Zorunlu Açıklama / Yılmaz DİKBAŞ

Zorunlu Açıklama / Yılmaz DİKBAŞ

İletigönderen Balasagun » Cum Nis 08, 2016 14:15

ZORUNLU AÇIKLAMA


Resim
Adının Adnan Özbudak olduğunu söyledi. Telefonla Danimarka’nın başkenti Kopenhang’dan arıyordu. Bulgaristan göçmeni milliyetçi bir Türk olduğunu söyledi. Aksanından bu kolayca anlaşılıyordu. Kitaplarımın çoğunu okumuş, çok beğenmiş, beni kutluyordu.

Teşekkür ettim.

Facebook’ta yayınladığım makaleleri de her okuyuşunda telefon ediyor, övüyordu.

Adnan Özbudak ile daha sonra Internet ortamında Skype’da görüntülü konuşmaya başladık.

Kitaplarımın Türkiye’de hak ettiği düzeyde okunup satılmadığından söz etmeye başladı.

Bir çözüm öneriyordu: Eğer kendisine yetki verirsem kitaplarımı internet ortamında çok iyi pazarlayabilecekti. Böyle bir yetki veremeyeceğimi, çünkü kitaplarımla ilgili yayınevleriyle bağlayıcı sözleşmelerim olduğunu açıkladım.

Son olarak, bundan yaklaşık olarak bir ay önce, Adnan Özbudak beni yine Skype’dan aradı. TÜRKLERİN DÜNYASI adlı, Kopenhag’dan canlı yayın yapabilecek bir tv kanalı kurduğu müjdesini veriyor, beni de bu kanalda konuk olarak konuşmaya davet ediyordu.

Türkiye’de hiçbir yazarın yazmadığı, hiçbir televizyon kanalının anlatmadığı bilgileri benim dillendirdiğimi söyleyerek eğer bu bilgileri kendisinin kurduğu canlı yayın kanalında anlatırsam büyük ses getireceğine inandığını vurguladı.

Haftada üç gün, Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri, canlı yayına katılmama karar verdik.

Bir hafta bu yayınları gerçekleştirdik.

Adnan Özbudak, bu yayınlarda yaptığım konuşmanın videosunu Facebook’taki sayfama da yerleştirdi, sizler de gördünüz.

30 Mart 2016 günü yapmış olduğum “KİME DESTEK?” başlıklı konuşmamdan sonra Adnan Özbudak’ın rengi değişti.

Beni Skype’dan aradı ve konuşmalarımda “dengeye” dikkat etmem gerektiğini söyledi!

Özellikle Osmanlı konusunda çok daha dikkatli olmalıymışım!

Zira kendisinin Türkiye’de bir “sosyetesi” varmış ve o sosyete benim anlattıklarımdan rahatsız olmaya başlamış!

Hiçbir siyasi veya siyasi olmayan kuruluşun üyesi, sözcüsü olmadığımı Adnan Özbudak’a bir kez daha hatırlattım. Yazma ve konuşma yöntemimi hiçbir koşulda değiştirmeyeceğimi açıkça söyledim.


Değerli Dostlar,

İşte şimdi geldik bu açıklamanın neden zorunlu olduğuna.

Adnan Özbudak, gerçek isminin bu olmadığını, gerçek isminin “Emile” olduğunu, ama Danimarka’da “Emil” olarak bilindiğini açıklayarak söze girdi.

Benim her şeyi bilmediğimi söyledi.

Sadece araştırma yapıp yazdığım konuları bildiğimi, elbette her şeyi bilmediğimi söyledim.

Sahte adı Adnan Özbudak olan “Emil” sözlerini sürdürdü.

“Sen, Atatürk’ü bile bilmiyor, tanımıyorsun!” deyince, canım sıkkın, sordum:

“Ne demek istiyorsun?”

Çakma adlı “Emil” şu yanıtı verdi:

“Atatürk, Türk düşmanıydı!”

Serinkanlılığımı koruyarak sordum:

“Ne mutlu Türk’üm Diyene, Türk Milleti Zekidir, Çalışkandır, sözlerinin sahibi Türk düşmanıymış, öylemi?”

“Evet! Atatürk’ün Türk düşmanı olduğunu, Erzurum Kongresi’nde iki delegeyi Türk olduğu için kovduğunu, Uğur Mumcu’nun ağabeyi Ceyhan Mumcu’dan sorup öğrenebilirsin! Uğur Mumcu da Atatürk’ün Türk düşmanı olduğunu yazmıştı! Bunları araştır, öğren, ondan sonra yaz, konuş!”


Sahte isimi Adnan Özbudak’ın bu saçmalarını daha fazla dinleyemezdim.

“Bu zırvaları neden anlatıyorsun, amacın nedir bilmiyorum! Ancak bundan sonra benim seninle hiçbir ilişkim olamaz! Sakın beni bir daha rahatsız etmeye kalkışma!”

İnterneti kapattım, konuşma bitmişti.

Sahte ismi Adnan Özbudak olan kişi kimdir, kimlerin adamıdır, ne yapmaya çalışıyor, kimler tarafından görevlendirilmiş, bilmiyorum!

Ancak, bugün Facebook’taki sayfama baktığımda, çakma Adnan Özbudak’ın beni rahatsız etmeyi sürdürdüğünü gördüm.

Sayfamdan arkadaşlığını sildiğim halde, zırvalarını yorum halinde yazılarımın altına boşalttığını izledim.

Ve işte bu nedenle sizleri bilgilendirmeyi zorunlu gördüm.

“At izinin it izine karıştığı” bir ortamda yaşadığımızı biliyordum.

Kendisini “Türk Milliyetçisi” olarak tanıtan, sahte ismi Adnan Özbudak olan kişinin zırvalarından sonra bu gerçeği daha iyi anlamış oldum.

Özellikle Türkiye’de yaşıyorsanız, öğrenmenin sonu yoktur!

Saygılarımla,

Yılmaz DİKBAŞ, 5 Nisan 2016, Salı
dikbas@kalinka.com.tr
0532 233 31 52
“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18

Şu dizine dön: Yılmaz DİKBAŞ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x