bölge olduğuna göre, B.Çetinel Ankara’ya statüko kenti, burada çalışanlara da (kendi bankası olmasına karşın) statüko artığı gözüyle bakması tutarlı mı?
Zihniyet bu. İfadeler açık. Kendi banka arkadaşlarından nefret edercesine böyle ifadeler kullanan biri, görev yaptığı bankası için kim bilir neler düşüyordur? İşte böyle zihniyetin ürünleri de önce isimden T.C.’yi kaldırır sonra her sene 2,5-3 milyar TL net kârı (halk tabiriyle kılçıksız para) Hazineye aktaran bu bankayı satar.
Takdir okuyucunun.
Not:
* Türkiye Vakıflar Bankası’nın %25.20’si borsada işlem görmektedir ve bunun %80,23’den fazlası yabancı yatırımcıya aittir.
* Türkiye Halk Bankası’nın %48.86’sı borsada işlem görmektedir ve bunun %84.30’undan fazlası yabancı yatırımcıya aittir.
* Şike: Fr. a. mec. "Bir çıkar karşılığı, uzlaşarak bir iş yapma, aldatma."
Tevfik BİR
17 Şubat 2013
www.tevfikbir.com
Kitap: Uyan Ey Türk Gidiyoruz