Devlet Yönetimi ve Stratejik Akıl / Hon. Prof. Dr. Nurullah AYDIN

Devlet Yönetimi ve Stratejik Akıl / Hon. Prof. Dr. Nurullah AYDIN

İletigönderen NİLGÜN BAŞTUĞ » Sal Haz 26, 2012 14:38

Devlet Yönetimi ve Stratejik Akıl

Devlet yönetimi ciddiyet ister. Bilgi ister, tecrübe ister, tarihi algılamak ister, öngörü ister.
Küresel güçler sömürge ülkelerinde beşinci sınıf insanları iktidara getirir ve orada tutarlar.
İç ve dış destek ile orada uzun yıllarda oturabilirler... Kullanılma süresi sonrası deliğe süpürülebilirler. Ama ülkeye devlete verdikleri zararı milyonlarca insan çeker.

Bakın; bugün utanç verici dış politika yürütülüyor. Türk devlet tarihinde bu derece çelişkili, tutarsız, aciz, zafiyet içeren politika uygulanmamıştı.

Her gün terör can alırken; onlar uçak düşürülmesini, ABD ağzıyla gündemde tutmaya çalışıyorlar, NATO’dan medet umuyorlar. Terör örgütü, Kuzey Irak’tan saldırırken, genelkurmay başkanı ABD iznini, iktidar kararını öne sürüyor. İktidar teröristlerle görüşürken, onların taleplerini yerine getirirken, Hatay’da çadır kurup, Batı istihbaratçı ve askeri unsurlarıyla muhalifleri örgütlüyor, silahlandırıyor ve Suriye’ye saldırtıyorlar. Ama yine de Suriye’yi suçluyorlar. Yazık hem de çok yazık.


Türkiye; yüzyıllar boyunca başta Anadolu, Ortadoğu, Balkanlar ve Kuzey Afrika'da barışın huzurun, adaletin temsilcisi olmuştur. Farklı dine mensup olanları ve farklı etnik halkları bir çatı altında tutan çimento Osmanlı imparatorluğu dağılınca, 100 yıldır süren kaos, çatışma alanı oldu. İngilizler ve Fransızlar bölgeyi sömürgeleştirdi, sınırlar çizdi, halkları böldüler.

ABD Egemenliği sürecinde ise Büyük Ortadoğu projesi kapsamında bölge üzerinde sınırlar çizildi, NATO dergisinde NATO toplantılarında yayınlanan bölgeye ilişkin haritalar şimdi ise uygulama aşamasındadır. Arap baharı denilen toplumsal değişim ve dönüşüm talepleri ABD-İngiliz-Fransız planlamaları ile örgütlenmiş ve kaos yaşanmaya başlamıştır.

Bush ya benden yanasın ya karşımdasın doktrini ile uluslararası toplumu, Irak ve Afganistan işgallerinde yanına çekerken şimdi ki Obama yönetimi ABD'nin kaosdan düzene doktrini uygulamaktadır.

Bugün; devletler önümüzdeki on yıllık küresel gelişmelere karşı kendi durumlarını imkan ve kabiliyetlerinin tespitini yaparak yeni stratejilerini belirlemişlerdir.

ABD ve AB, dönemsel değişiklikleri, uluslararası konjöktörlere göre yapmaktadır.

Uzman diye yer alanlar; Batılı ülkelerin, kabul edilen ve uygulanan stratejilerini alıp yorumluyor. Kendilerinin öngörüsü yoktur.

Birçok stratejik araştırma kurulu birimler vardır. Devletin tüm bakanlıklarında, kamu kurum be kuruluşlarda üniversiteler stratejik araştırma bu var. Bir dönemin AR-GE'leri olan bu birimler maalesef özellikli olanların çalışma ortamları olmaktan uzaktır. Ancak hiçbiri kapsamlı çeşitli konularda rapor hazırlayamamakta, yayınlayamamaktadırlar.

Oysa; Strateji öngörmek demektir. Alternatifli olarak olası gelişmelere göre yapılması gerekenlerin planlanması demektir.

Türkiye'de maalesef DPT, MGK, TUBİTAK gibi yasayla görev alanları belirlenen kurumlar, gerek Türkiye, gerek bölge gerekse küresel strateji belirleyememektedirler.

Washington'un Pentagon'un, Londra'nın, Brüksel'in siyasetten askeri alana, tarımdan bölgesel ilişkilere kadar belirlediği bir ilişkiler ağında; kuşkusuz izole edilmiş olarak yaşanamaz.


Her devletin milli duruşu vardır, olmalıdır. Aksi halde çelişkiler yaşanır. Uluslararası toplantılarda ciddiye alınırlığınız olamaz. Güç merkezlerinin temsilcisi gibi hareket edip te sonradan kendi insanınıza bağımsız bağlantısız kendi irademizle hareket ediyoruz imajını yaratıp ta uluslararası karar mekanizmalarında dışlanırsanız içerde ve dışarıda itibarınız olmaz. Belki içeride itibarlı olma enstrümanlarını kullanarak halkı yanıltabilirsiniz ama kısa süre içinde gerçekler ortaya çıkar.

Oysa; devletlerde devamlılık esastır. Devlet politikalarında iktidarda olan siyasi partilerin tercihleri esas olmakla birlikte, devam eden gelen esas yaklaşım tarzı üzerine hareket ederler.

ABD'nin küresel aktör stratejisi, başkanlar değişse bile değişmeyen temel gerçekliktir.

Devlet stratejilerinde, komşu ve bölgesel ve küresel stratejiler değişmemektedir. Sadece yöntem değişiklikleri olmaktadır.

Bürokrasi icra yeridir. Bürokratın deneyimi, bilgi birikimi gereklidir.

Devlet yönetimi; tarihi birikimine, bilgiye, öngörüye sahip kişilerle yürütülmek zorundadır. Bilgisiz, birikimsiz, ilkesiz, tutarsız kişiliklerin devlet yönetiminde olması her zaman sorunları artırır, huzursuzluk kaynağı olur.

Bölge dışı devletlerin; gerek ülkemizde gerekse Ortadoğu coğrafyasında, mezhep, din, etnik kimlikleri ayrıştırma stratejisine karşı bir ve beraber olmalıyız. Ortak değerlerin, ortak tarihin, ortak şuurun yapısını tekrar tesis etmeliyiz.

Türkiye; sözüne güvenilen, bölgede ve dünyada barışın, kardeşliğin, huzurun teminatı olan bir görüntü vermeli ve uygulamaya yönelmelidir.

Günün Sözü: Bilgisini, yeteneğini, gücünü birleştiren insanlar, amacına ulaşır.

Hon. Prof. Dr. Nurullah AYDIN, 26 Haziran 2012
na741954@gmail.com
Ben yaşayabilmek için, kesin olarak bağımsız bir ulusun evladı kalmalıyım. Bu yüzden ulusal bağımsızlık bence bir hayat sorunudur.
Ya istiklal, ya ölüm!
Kullanıcı küçük betizi
NİLGÜN BAŞTUĞ
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 694
Kayıt: Çrş Eki 26, 2011 12:44

Şu dizine dön: Nurullah AYDIN

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x