
İlkokul artık 3 yıl bile değil…
2005’den beri her yıl biraz daha içini boşalttıkları ders kitaplarını bu yıl da merak ediyordum. Sordum, birinci sınıflar için bakanlıktan gönderilen bir kitap yok. Var, ama ona 1.sınıf kitabı demek zor; boyama ve kes yapıştır etkinlik kitabı.
Öğretmen diyor ki, “Bu etkinlikler beş dakikada bitirilir, biz nasıl zaman dolduracağız?” Öğretmene bırakılmış. Böyle plansız ders olur mu, olur. Amaç başıboş nesil yetiştirmek olursa… Eğitim, eğitim kalelerimizi hileyle ele geçirmiş düşmanlarımız tarafından hazırlanırsa böyle olur.
Okuma-yazma öğrenilen yaş, ilkokul 1.sınıf demektir. Başlama yaşı yedidir. Dördüncü sınıfa geldiğinde her bir dersi ayrı öğretmenden alacaksa ilkokul orada bitti demektir. Temel eğitimi 4.sınıftan kesiyorsan, İlkokul fiilen 3 yıla inmiş demektir.
Ankara TED Koleji, Maya Koleji (patronu 2006’nın Talim ve Terbiye Kurulu başkanı Ziya Selçuk) gibi birçok özel okul 2005’den beri bu sistemi uyguluyorlar. Ziya Selçuk ilköğretimi parçalamanın başındaki görevliydi. Daha parçalı eğitim yasası değişmeden eğitimin başındaki kişi buna geçmişti bile. Eğitimde birlik yasasını ilk delen kadıdır kendisi.
Bu yıl, birinci sınıfın 2.yarısında okuma-yazma başlıyor. Böyle olursa, ilkokul artık üç yıl bile değildir. Üstelik ilk yarıyıl Matematik ile Hayat Bilgisi dersleri de yok. İlk yarıyılın bu eğitim boşluğu, gelecek yıla ve sonraki yıllara kaydırdığımızda, karşımıza çok vahim bir kara delik çıkacaktır.
Merak ettim, arama motoruna girdim:
http://www.egsis.com/ilkokul-1-siniflar ... ogrenecek/
“Bu yıl birinci sınıfa başlayacak öğrencileri birinci dönem okumaya ve yazmaya hazırlık çalışmaları bekliyor.
Birinci dönem boyunca öğrencileri oyunlar, kes yapıştır etkinlikleri ve yazmaya hazırlık için çizgi çalışmaları bekliyor. Kasım ayında e harfi ve aralık ayında ise a harfini öğrenecek olan mini mini birler ilk dönem okuma yazma hazırlık çalışmalarını bitirecek ve ikinci dönem okuma yazma öğrenecekler.
Önceki sistemde ocak ayında okumaya geçen öğrenciler bu sistemde ocak ayında sadece e ve a sesini biliyor olacaklar. Önceki sistemde ilk harf grubu e-l-a-t şeklinde sıralanıyordu. Yeni sistemde bu da değişiyor. Önce sesli harfler verilecek. Değişen sistemle birlikte karakterler ve isimler de değişiyor. 2005′ten bu yana verilen Ela’nın yerini Bilge karakteri alıyor.”
Bakınız, norm fazlası sınıf öğretmenlerini anaokulu öğretmeni yapmaya başladılar. http://www.kamudanhaber.com/egitim/norm ... 03880.html
Yaz kursuna alıp onlara sertifika verdiler. Olacağını biliyordum. Anaokulu öğretmenini de kursa alıp ona okuma-yazma sertifikası verecekler. İşte sana 5 yıllık anaokulu, pardon Ali Okulu. Hani bizim eski alfabemizde “Ali okula koş” vardı ya, birkaç yıldan beri adı Ela olmuştu, şimdi de Bilge oluyor. Ne kadar pedagojik ilerleme var, gördünüz değil mi? Lütfen söylemeyi deneyin, telaffuzu bundan daha zor iki heceli isim arasanız bulamazsınız. Çocuğu bu kadar zora koşmak hainliktir.
Kimsenin farkında olmadığı bir sorun daha var. Taşımalı sistemdeki köylerde okul yok, 5-6.yaş çocukların ailesi çaresizlik içindeler.
Batıkent’te iki mahallemizin birer okulu Din Okulu olacak haberi üzerine ilk gün önlerinde veli protestoları vardı. Din Okulu demiyorlar, İmam Ortaokulu diyorlar. Oysa bütün dinlerin dersleri orda verilecek, küresel din okulları açıyoruz, bundan haberleri yok. Ali Okulundan sonra buralara gidecek çocuklar. Hazindir, bu velilerin Ali okuluna karşı, içeriği boşaltılmış ders kitaplarına karşı hiç tepkileri yok.
Milletçe akıl tutulması yaşıyoruz. Allah hepimize akıl fikir versin.
Mahiye MORGÜL, 10 Eylül 2012