
Zirvede meydan muharebesi
Köşk, Genelkurmay ve CHP arasında başlayan gerginlik giderek tırmanıyor!
İhraçsız YAŞ ve Büyükanıta zırhlı, özel araç alımı konusunda CHPli Kemal Kılıçdaroğlunun açıklamalarıyla başlayan söz düellosu, adeta savaşa dönüşüyor.
Genelkurmayın ve Cumhurbaşkanı Gülün açıklamalarının, kendisini doğruladığını savunan Kılıçdaroğlu, Gül ile Genelkurmay arasında nasıl bir ilişki var? diye sordu.
Polemik sertleşti

CHP ile Genelkurmay Başkanlığı arasında yaşananihraçsız Yüksek Askeri Şura
ve Yaşar Büyükanıta zırhlı araç konularındaki söz düellosu büyüyerek sürüyor
Önceki gün CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlunun açıklamalarıyla başlayan, Genelkurmay Başkanlığının cevap vermesiyle sertleşen polemik dün de sürdü. Kılıçdaroğlu, dün Parlamentoda basın toplantısı düzenledi. Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanlığı yaptığı açıklamada, bu değerlendirmemle ilgili olarak, Bilinmelidir ki YAŞ ihraç kararları, bazı kesimleri mutlu veya mutsuz etme amacına yönelik değildir yanıtını vermiştir. Açıklamada, birilerinin mutlu ya da mutsuz olmasına hiç değinmedim. Ama F tipi örgütlenme içinde olanların bu sonuçtan mutlu oldukları kesindir dedi. Kılıçdaroğlu, Kaldı ki yapılan açıklamada, Hukuki yeterlilik ve dayanaklar açısından, ayırma kararına esas teşkil eden tutum ve davranışların tespiti ile ilgili inceleme ve araştırmalar çoğunlukla uzun süre alabilmektedir deniliyor diye konuştu. CHPli Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: Şimdi yurttaşlarımızın da aklına gelen şu soruları soruyorum: YAŞ kararları gündemine gelmesi beklenen, ancak inceleme ve araştırma tamamlanmayan dosya sayısı kaçtır? Bugüne kadar ihraç kararı çıkmayan kaç YAŞ toplantısı olmuştur? Açıklamada, YAŞ kararlarıyla ilgili olarak, Hiçbir somut bilgiye sahip olmadan, asılsız iddialarla Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Yüksek Askeri Şuraya mesnetsiz saldırılarda bulunulmasından söz edilmektedir. YAŞ kararlarında ihracın olmadığı bilinmektedir ve bu haber tüm medyada yer almış ve Genelkurmay kaynaklarınca da yalanlanmamıştır. Bu kadar somut bir bilgi varken, hiçbir somut bilgiye sahip olunmama iddiası tümüyle havada kalmaktadır.
Tam bir çelişki
Kılıçdaroğlu, açıklamanın araç alımına ilişkin kısmında, Genelkurmay Başkanı için anormal bir fiyatla araç satın alındığı şeklindeki sözlerinin, mesnetsiz olduğu kadar ibret teşkil etme özelliği de taşımaktadır değerlendirmesinde bulunulduğunu belirterek, Açıklamam için hem mesnetsiz denilmesi hem de ithal bir aracın satın alındığının kabulü, tam bir çelişkidir dedi. Açıklamada, Söz konusu araç kişisel bir araç değildir ve devlet malı olması nedeniyle herhangi bir gümrük ödenmeksizin alınmıştır. Satın alma işlemi, tamamen devletin yasal mevzuatı ve yerleşik kurallarına uygun olarak yapılmıştır denildiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: Bu değerlendirmenin niye yapıldığını anlamış değilim. Çünkü ne ben ne de bir başkası Sayın Büyükanıta bir araç hediye edildiğini iddia etmiş değiliz. Şimdi açık ve net soruyoruz: Açıklamada, Meslek yaşamı boyunca terör örgütlerinin hedefi haline gelen ve 4 kez suikast teşebbüsüne maruz kalan denilerek, Sayın Genelkurmay Başkanına böyle bir aracın alınmasının gerekliliği vurgulanmıştır. Acaba, terörle mücadele edip emekli olan diğer Genelkurmay Başkanları için de sıfır kilometre yeni bir zırhlı araç ithal edildi mi? İthal edilen aracın kaç lira bedelle ithal edildiğinin, alınmayan gümrük ve diğer vergilerin tutarları ile arabanın markası kamuoyuna açıklanacak mıdır?
Anlamak gerçekten zor
Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün de açıklama kervanına katıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı öyle anlaşılıyor ki ne benim açıklamalarımı ne de Genelkurmayın açıklamalarını anlamıştır dedi. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: Bir aracın alındığı kesindir. Bu aracın ithal edildiği de kesindir. Bu aracın diğer araçlara göre özel bir araç olduğu da kesindir. Bu aracın Sayın Büyükanıt için alındığı da kesindir. Bu aracın bedelinin yüksek olduğu da kesindir. Peki Sayın Cumhurbaşkanının, Emekli olan bir Genelkurmay Başkanına olağanüstü boyutlara ulaşan bir fiyatla özel bir aracın alındığı iddiası da iftiradır açıklaması, neyin açıklamasıdır?
Daha önce de yaşanmıştı
CHP ile Genelkurmay arasında Kuzey Irak operasyonu sırasında da sert tartışmalar yaşanmıştı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Kuzey Iraka giren askerlerin 8 gün sonra geri dönmesine tepki göstermişti. Baykal, bu konuda ABD ile AKP arasında anlaşma olduğunu iddia etmişti. Bunun üzerine Genelkurmay Başkanlığı sert bir açıklama yaparak, bunları hainlerden daha çok zarar veren beyanlar olarak nitelendirmişti. Bu açıklamaların ardından Genelkurmay ile CHP arasında soğuk rüzgarlar esmişti.
Gerginliği başlatan açıklama!
CHPli Kılıçdaroğlu, Hükümetle Genelkurmay arasında oldukça sıcak bir ilişkinin olduğu kanısındayım demesinin ardından ortalık gerildi.
Kılıçdaroğlu:
Genelkurmay ile CHP arasındaki ilk polemik CHPli Kemal Kılıçdaroğlunun düzenlediği sohbet toplantısıyla başlamıştı. Kılıçdaroğlu, burada gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlamıştı. Gazetecilerin YAŞ kararlarında, irticai ve bölücü faaliyetler dolayısıyla hiçbir personelin ihraç edilmediğini hatırlatması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söylemişti: Hükümetle Genelkurmay arasında oldukça sıcak bir ilişkinin olduğu kanısındayım. Çünkü, tüm ordunun büyüklüğü dikkate alındığında laikliğe karşı hiçbir dosyanın YAŞa gelmemesi ilginçtir. Medyada bu konuda belli pazarlıklardan söz edilmektedir. Hatta Sayın Cumhurbaşkanının böyle bir dosya gelirse ben YAŞ kararlarını imzalamam diye bir söylemi internet sitelerine düşmüş vaziyette. İşin ilginç tarafı, emekli olan bir Genelkurmay Başkanına olağanüstü boyutlara ulaşan bir fiyatla özel bir aracın alınmasıdır.
Garip yapı
Orduya karşı görünüp de ordu ile aynı süreci yaşayan garip bir yapıyla karşı karşıyayız diyen Kılıçdaroğlu, Biz herhalde ordunun F tipi örgütlenmenin dışında olduğuna dair kesin imareler, kesin bulgular vardır diye düşünüyoruz. F tipi örgütlenmeyi başarmak isteyenler, AKP süreci içinde ordudan tümüyle temizlenmiş ki yeni bir dosya YAŞa gelmemiş oluyor.
Genelkurmay:
Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan basın açıklamasında, bazı basın ve yayın organlarında ve bazı kişilerin beyanatlarında son Yüksek Askeri Şurada neden hiç bir askeri personelin ihraç edilmediği konusunda haber ve yorumlara yer verildiği anımsatılmıştı. Açıklamada şunlar kaydedilmişti:
Hayal mahsulü
Basında bu duruma doğrudan veya ima yoluyla getirilmeye çalışılan açıklamaların tamamı hayal mahsulüdür. Yüksek Askeri Şura kararlarını asılsız senaryolara bağlayan yorumlar, her türlü insani ve hukuksal bağlamda uygun ve makul olmayan yaklaşımlardır. Bilinmelidir ki, Yüksek Askeri Şuranın ihraç kararları, bazı kesimleri mutlu veya mutsuz etme amacına yönelik değildir. Öte yandan, bir siyasi parti temsilcisinin, meslek yaşamı boyunca terör örgütlerinin hedefi haline gelen ve dört kez suikast teşebbüsüne maruz kalan Sayın Genelkurmay Başkanı için anormal bir fiyatla araç satın alındığı şeklindeki sözleri, mesnetsiz olduğu kadar ibret teşkil etme özelliği de taşımaktadır. Sayın Genelkurmay Başkanının emeklilik döneminde korunması amacıyla, zırh korumalı bir araç satın alındığı doğrudur. Ancak, söz konusu araç kişisel bir araç değildir ve devlet malı olması nedeniyle herhangi bir gümrük ödenmeksizin alınmıştır. Ayrıca, aynı siyasi parti temsilcisinin bu tür mesnetsiz yorumlara dayanarak Türk Silahlı Kuvvetleri ile başka bir siyasi parti arasında yakınlık ilişkisinden bahsetmesi hazin bir iftira ve talihsiz bir değerlendirmedir. Kamuoyuna saygı ve ibretle duyurulur.
Meclis gündemine taşındı
Özyürek, Başbakana Yüksek Askeri Şurada neden ihraç kararı alınmadığını sordu
CHP Genel Saymanı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek Başbakan Recep Tayyip Erdoğana basında bazı yorumlarda yer aldığı gibi ihraç kararı alınmayışının nedeni, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarının Ergenekon soruşturması ile ilişkilendirilmesinden çekinilmesi midir sorusunu yöneltti. CHPli Özyürek, Başbakan Erdoğanın yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığına sunduğu soru önergesinde Yüksek Askeri Şuranın yaz dönemi çalışmalarını tamamladığını ve sonuçların resmen ilan edildiğini belirterek 1966 yılından beri ilk kez son toplantıda ordudan ihraç kararıalınmadı. Daha önceki YAŞ toplantılarının tümünde irticai faaliyetler veya disiplinsizlik suçlamaları ile bazı personel hakkında ordudan ihraç kararı alınıyordu dedi.
Dava açılan personel sayısı nedir?

Özyürek soru önergesinde şu soruları yöneltti: Son YAŞ toplantısında ihraç kararı alınmayışı, hiçbir TSK personeli irticai faaliyete karışmamış veya disiplinsizlik suçu işlememiş anlamına mı gelmektedir? Basında, bazı yorumlarda yer aldığı gibi ihraç kararı alınmayışının nedeni, YAŞ kararlarının Ergenekon soruşturması ile ilişkilendirilmesinden çekinilmesi midir? Disiplinsizlik veya irticai faaliyete karışmış olmaları nedeniyle haklarında YAŞ tarafından ihraç kararı alınmayan ancak, bu nedenlerle dava açılan kaç personel bulunmaktadır? Hakkında dava açılan personelden kaç kişi tedbir olmak üzere görevinden uzaklaştırılmıştır? YAŞ toplantısı gündemine irticai faaliyetlere karışan veya disiplinsizlik suçu işleyen personelle ilgili dosya gelmiş midir? Gelmişse niçin karara bağlanmamıştır? Gündeme gelmişse, bu nitelikte dosyaların karara bağlanmamasında Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Milli Savunma Bakanının şerh koyma kararlılığı etkili olmuş mudur? (ANKA)
Gülden yalanlama
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi iddiaları yalanladı. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi: Bir siyasi parti grup başkanvekilinin Yüksek Askeri Şura kararları ile ilgili olarak yaptığı gerçek dışı yorum ve değerlendirmeler sebebiyle aşağıdaki açıklamanın yapılmasında yarar görülmüştür. Öncelikle Devlet kurumları arasındaki iyi ilişkilerin, bir siyasi parti temsilcisi tarafından kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek eleştirilmesi ve Yüksek Askeri Şuradan ihraç kararı çıkmamasının üzüntüyle karşılanmasının sebebi anlaşılamamıştır. Bu çerçevede, Sayın Cumhurbaşkanımızın kararnameleri imzalama konusunda yerindelik denetimi yapmadığının bilinmesine rağmen, Yüksek Askeri Şura kararlarını imzalamayacağını açıkladığı yönündeki iddia gerçeği yansıtmadığı gibi emekli olan bir Genelkurmay Başkanına olağanüstü boyutlara ulaşan bir fiyatla özel bir aracın alındığı iddiası da iftiradır. Silahlı Kuvvetlerimizi zan altına sokan bu tür iddialar kamuoyunda yanlış kanaatler oluşmasına yol açmaktadır. Bu sebeplerle, sözü edilen haksız iddialar üzüntüyle karşılanmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Kaynak