Bu Piyanolar Nereye gidiyor? / Mahiye MORGÜL

Eğitimci Yazar

Bu Piyanolar Nereye gidiyor? / Mahiye MORGÜL

İletigönderen NİLGÜN BAŞTUĞ » Sal Haz 26, 2012 19:39

Bu Piyanolar Nereye gidiyor?

Sahte dervişlerin kol gezdiği bir dönemde, Nasreddin hoca evine doğru giderken, önünde bir derviş eşeğin sırtına piyanoyu yüklemiş, gidiyormuş. Piyanoyu gören Akşehirli buna bir akıl verememiş, Nasreddin hocayı durdurup sormuş.

-Hocam bu piyano nereye gidiyor?
Nasreddin Hoca adama, “Bana ne…” demiş.
-Ama sizin eve doğru gidiyor…
Hoca adama dik dik bakmış, “O zaman sana ne?” demiş!

Ey ahali, kali ya, hele bi bakın… Piyanolar bir yere doğru gidiyor…
Derler ki İmam Hatiplere gidiyor; benim insanım başka din okulu adı bilmiyor ki…
Piyano görünce ne anlasın müzik dersinden başka nerde çalınır diye… Zannediyor ki ilahileri piyano ile çalacaklar. Üstelik Müzik dersi gibi “laik dersler” adını koydukları kültür dersleri bu yeni din okulunda olmayacak, bunu da bilmiyor benim insanım.

Piyano, kudüm değildir, def değildir, onunla ilahi çalınmaz. Piyano, batıda kilise korolarına eşlik için konservatuar eğitimliler tarafından çalınır, işte buraya doğru gidiyor piyanolar.
Kültür Bakanlığının 2003’de gençlik koroları kurarken aldığı piyanolar mı bunlar? Yoksa bizde hızla kurulmakta olan Protestan kiliselerin eleman ihtiyacını karşılamak üzere Kiliseler Birliği Vakfından hibe midir?

İmam Hatip Okulu yanılsaması:

Açılmakta olan Din Okullarını halkımız İmam Hatip zannediyor, ya da öyle anlatılıyor. Yeni Parçalı Eğitim yasasıyla artık Din Dersleri bütün dinleri bir arada öğreten Din Okullarında ve seçmeli olarak verilecek. Her bir ders için ayrı sertifika alacak, imamlık diploması da yok artık. Benim insanım bu okulları, daha fazla İmam Hatip açıldı olarak biliyor.
Bir odasından kudümlü ilahi sesleri gelirken yanındaki odadan piyano eşlikli kilise şarkıları duyulacak, biri Amin ile bitirirken ötekisi Amen ile bitirecek şarkısını. Ancak, her ikisini de çalıştıran müzik öğretmeni veya konservatuarlı Türk gençleri olacak. Nasıl mı?

İşte bu “nasıl” kısmı önemlidir. Müzik öğretmenleri bu sene başında havuza alınacak, bu biliniyor. Oradan sadece belli saatlerde verilen görevlere, yani okullara gidebilirler.
Size Avrupa’dan örnek vereyim. Piyano bursu kazanmış birçok gencimiz oralarda harçlık için bu işi yapıyorlar. Kilise korolarına eşlikçi olma deneyimleri şu anda inanın sahnede konser sanatçısı olmaktan daha fazladır. Yalnızca bizden gidenler için böyle değil, kendi gençleri de piyano çalarak para kazanmak istiyorsa tek seçenekleri kilisede eşlikçi olmak veya kilise korosuna şef olmaktır.

Okullarında müzik dersi olmayan, müzik dersi almak isteyenlerin sadece okul dışında paralı seçmeli ders aldığı ve bu nedenle devlet okullarında müzik öğretmeni olmayan Avrupa ülkelerinde ve ABD’de, müzik öğretmenleri ya kilise korosu çalıştırarak, ya kilisede piyano/org çalarak ya da piyasada sertifika veren çalgı kursu açarak ekmek yiyebiliyorlar.

Kali ya… Ey ahali…
Eğitimli gencimizi işsiz bırakırsak, ona dal uzatanın ardından kuzu kuzu gider, biz de mel mel bakarız… Tek iş kapısı Hıristiyanlığa hizmet etmek haline geliyorsa… Bunun hesabını kim nasıl verecek?
Neden insan hakları denilen şeyin içinde, “Her insanın iş sahibi olma ve çalışma hakkı vardır” maddesi yoktur, ama karın doyurmayan her şey vardır?.. Sömürgecilerin koyduğu “insan hakları ve demokrasi” ders kitabında bunlar anlatılmaz.
Onca zorlu eğitimin sonunda aldığı diplomayla işsiz kalan Konservatuar mezunları, Müzik öğretmenleri ve tayin edilmeyen bütün öğretmenler, neden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gidemiyorlar? Çünkü, bunların sömürgeci mantığında “çalışmak” insan hakkı değildir.

Şimdi tekrar müzik öğretmenlerine seslenip duruyorum. Kültür Bakanlığının koroları da yakında kapanıp koristleri sizin yanınıza havuza geliyor. Artık Türküler ve Marşlar öğretmeyeceğiniz bir sistemde sizden en ucuza yararlanacaklar. Havuzda en ucuza sözleşme yapanlar oturtulacak…

Oy verdiğiniz partilere ve üyesi olduğunuz derneklere gidin, devlet okullarında çalışırken size verilmeyen bu piyanolar nereye gidiyor diye sorun!
Bir zamanlar devlet okullarında bize sudan bahanelerle soruşturma açarlar, alıp İmam Hatip okuluna verirlerdi. O okullar soruşturmalarla gelen matematikçiyle, tarihçiyle, müzikçiyle, fizikçiyle doluydu. Onları Kenan Evren devlet liselerinden daha iyi okullar haline böyle getirdi. Hatta, şehir merkezinde olan ve öğlen sıcak yemeği olan bir İHL’de çalışmak bile tayin isteme nedeni oluyordu. Şimdi, benzer koşullar Din Okulları için yaratılıyor.

Piyanoyu gören müzik öğretmeni İmam Hatip okulunda çalışacağını zannederek, “ben orda çalışırım” diyecek. Vahim olan, yeni din okullarıyla ilgili gerçekler, Anayasa ve oradaki Laiklik tanımı değişene kadar halka açıklanmayacaktır.
Halkımız bilmiyor ki artık piyanolar yenidünya düzeninin Din Okullarına gidiyor…
Ve, Müzik öğretmenleri, piyanistler ve koristler, kuzu kuzu oraya doğru sürükleniyor!

Mahiye MORGÜL, 26 Haziran 2012
Ben yaşayabilmek için, kesin olarak bağımsız bir ulusun evladı kalmalıyım. Bu yüzden ulusal bağımsızlık bence bir hayat sorunudur.
Ya istiklal, ya ölüm!
Kullanıcı küçük betizi
NİLGÜN BAŞTUĞ
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 694
Kayıt: Çrş Eki 26, 2011 12:44

Şu dizine dön: Mahiye MORGÜL

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x