Diyanet ve Siyaset / Yusuf DÜLGER

Diyanet ve Siyaset / Yusuf DÜLGER

İletigönderen NİLGÜN BAŞTUĞ » Pzr Ağu 12, 2012 4:19

Diyanet ve Siyaset

Diyanet İşleri Başkanlığı İslam’ın aslını öğretmek için kurulmuştur. Diyanet bu görevini yaparken, TC’nin kurumu olduğunu unutmayacak, siyasete malzeme olmayacak. Siyasetçiler de TC’nin yasalarına uyacaklar, din sömürüsü yapmayacaklar. Diyanet ve siyaset böyle olmazsa sıkıntı doğar; sıkıntılarımızın bir kısmı bundandır.

“Diyanet İslam’ın aslını öğretmek için kurulmuştur” deyişim dikkatinizi çekmiştir. Bugün Diyanet, İslam’ın aslını bize ana kaynaktan (Kuran) öğretmediği gibi, İslam’ı yanlış öğretenlere de ses çıkarmıyor. Din görevlilerini dinleyiniz; konuşmalarının zayıf hadislerle, şahsi düşüncelerle dolu olduğunu görürsünüz.

Vaaz ve hutbelerde neden ağırlık Kuran değil de başka şeyler? Hadis diye okunan garip sözler, hikâye diye anlatılanlar Kuran’a aykırıdır. Günümüz Müslümanlarının çoğu cemaat ve tarikatların baskısındalar; İslam’ı Kuran’la değil, tarikat-cemaat mantığıyla öğreniyorlar.

Tarikat-cemaat metoduyla din öğrenenler, Allah’a değil, kullara kul olurlar. Tarikat-Cemaat yolcuları, Allah ile kendileri arasına kulları koyarlar. Böyleleri sanırlar ki, cemaat ve tarikatlar olmaksızın “iyi Müslüman” olunmaz. Bu düşünce sapıktır. İyi Müslüman olmak için Kuran’dan hareket etmek gerekir.

Diyanet bunları bildiği halde neden bu sapıklığın üstüne gitmiyor?

Sebebi açık: Diyanet ya cemaat ve tarikatların baskısı altındadır, ya bazı elemanları tarikat-cemaat mensubudur, ya da çok sorumsuz ve cahildir de ondan. Başka bir neden varsa, Diyanet açıklasın.

Diyanet, görevini yaparken TC’nin bir kurumu olduğunu unutuyor. Diyanet, TC olmadığı zaman kendisinin de olmayacağını düşünmüyor.

Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanlığı”nın 23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Ekim’lerde kutladığımız milli bayramlarımızı kutladığını, bu bayramları bizimle birlikte kutladığını, Diyanet’in Atatürk’ü andığını hiç duydunuz yahut gördünüz mü? Hayır.

Alparslan’ı, Fatih’i, şunu, bunu hutbelerde anan Diyanet, Atatürk’ü hiç anmaz. Oysa: Atatürk olmasaydı, TBMM açılmasaydı, Cumhuriyet ilan edilmeseydi, Diyanette olmayacaktı.

Cumhuriyet öncesinde, Anadolu’daki hocaların durumlarını hatırlayalım. O zamanın hocaları devletten maaş almıyorlardı, halkın verdiği sadaka ve fitrelerle geçiniyorlardı, yağ ve sütlerini bir iki zenginin verdiği keçi ve koyunlardan elde ediyorlardı.

Cumhuriyet geldi, hocaları onurlandırdı. Böyleyken bakıyoruz, bu hoca kesiminin ekserisi, gizliden gizliye Atatürk karşıtlığı yapıyor, Cumhuriyet düşmanı politikacıların misyoneri oluyor.

Diyanet’in sorumlularında eğer zerre kadar vicdan varsa, Diyanet’in bugüne kadar sergilediği vefasızlığı telafi etmelidirler.

Bir Başka açıdan Diyanet:

Benim bildiğim İslam dini, Müslümanların Müslüman olmayanlara baş eğmesini, Müslümanların emperyalistler tarafından sömürülmesini istemez. Bize öğretilen İslam dini, Müslüman’ın Müslüman ile birlikte olmasını ister. Bizim bildiğimiz İslam dini, haksız yere adam öldürülmesini, alın terinin sömürülmesini yasaklar.

Böyle iken bakıyoruz; Batı’nın sömürgecileri, Müslümanları öldürüyor, Müslüman ülkeleri yakıp yıkıyor, zenginliklerimizi alıp götürüyor; Diyanet susuyor.

Haçlı-Siyon ittifakı Türkiye’yi bölüyor, Hıristiyanlık ve Musevilik İslam dinine eşit kılınıyor; Diyanet’ten çıt yok.

Türkiye’nin siyasetçileri emperyalistlerle “stratejik ortaklık” kuruyor; Diyanet de bu ortaklıkla manevi “eşgüdüm” sağlıyor. İslam Dünyası milenyumun kanında boğulurken Diyanet camilerde “Nafile namazları, cennetin meyvelerini, umrenin sevapları”nı, vs. vs. anlattırıyor.

Batılılar cami ve türbelerimizi yıkarken Diyanet:

“Diyanet sarayını, cami minarelerini, imam evlerini yaptırıyor."

Allah’tan korkun, Allah’tan!

Müslümanları uyutmayın, nankörlükte etmeyin.

Elin papaz ve hahamları milletlerine bağımsızlık ruhu kazandırırken siz bizi uyutuyorsunuz. Ayıptır, ayıp.

Diyanet Türkiye’de örtülü Muaviye Müslümanlığını yayıyor.

Günahtır, günah!

Yusuf DÜLGER, 7 Ağustos 2012
Ben yaşayabilmek için, kesin olarak bağımsız bir ulusun evladı kalmalıyım. Bu yüzden ulusal bağımsızlık bence bir hayat sorunudur.
Ya istiklal, ya ölüm!
Kullanıcı küçük betizi
NİLGÜN BAŞTUĞ
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 694
Kayıt: Çrş Eki 26, 2011 12:44

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 7 konuk

cron

x